SEV Connect - Yaz 2021

CONNECT 12 51 Hatta 5 yaşındaki bir videomda annem, büyüyünce ne olmak istiyorsun diye sorduğunda, “Tenisçi olacağım.” diye cevap veriyorum. Babam tenis oynardı, ben de babamı seyrederek bu spora ilgi duymaya başladım sanıyorum. 8 yaşından beri tenis oynuyorum. İlk ulusal turnuvamı 9 yaşında oynadım. 11 yaşından beri de uluslararası turnuvalara katılmaktayım. Teniste profesyonelliğe adım atmak oldukça zor. Neredeyse haftanın 7 günü antrenman yapıp 12 ay seyahat etmeniz gerekebiliyor. Hem Tarsus SEV Ortaokulunda hem de TAC’de okul tenis takımlarında okulum adına da müsabakalara katıldım. Tenis takımı olarak okulumuzu bölge şampiyonu yapma gururunu yaşadık. Teniste başarılarınızdan bahseder misiniz? Sizi en çok etkileyenler hangileri? Pek çok ulusal ve uluslararası turnuvaya katıldım. ABD, Avustralya, İspanya, Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya, Belçika, Slovenya, Kazakistan, Özbekistan, Azerbaycan, İran, Lübnan, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, Cezayir, Romanya, Ukrayna, Çekya, Rusya, İsrail gibi dünyanın farklı coğrafyalarında yüzden fazla maç yaptım. Bu ülkelerde çok iyi dereceler yakaladım. Bu dereceler neticesinde dünya sıralamasında 128. sıraya kadar yükseldim. Yüzde 67 kazanma oranıyla Türkiye’de gençler klasmanında tüm zamanların en iyi 2. sıralamasına sahip oldum. En prestijli turnuvalardan birisi olan Junior Avustralya Açık Turnuvasına katılarak Türkiye’den Junior Grand Slam’e katılan ender sporculardan birisi olma gururunu yaşadım. Milli Takıma seçilme süreciniz nasıl oldu? İlk kez 2015 yılında Tarsus SEV Ortaokulunda 7. sınıf öğrencisi iken U14 Tenis Milli Takımına seçildim ve milli formayı giymeye hak kazandım. Daha sonra 16 ve 18 yaşında da Tenis Milli Takımına seçilerek ülkemi Avrupa’da birçok şampiyonada ay yıldızlı formamızla temsil etme gururunu yaşadım. Ayrıca 16 yaşında Milli Takıma seçilmenin yanında Türkiye şampiyonu olarak başarılarımı taçlandırdım. Ay yıldızlı forma ile korta çıkmak, milli marşımızı söylemek ve ülkemi temsil etmek beni en çok motive eden şeyler. 14 yaş Avrupa Milli Takımlar Turnuvası, İspanya’nın Murcia kentinde yapılmıştı. İlk kez Milli formayı giymenin heyecanıyla açılış töreni için korta çıktığımızda tüm sporcular adına müsabaka açılış konuşmasını yapmak üzere (Milli takımımızın antrenörü takımda en iyi İngilizce konuşan oyuncu ben olduğum için beni önermiş) beni sahneye davet ettiler. Tüm Avrupa’dan gelen sporcular adına İngilizce olarak yaptığım o konuşma benim en gurur duyduğum ve beni en motive eden anılarımdan birisi olmuştur. Tabii burada Tarsus SEV’de almış olduğum çok iyi İngilizce eğitimimin de büyük katkısı olmuştu. Daha sonraki yıllarda da katıldığım turnuvalarda yaşadığım şampiyonluklardan sonra yapılan televizyon yayınlarında, akıcı İngilizcem ile sadece ülkemi değil, okulum TAC’yi de çok güzel temsil ettiğimi düşünüyorum. Sporcu öğrencinin hayatı zor mu? Akademik hayatınızı sizce nasıl etkiliyor, sporcu öğrenci olmak size neler kazandırdı? TAC gibi akademik olarak güçlü bir okulda tam zamanlı okuyup profesyonel anlamda tenis oynamak çok fedakârlık yapmamı gerektirdi. Turnuvada olmadığım zamanlarda sabah 05.00’te kalkıp tenis antrenmanı yaparak okula gidiyor ve akşam saat 17.00’de ikinci antrenman ve kondisyon için tekrar kortlara çıkıyorum. Bu, benim yıllardır sürdürdüğüm günlük rutinim. Günde toplamda 5 saat süren bir antrenman programım var. Tenis birçok dinamiği içinde barındıran bir spor; fiziksel olarak, hız, dayanıklılık, esneklik, güç yanında mental olarak da kortta çok güçlü bir duruşunuzun olması lazım. Özellikle yaz aylarında sıcak ülkelerde 35-38 derecelerde 4 saate yakın süren maçlarda hem fiziksel hem de mental devamlılığı sağlamak çok zor olabiliyor. Bu yola girdiğimden beri, ailecek tüm hayatımızı benim antrenman ve turnuva programıma göre ayarladık. Babamın serbest meslek sahibi olması beni turnuvalara götürebilmesine olanak sağladı. Babamın işinin olduğu zamanlarda diğer aile üyelerim anneannem, teyzem beni turnuvalara götürerek müsabakalara katılmama destek oldular. 8 yaşından beri ailecek tatil yapmadık. Tüm özel günler, milli bayramlar, ulusal bayramlar benim dinlenmek için değil turnuvaya gidip maç yapabilmem için fırsattı. Tüm yaşıtlarım gezip eğlenirken ben tüm vaktimi tenis kortlarında geçirdim. “TENIS, DIĞER SPORLARLA KIYASLANDIĞINDA ÇOK PAHALI BIR SPOR. TURNUVA GIDERLERI, SEYAHAT MASRAFLARI ÖZELLIKLE YURTDIŞINA MAÇA GIDILDIĞINDE ÇOK FAZLA TUTABILIYOR. BU SÜREÇTE SEV'IN SPOR, SANAT VE BILIM BURSUNU ALMAM, BENIM TURNUVALARA KATILMAMKONUSUNDA ÇOK DESTEK OLDU. ” G E L E C E Ğ İ M İ Z G E N Ç L E R İ M İ Z

RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=