SEV Connect - Yaz 2021

vermemiz, babamın TAC mezunu olması, annemin Tarsus SEV’de öğretmen olması nedeniyle hem spor hem eğitim odaklı bir ailede yetiştim. Bu nedenle TAC gibi ülkemizin en iyi okullarından biri olan bu okulda okumayı seçtim. TAC 133 yılı aşkın geçmişiyle çok köklü bir okul ve sorgulayan, kendini çok güzel ifade eden, yabancı dile hâkim, eleştirel düşünebilen ve problem çözme yeteneğine sahip gençler yetiştiriyor. Benim kortta tecrübe ettiğim her şeyi okulumda yaşama şansım oluyor. TAC, 133 yılı açmış geçmişiyle onlarca milli sporcu çıkarmış bir okul, ama sanıyorum tenis branşında benim başarımı yakalamış başka bir sporcu olmamış. Bu anlamda da tenis branşında tüm yaş gruplarında milli formayı giymiş, Türkiye şampiyonu olmuş ve dünya sıralamasında 128. sıraya çıkmış TAC’li bir sporcu olmak çok gurur verici. TAC’de Spor Bursuyla okudum. SEV’in sağladığı Spor, Sanat ve Bilim Bursunu almaya hak kazandım ve 10, 11 ve 12. sınıflarda yüzde 50 burslu okudum. Tenis, diğer sporlar ile kıyaslandığında çok pahalı bir spor. Turnuva giderleri, seyahat masrafları özellikle yurtdışına turnuvaya gidildiğinde çok fazla tutabiliyor. Bu süreçte Sağlık ve Eğitim Vakfının Spor, Sanat ve Bilim Bursunu almam, benim turnuvalara katılmam konusunda çok destek oldu. SEV, bu anlamda sporculara çok destek olan bir vakıf. İlkokul 1. sınıftan 12. sınıfa kadar beni okutan tüm öğretmenlerim ve idarecilerim başarılarımla gurur duyup beni daima desteklediler. Hepsine çok teşekkür ediyorum. Sporcu kardeşlerime, Tüm bu yolculuk boyunca dört koldan ailemin tüm desteğini hissettim. Spor, kişinin kendini disipline etmesi, sorumluluk bilincine varması, zaman yönetimi ve hedef koyma anlamında hayatımıza değer katan çok önemli bir etmendir. Özellikle tenis gibi çok farklı ülkelere seyahat gerektiren bir spor yaptığınızda, sosyo-kültürel yapınız ve vizyonunuz gelişerek çok farklı kültürleri yaşamak ve kişilerle tanışmak, kendini ifade etmek, yalnız seyahat ettiğimde oluşan problemleri çözmek, değişik kültürleri tanımak, insanlarla iletişimde bulunmak anlamında yaşıtlarınızdan bir hayli ileride olabiliyorsunuz. Mesela 2018 yılında Mısır’da bir turnuva sırasında besin zehirlenmesi geçirip çok iptidai şartlarda bir hastaneye giderek serum tedavisi görmek, 2019 yılında Özbekistan’da küçük bir kaza geçirdiğimde kendi başıma hastaneye giderek bunlarla baş etmek zorunda kalmak, dünyanın neresine gidersem gideyim hayatımı idame ettireceğime olan özgüvenimi artırdı. 2016 yılında Ukrayna Kiev’de, bir ay bir tenis akademisinde antrenman programına katıldım. Bu süreçte Rusça öğrenip, Kiril alfabesini okuyacak ve yazacak hale geldim. Orada edindiğim arkadaşlıklar sayesinde şu anda orta seviyede Rusça okuyor, yazıyor ve konuşabiliyorum. Bu da tenis sayesindeki en büyük kazançlarımdan birisi oldu. TAC; milli sporcular çıkarmış, spor tarihiyle oldukça ünlü bir okul. Sporcu bir öğrenci olarak TAC’de bu açıdan nasıl bir yaklaşım var? Sporun yanında eğitime de önem Türkiye’nin en iyi okullarından olan, spora verdiği önem ve alacakları kaliteli eğitim nedeniyle kesinlikle Tarsus Amerikan Kolejini tercih etmelerini öneririm. Dünyada ve ülkemizde sporcu öğrencilere yeterince destek ve imkân sağlanıyor mu? Artık üniversiteli bir sporcu olarak planlarınız neler? ABD’nin Teksas eyaletindeki Rice Üniversitesinden kabul aldım. Rice Üniversitesi; yüzde 9 kabul oranıyla Amerika’nın en iyi 16. üniversitesi olmasının yanında, “Güney’in Harvard’ı” olarak bilinen çok prestijli bir üniversite. Üniversiteye spor bursuyla kabul edildim. Toplamda 200 bin dolar burs almaya hak kazandım. Rice Üniversitesinden burs alabilmemin tek sebebi tenis takımında oynayacak olmam. ABD’de üniversitelerarası sportif rekabet hem çok popüler hem de üst seviyede. Hemen hemen tüm spor branşlarında 1, 2 ve 3. ligler vardır ve 1. Ligde (Division 1) en güçlü takımlar rekabet eder. Division 1 Liginde oynayacak sporcu öğrenciler, dünyanın her yerinden head coach’lar (baş antrenörler) tarafından seçilir. Ben de hem Rice gibi akademik olarak çok güçlü üniversiteye hem de Division 1 Liginde oynayan bir tenis takımına gidebilmeyi, tenis kariyerimdeki başarılarıma borçluyum. Tenis sporu için çok özveri, altyapı, teknik donanım ve tesis gerekiyor. Vizyoner kulüpler ve antrenörler olması, yetenekli gençlerin yetkin ellerde dünya standartlarında kaliteli antrenmanlar alması lazım. Maalesef Türkiye’de şu anda yetenekli çocuklar belli bir seviyeye kadar gelip, teknik yetersizlikler, eğitim sistemimizin sporu desteklememesi sebebiyle okul mu, spor mu ikileminde kalıyor, ekonomik zorluklar ve sponsor bulma konusunda yaşanan yetersizlikler de eklenince spordan kopuyorlar. Bu nedenle maalesef ülkemizden henüz dünya sıralamasında ilk 10’larda ya da ilk 20’lerde bir Türk sporcu yok. Benim tenis alanında hedefim; üniversite sırasında ve sonrasında ATP sıralamasında üst basamaklara tırmanmak, Grand Slam’lerde oynamak, tenis sporunun ülkemde yaygınlaşmasını sağlayarak gençlere rol model olmak. Benim gibi akademik çalışmalarını spor çalışmalarıyla birlikte yürüten yetenekli gençlerin, Amerika’da tenis kariyerlerine yatırım yaparak, teniste ülkemize bu başarıları getirmesi en büyük dileğim. “TENISTEKI HEDEFIM; ÜNIVERSITEDE VE SONRASINDA ÜST BASAMAKLARA TIRMANMAK, GRAND SLAM’LERDE OYNAMAK, TENIS SPORUNUN ÜLKEMDE YAYGINLAŞMASINI SAĞLAYARAK, GENÇLERE ROL MODEL OLMAK.” 52 CONNECT 12 G E L E C E Ğ İ M İ Z G E N Ç L E R İ M İ Z

RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=