SEV Connect - Sonbahar 2020

64 CONNECT SONBAHAR Nesilden Nesile MEHVEŞ CERRAHOĞLU (UAA’84) Çocukluk masallarına ilham veren okul Dergimizin bu sayısının Nesilden Nesile bölümü için bir yazı yazan Mehveş Cerrahoğlu, Üsküdar Amerikan Lisesinin daha küçücük bir çocukken kulaklarına fısıldanan bir masal olduğunu söylüyor. Annesi ve oğluyla birlikte üç nesildir UAA’lı olan Cerrahoğlu, en büyük hayalinin, bu geleneğin kendilerinin ardından aileye katılacak yeni isimler tarafından da sürdürülmesi olduğunu belirtiyor. 1966 YILINDA, İstanbul’da çok genç bir anne babanın ilk çocuğu olarak dünyaya geldim. Babam o yıllarda İktisadi Ticari İlimler Akademisinde hukuk konusunda asistandı, annemse Robert Kolejin yüksek kısımdan, yüksek lisans derecesiyle yeni mezun olmuştu. Evimiz o zaman Bebek’te idi ve konumu dolayısıyla, okulu yeni bitirmiş veya daha okullarının son sınıfında olan veyahut kariyerlerinin ilk yıllarını heyecanla yaşayan arkadaşlarıyla dolup taşardı. Aslında bizim evimiz gençlerin buluşma noktası gibiydi. Ben bu gençlerin arasında onların oyuncağı gibi büyümeye çalışırken, kulaklarım onların hayat hikâyeleri ve anılarıyla dolardı. Onların sayesinde dört okulun varlığından çok erken yaşta haberdar olmuştum. Babamın arkadaşları Robert Kolej, İstanbul Üniversitesi ve İktisadi Ticari İlimler Akademisini konuşurken, anneminkiler de Üsküdar Amerikan ve Robert Kolej yüksek kısmı konuşurlardı. Ben de bu duruma o kadar alışmıştım ki, anneme hep sorardım, “Bu kişiyi hangi okuldan, nerden tanıyorsunuz” diye... Ve annem beni uyuturken, arkadaşlarının hikâyelerini ve okulları detaylı şekilde tasvir ederek, masallaştırarak bana anlatırdı. Yani ben daha 3-4 yaşlarındayken bizim okulun bahçesini, Study Hall’u, yatakhaneleri çoktan gözümde canlandırmıştım bile… Yıllar geçti, sıra benim ortaokul seçimlerime geldiğinde, bir kahvaltı sofrasında babam, hayret verici bir şekilde, liseyi Robert Kolejde bitirmiş olmasına rağmen, “Robert’i kazansan bile annenin okulunun sınavına da gir… Sonra karar verelim,” demişti! Ben Üsküdar’ın sınavını kazandığımda babam sanırım annemden daha çok sevindi, bizim evde bir bayram havası esti ve tabii koşarak kaydım Üsküdar Amerikan’a yapıldı. Kaydımı o zamanki Türk Müdürümüz ve çocukluğumdan beri annemin arkadaşı olan çok sevgili hocam Esin Hoyi yaptığında ben okula değil, evime gelmiş gibi hissettim kendimi... Okul, öğretmenleri ve masallarımdaki bahçesiyle, benim çocukluğumun bir uzantısı idi sanki... Yıllar geçti, oğlum doğduğu zaman sanki hayat kendini tekrar etti ve benim oğlumun babasının da bir Robert Kolejli olmasından dolayı, bu sefer benim kendi evimde aynı konuşmalar, aynı hikâyeler ve aynı iki okuldan mezun arkadaşlar, bu sefer de oğlum Ali Sukan’ın kulaklarını doldurmaya başladı... Ve ben aynı babam gibi, “Robert Koleji istiyorsan olsun tabii, ama eğitiminin bir kısmının Üsküdar’da olması sana çok şey katar” demeye başladım... Allah bize bunu da nasip etti ve oğlum Ali, ilkokul ve ortaokulu SEV

RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=