zuhal krom yaşar (ACI’48)
75 yıllık bir değer...
İzmir Amerikan Koleji, Zuhal (Krom) Yaşar ve ailesi için bir gelenek hâline gelmiş ve yaşamlarında kalıcı izler bırakmış. Çocukları ve torunlarıyla birlikte tüm ailede nesilden nesile ortak değerlerle yetişen ACI mezunları olarak çeşitli alanlarda topluma fayda sağlamayı sürdürüyorlar.
İzmir Amerikan Kolejinde (ACI) hâlen mezuniyet ofisi olarak kullanılan Blake House’un duvarında siyah beyaz bir fotoğraf… Yıl 1948… Zuhal Krom ve 14 sınıf arkadaşının mezuniyet günü…
Zuhal Krom, İzmir’in köklü ailelerinden Krom ailesinin iyi yetişmiş evlatlarından… Aydın, güler yüzlü, samimi ve hanımefendi… Zuhal Yaşar ile yaptığımız sohbette, 1941 yılında adım atıp 1948 yılında mezun olduğu İzmir Amerikan Koleji yıllarına dair keyifli bir gezintiye çıktık. ACI’ya kaydoluşunu, okul yaşamını, arkadaşlarını, öğretmenlerini, anılarını, 75 yıl önce ACI’dan mezun olmuş Zuhal Yaşar'dan dinledik...
“Çok güzel günlerdi”
“Benden büyük kardeşlerim Fransız okullarında eğitim gördüler. Ailedeki İngilizce jenerasyonu benimle başladı. Ablalarım evde Fransızca konuşurlardı. Ben de onlardan dinleyerek Fransızca öğrendim. Ben 5. sınıfta okurken ablam evlendi. Eniştemin kız kardeşi de ACI’da okuyordu. Eniştem babama, Zuhal’i İzmir Amerikan Kolejine gönderelim, dedi. Babam iyi eğitim almamızı her zaman desteklerdi, eniştemin teklifini de hemen kabul etti. Yani, eniştemin aracılığıyla ACI’ya kaydoldum.
Okulumuz çok güzeldi. Her şeyini çok severdim. Çok iyi öğretmenlerimiz vardı. 1941’de okula ilk başladığımızda sınıfımız 40-42 kişiydi. Yedi yıl sonra 15 kişi mezun olduk. Yıllar içinde başka okullara geçenler, eğitimini yarıda bırakanlar oldu. Bizim dönemde mezun olup iş hayatına atılan çok arkadaşım var. Arkadaşlarımla çok bağlıydık birbirimize. Hepsinin isimlerini bugün bile hatırlarım. Mezuniyetten sonra da birbirimizden kopmadık. Hatta arkadaşlarımın çocukları ve torunları, ACI’da çocuklarımın ve torunlarımın arkadaşları oldular.
Aydın’dan, Tire’den, Söke’den, çevre illerden, ilçelerden gelen ve okulda yatılı kalan arkadaşlarım vardı. Ben, ailemle birlikte Karşıyaka’da oturuyordum. Karşıyaka’da oturan diğer arkadaşlarımla birlikte sabah 7.15 vapuruna yetişir, Konak’a geçer, oradan tramvayla Göztepe’ye gider, okulun deniz tarafındaki kapısından girer, yemyeşil arazide sınıflarımıza doğru çıkardık. Okulda yatılı olmayanlar için yemekhane yoktu. Öğle yemeğimizi evden getirir, öğle teneffüsünde yiyecekleri sıralarımızın üzerine çıkarır, yedikten sonra da okul bahçesinde arkadaşlarımla yürüyüşe çıkardık.
Şimdi o günlere dair bir anı canlandı gözümde. Orta 3. sınıftaydım. Okulun hemen altında bir bahçe vardı. Bahçede marul yetiştirilirdi. Yürüyüş sırasında bahçenin sahibine seslenir, marullardan satın alır, okul arazisi içindeki musluklarda yıkayarak taze taze marul yerdik. Çok güzel günlerdi.”
Okul Müdürü nikah şahidi oldu
Zuhal Yaşar, ACI’daki günlerini gülümseyerek hatırlıyor. Biz de kendisine, ACI’nın ona neler kattığını soruyoruz. Yaşar, ACI’daki yıllarını, öğretmenlerini, öğrendiklerini heyecanla anlatmaya devam ediyor…
“Ailelerimizden aldığımız eğitim ve disiplinin yanında, küçük yaşlarda girdiğimiz okulumuzda yöneticilerimiz ve öğretmenlerimiz derslerle, sosyal yaşamla, iletişimle bizi yaşama hazırladılar. Hem Türk hem de yabancı öğretmenlerimiz vardı. Okul müdürümüz İbrahim Taner çok değerli bir insandı. Sert görünüşlüydü. Beni sever, sosyal faaliyetlerde görev almamı desteklerdi. İbrahim Bey, bizim nikah şahidimiz de oldu. Tarih öğretmenimiz Ziya Bey’i, Lütfiye Hanım’ı, en zor öğretmenlerimizden Biyoloji öğretmenimiz Seniha Hanım’ı ve yabancı öğretmenlerimizi unutamam.
ACI’ın bize kattığı en önemli değerin özgürlük ve demokrasi olduğunu düşünüyorum. Özgür olmak, fikirlerimizi özgürce söylemek konusunda her zaman desteklendik. Demokrasiye değer veren bir okul olarak ACI’da, ilgili konularda bizlerin de fikirleri alınıyordu. Görüşlerimizi rahatlıkla söyleyebiliyor, okul ve sınıf başkanlığı seçimlerinde istediğimiz adayı hür irademizle seçebiliyorduk. Bunlar sayesinde özgürlük ve demokrasiyi bir değer olarak benimsedik. Okulda sosyal aktiviteler de çoktu. Basketbol, voleybol oynardık. Home Economics dersimiz vardı. Liseyi bitirdikten sonra hepimizin bir ev yönetme sorumluluğumuz olacağından bu derste ev ekonomisini öğretirlerdi.
Kitap okumayı severdim, ancak ACI’da çok daha fazla sevdim. Öğretmenlerimizin de etkisiyle tarih ve felsefe konularına merak duymaya başladım. Çok kitap okudum. Edebiyata da meraklıydım. Hâlen o zamanki kitaplarımı saklıyorum. Torunlarıma da kitaplarımdan verdim. Onlarla okuduğumuz kitaplarla ilgili sohbet ediyoruz. Okulda İngiliz Edebiyatı dersimiz vardı. Kitapları okur, sonrasında yazılar yazardım. Şiire de çok meraklıydım. Hâlen aklımda kalan birçok şiir var.”
Zuhal Yaşar, ACI’daki yıllarında ezberlediği, Emily Dickinson’ın “I’m Nobody! Who are you?” şiirini hafızasından söyleyerek hepimizi şaşırtıyor. ACI’daki yaşamı, arkadaşlarını ve öğretmenlerini çok sevdiğini konuşmasında sık sık dile getiren Zuhal Yaşar sözlerine şöyle devam ediyor: “ACI’da aldığım eğitimin değerini bilerek iki kız kardeşimin de ACI’da okumalarını destekledim. Onlar da benim sayemde kaydoldular. ACI’da, üniversite eğitimine yakın bir eğitim aldık. Liseyi bitirdikten sonra farklı şeyler öğrenmek için dikiş kursuna, pastacılık kursuna, enstitüye gittim. Tenis dersleri aldım. Annem, benim babamın yanında çalışmamı destekledi. Babam, İzmir’in ilk eczacılarından Lütfü Krom’un yanında, eczanenin deposunda bir süre kasaya baktım, muhasebesini tuttum. Sonra ayrıldım. 1954’te, İzmir’in ilk sanayicilerinden Durmuş Yaşar’ın oğlu Selçuk Yaşar ile evlendim. Sonra da sırasıyla Feyhan (1955), Selim (1956) ve İdil (1964) doğdu. Çocuklar doğduktan sonra onların bakımı ve iyi eğitim almaları için çalıştım. Ben nasıl yetiştiysem onları da öyle yetiştirdim. Kızlarımın da ACI’da okumalarını, iyi eğitim almalarını istedim.”
Annelerinin izinden ilerlediler
Zuhal Yaşar ile yaptığımız söyleşiye, ACI mezunu kızları Feyhan Yaşar (ACI’74) ve İdil Yiğitbaşı (ACI’82) da eşlik ediyor. Feyhan Yaşar ve İdil Yiğitbaşı, annelerinin ACI ile ilgili anlattıklarını şu sözleriyle destekliyorlar: “ACI’da çok iyi eğitim aldık. Bir kız okulu olarak, verilen eğitimin kadının yaşamda güçlenmesini ne kadar desteklediğini bugün çok daha net anlayabiliyoruz. Okulda sosyal faaliyetler yoğundu. Öğretmenlerimiz bizi spora, kültür ve sanata yönlendirirlerdi. Yaratıcılığımızı teşvik eden, ilgi ve beklentilerimizi keşfetmemize imkân veren, öz güvenimizi geliştiren bir ortamda yetiştirildik. Bize küçük yaşta, gönüllü çalışma felsefesi aşılandı. Hem aldığımız eğitim hem de okulun bize kattığı değerlerle sosyal sorumluluk bilincine sahip, kararlı, bağımsız, ne istediğini bilen ve her ortamda rahatlıkla ifade edebilen bireyler olarak mezun olduk.”
Feyhan Yaşar, İzmir Amerikan Kolejinden 1974 yılında mezun oldu ve lisans eğitimini Boğaziçi Üniversitesi İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümünde, yüksek lisansını da Dokuz Eylül Üniversitesi İktisat Ana Bilim Dalında yaptı. Feyhan Yaşar halen Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkanlığı, Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı İdare Heyeti Başkanlığı ve Yaşar Topluluğu şirketlerinde Yönetim Kurulu Başkanlığı ve Başkan Vekilliği görevlerini sürdürüyor. ACI’da kazandığı değerlerle topluma fayda sağlamak üzere sivil toplum kuruluşlarında da aktif görev alıyor.
Feyhan Yaşar’ın çocukları Koral Kalpaklıoğlu ve Bilge Kalpaklıoğlu Eyilik de ACI mezunu. Koral Kalpaklıoğlu, 2004 yılında İzmir Amerikan Kolejinden mezun oldu. Üniversite eğitimini 2011 yılında Bilkent Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi Bölümünde tamamladı ve aynı yıl Pınar Su ve İçecek şirketinde Genel Müdür Asistanı olarak iş hayatına atıldı. Hâlen, Pınar Su ve İçecek Genel Müdürü olarak görevine devam ediyor.
Bilge Kalpaklıoğlu Eyilik ise 2006 yılında İzmir Amerikan Kolejinden mezun oldu. 2010 yılında Koç Üniversitesi İşletme Bölümünde Lisans, 2012 yılında Galatasaray Üniversitesi Ekonomi Hukuku Bölümünde Yüksek Lisans eğitimini tamamladı. İş hayatına 2011 yılında Pınar Süt A.Ş.’de Asistan Ürün Yöneticisi olarak başladı ve sonrasında Pazarlama Müdürlüğü görevini üstlendi. Hâlen, Pınar Et A.Ş.’de Dijital Dönüşüm ve E-Ticaret Direktörü olarak görevine devam ediyor.
İdil Yiğitbaşı, 1982 yılında İzmir Amerikan Kolejinden mezun oldu. Lisan eğitimini 1986 yılında Boğaziçi Üniversitesi İdari Bilimler Fakültesinde, yüksek lisans eğitimini 1989’da Indiana Üniversitesinde tamamladı. İdil Yiğitbaşı hâlen Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekilliği, Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı İdare Heyeti Başkan Vekilliği ve Yaşar Topluluğu şirketlerinde yönetim kurulu başkanlığı ve başkan vekilliği görevlerini yürütüyor. İdil Yiğitbaşı da ACI’da öğrendiği ve görev aldığı gibi, sosyal faaliyetler ve sivil toplum kuruluşlarında çalışmayı sürdürüyor.
İdil Yiğitbaşı’nın kızlarından Selin Yiğitbaşı Ducker, ilkokul ve ortaokulu 2006 yılında İzmir SEV’de, lise eğitimini 2010 yılında Özel Işıkkent Anadolu Lisesinde tamamladı. Lisans eğitimini İngiltere’de University of Exeter’da İşletme alanında, yüksek lisansını ise Goldsmiths, University of London’da tasarım ve inovasyon alanında tamamladı. Uluslararası şirketlerde iş deneyimi kazanan Selin Yiğitbaşı Ducker İngiltere’de, sosyal ve çevresel etki yaratma konusunda iş birliğini kolaylaştıran, “Goodsted” platformunu kurdu.
Rana Yiğitbaşı ise İzmir SEV’de tamamladığı ilkokul ve ortaokul eğitiminin ardından 2012 yılında İzmir Amerikan Kolejinden mezun oldu ve lisans eğitimini Uluslararası İlişkiler ve İşletme ve İspanyolca Dili üzerine İngiltere’de Exeter Üniversitesinde, yüksek lisans eğitimini Yaratıcı Ekonomide İşletme üzerine İngiltere'de Kingston Üniversitesinde tamamladı. Birleşmiş Milletler Cenevre ve New York Daimî Temsilcilikleri, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı, Young Guru Akademi, Hedefler için İş Dünyası gibi sivil toplum kuruluşlarında da görev alan Rana Yiğitbaşı, Yaşar Holding’de İnsan Kaynakları Proje Uzmanı olarak görev yapıyor.
ACI, Zuhal Yaşar ve ailesi için bir gelenek hâline gelmiş ve yaşamlarında kalıcı izler bırakmış. Kızları, torunları, kız kardeşleri, onların çocukları ve torunlarıyla ailenin İzmir’de yaşayan diğer üyelerini de sayarsak ailede onlarca ACI mezunu bulunuyor. Aynı değerlerle yetişen ACI mezunu bireyler olarak çeşitli alanlarda ülkeye, topluma fayda sağlamayı sürdürüyorlar.