SEV Connect - Yaz 2021

CONNECT 12 57 piyanonun koltuğuna oturmamla başladı. Biraz daha ilerledikten ve özel bir öğretmenle çalışmalarıma devam ettikten sonra Yaşar Üniversitesinin Müzik Bölümünde Üstün Yetenekli Çocuklar bursuyla kabul aldım. Piyano hayatıma hâlâ Yaşar Üniversitesinde çevrimiçi olarak devam ediyorum. Bugüne kadar elde ettiğiniz ödül ve başarılar nelerdir? Sizi en çok etkileyen hangileri oldu? Bugüne kadar pek çok yarışmadan ödülle dönmeyi başardım. Aldığım ilk ödül, 9 yaşındayken girdiğimMozart Akademi Piyano Yarışması’nda 10-13 yaş kategorisinde aldığım ikincilik oldu. Bu ödülle beraber piyano konusunda kendime olan güvenim arttı ve sonraki sene tekrardan Mozart Akademi’nin yarışmasına girip birincilik ödülü kazandım. İşin daha da ciddiye bindiğinin farkına varınca, uluslararası bir yarışmaya girmeye karar verip Bükreş’teki Pro Piano yarışmasında birinciliğe ve “Excellence” ödülüne layık görüldüm. Çalışmalarıma son hızla devam ettikten sonra Milano’daki Tadini Piyano Yarışması’na katılıp birinciliği aldım. Beni en çok etkileyen ödül Tadini Piyano Yarışması’nda kazandığımdı, çünkü bu ödülden sonra hayatımın her bir parçasında müziğin olacağını ve benim ayrılmaz bir parçam olduğunun farkına vardım. ACI Klasik Müzik Orkestrası ile beraber gittiğimiz Mediterranean Legends yarışmasında, piyano dalında en büyük ödül olan Grand Prize aldım. Girdiğim ilk beste yarışması olan ve BESOM tarafından düzenlenen Ceyhun Atuf Kansu Beste Yarışması’nda, büyük bir yaş farkıyla, en küçük yarışmacı olarak üçüncülük kazandım. Bu süre zarfında birçok ünlü piyanistle çalışma imkânı buldum ve konserler verdim. Çocuk felcine yardım ve şehit ailelerinin çocuklarına kitap dağıtmak gibi pek çok sosyal yardımlaşma konserinde yer aldım. Konserlerin dışında da nice etkinliklerde yer aldım ve büyük firmalarla çalışma imkânı buldum. Fazıl Say’ın kendi kitabında benden bahsetmesi beni çok gururlandırdı. Anadolu Ajansı ve basın tarafından Türkiye’nin en başarılı 10 gencinden biri seçildim. Gençlere örnek olması için çekilen Güç Sensin belgeselinde, Türkiye’de seçilen sekiz gençten biri oldum. Sanatçı öğrenci olmak nasıl, zorlukları var mı? Dersler ve müzik çalışmaları arasında nasıl bir denge var ve nasıl bir programınız var? Akademik başarı ve müzik arasında sizce nasıl bir etkileşim oluyor? Bir öğrenci ve sanatçı olarak zaman yönetimi çok önemli bir konu haline geliyor. Aynı anda ikisini de yapabileceğinin en üst seviyesinde yapmaya çalışmak, çok zorlayıcı olabiliyor. Piyanoyu derslerden arta kalan zamanda, en basit haliyle anlatmak gerekirse bir rahatlama aracı olarak görüyorum. Müzik dinlerken, dinlediğiniz müziklerin sizi alıp çok başka yerlere götürdüğünün farkına varmışsınızdır daha önce. O müzikleri kendiniz çaldığınız zamansa etkisi bambaşka oluyor. Akademik başarı ve müzik arasında bir bağlantı olduğunu düşünüyorum. Müziğin, beyin gelişimi üzerine etkilerinin yanı sıra bana öğrettiği en önemli şey çalışmanın kıymeti oldu. Siz ne kadar yetenekli olursanız olun, çalışmazsanız bu yeteneğinizin hiçbir değeri kalmaz. Akademik başarının da aynı şekilde yürüdüğünü düşünüyorum. Okulda da müzikle ilgili veya müzik dışında çalışmalarınız var mı? ACI, müzisyen bir öğrenci için sizce nasıl bir okul? Ne gibi imkanlar, destekler var? ACI’ın hayatınızdaki yeri hakkında neler söylersiniz? Okulumuzda çok şanslıyız ki, bir tane orkestramız var. Daha önce başka hiçbir okulda bu kadar büyük ve aktif olarak çalışan bir orkestra görmemiştim. Uluslararası yarışmalardan ödüllerle dönen başarılı bir orkestraya sahibiz. ACI, müzisyen bir öğrenci için bence çok iyi bir okul, çünkü bir müzisyenin gelişimi için en önemli olan şey, ufkunu genişletip hayata geniş bir açıdan bakabilmektir. Bir müzisyeni diğer müzisyenlerden ayıran şey de budur. ACI’ın bu konuda çok başarılı bir okul olduğunu düşünüyorum. Aynı zamanda müzisyenlere geniş imkânlar sunan bir okul. Bir konservatuarda bulamayacağınız imkanlara sahip tarihi bir sanat binasına sahibiz. ACI’ın benim hayatımdaki yeri çok ayrı, çünkü bu okulda kazandığım birikimi başka hiçbir yerde kazanabileceğimi düşünmüyorum. ACI’da geçirdiğim zamanın yerini başka hiçbir şey dolduramaz. Piyanist olarak hayallerinizden ve hedeflerinizden bahseder misiniz? Size ilham veren sanatçılar kimler? İlerde beste yapmayı da istiyor musunuz? Bir piyanist olarak hayalim, bir gün dünyanın en iyi orkestralarıyla beraber konser verebilmek. Aynı zamanda bir besteci olarak hayalimse, “The Godfather” ve “Star Wars” gibi klasikleşmiş bir film müziği yapabilmek. Bana ilham veren sanatçıların başında Sergei Rachmaninoff, George Gershwin, Frederic Chopin ve John Williams geliyor. Bu müzisyenlerde beni en çok etkileyen nokta, hepsinin müziklerinde kendilerini bulmaları ve ayırt edilebilir seviyede bir özgünlüğe ulaşmış olmaları. Müzik eğitiminize yurt dışında bilinen önemli müzik okullarında devam etme planınız var mı? Üniversite için planınız nedir? Üniversitede asıl hedefim iki dalda eğitimime devam etmek. Müzik dışında başka bir meslekle devam etmek istiyorum, çünkü müziği bir meslek olarak görmüyorum. Müzik artık doğduğumdan itibaren benim yaşam tarzım haline geldi. “ACI’IN HAYATIMDAKI YERI ÇOK AYRI, ÇÜNKÜ BU OKULDA KAZANDIĞIMBIRIKIMI BAŞKA HIÇBIR YERDE KAZANABILECEĞIMI DÜŞÜNMÜYORUM. ACI’DA GEÇIRDIĞIM ZAMANIN YERINI BAŞKA HIÇBIR ŞEY DOLDURAMAZ.”

RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=