SEV Connect - Yaz 2019

58 CONNECT YAZ S Ö Y L E Ş İ : Ö Z G Ü R YAY C I O Ğ LU ( TA C ’ 8 9 ) Doğumundan başlarsak, yıl 1929… Yusuf Necat Yaycıoğlu hayata nerede ve nasıl başladı? Çocukluk ve ilkokul günlerinden kısaca bahsedebilir misin? 1929 yılında Kahramanmaraş Andırın’da doğdum. Ben yedi yaşındayken babam vefat etti. İlkokulu Kadirli’de okudum. O sıralarda Kadirli’den Tarsus Amerikan Koleji’ne giden bazı öğrenciler vardı. Dayım bu öğrenciler vasıtasıyla TAC’den haberdarmış ve ilkokulu bitirdiğimde beni de TAC’ye daimi yatılı olarak yazdırmış. Okulda nasıl bir hayatın oldu? Sizin döneminizi etkileyen öğretmenler ve idareciler kimlerdi? Benim Tarsus Amerikan Koleji’nde öğrenci olduğum yıllarda okul müdürümüz Mr. Woolworth idi. Kendisi çok şahsiyet sahibi, Çukurova Yusuf Necat Yaycıoğlu ve oğlu Prof. Dr. Özgür Yaycıoğlu. Çınarlar Gençler, okullarına ve birbirlerine bağlı kalsınlar Tıbba yönelmen nasıl oldu? Tarsus Amerikan Koleji’nden mezun olduktan sonra ilk olarak İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne kaydoldum ve bir sömestre okudum. Ancak daha sonra dayımın yönlendirmesiyle Hukuk Fakültesi’ni bıraktım ve İstanbul Tıp Fakültesi’ne yazıldım. İstanbul’a ilk gittiğimde Mr. Woolworth’un yazdığı tavsiye mektubuyla Robert Kolej’in yatakhanesinde öğrenci gözetmeni olarak kaldım. Ulaşımın güç olması nedeniyle daha sonra yine Mr. Woolworth’ün tavsiyesiyle Sultanahmet’te bulunan Amerikan Kültür Derneği’nde kaldım ve karşılığında burada İngilizce dersleri verdim. Amerika’daki eğitimin ve çalışmalarından biraz bahsedebilir misin? Kalmayı düşündün mü? Benim tıp fakültesini bitirmeme Bölgesi’nde tanınan ve bilinen bir kişiydi. Daha önce Maraş’ta bulunmuş ve oradan Tarsus’a gelmişti. Öğrencilere karşı sert bir yöneticiydi ve çok disiplinli bir öğretmendi. Neredeyse öğrencilerden daha iyi Türkçe bilirdi. Beni en çok etkileyen öğretmen de Mr. Woolworth idi diyebilirim. Elbette, okulda başka Türk ve Amerikalı öğretmenlerimiz de vardı. Öğrencilik yıllarımda edebiyatla çok ilgilenirdim. Amatör olarak şiir de yazardım, ancak daha sonra şiir yazmayı bıraktım. Ayrıca kendi çabalarımla Osmanlıca okuma ve yazmayı; yine uluslararası bir dil olarak geliştirilen Esparanto dilini öğrenmiştim. Bazı hafta sonları başımızda Mr. Maynard ile beraber bisikletle Bürücek Yaylası’na giderdik. II. Dünya Savaşı okul dışı hayatı oldukça etkilese dahi, bizim okul içinde geçirdiğimiz yaşantımız üzerinde fazlaca bir etkisi olmamıştı. YUSUF NECAT YAYCIOĞLU (TAC’48) Cumhuriyet’in ilk yıllarında, Kahramanmaraş’ın Andırın ilçesinde doğan Necat Yaycıoğlu’nun yaşamı, doktor olarak 1950’li yıllarda ABD’deki Johns Hopkins Üniversitesi Baltimore Hastanesi’nde çalışmasına, oradan Adana’da özel hastane kurmasına ve tarihle ilgili çalışmalarına kadar topluma hizmetle geçiyor. TAC için yaptığı çalışmalarla da okuluna destek vermeyi hep sürdürdü. Yusuf Necat Yaycıoğlu’nun oğlu Prof. Dr. Özgür Yaycıoğlu , Connect okurları için babasıyla konuştu.

RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=