SEV Connect - Yaz 2021

CONNECT 12 47 yarışmalarda çeşitli dereceler elde etmiş ve böylece herkesi gururlandırmıştı. Eğitimi, dolayısıyla da hayatıyla ilgili yol haritasını şekillendirmeye başlayan Canbolat, yurt dışına giderek hem müzik hem de ilgi duyduğu alanla ilgili çift ana dal okumak istediğini belirtiyor. Sizi tanıyarak başlayabilir miyiz? Hangi sınıfta okuyorsunuz? Lisede TAC’yi tercih etmenizde neler etkili oldu, daha önce okulu biliyor muydunuz? 17 yaşındayım. Mersin’de yaşıyorum. Tarsus Amerikan Koleji 10. sınıf öğrencisiyim. Lisede TAC’yi tercih etmemin başlıca nedenleri, okulda verilen yabancı dil eğitimi ve TAC’nin çok köklü bir okul olması diyebilirim. Buna ek olarak, TAC’de akademik hayatın yanında sosyal hayatın da ne kadar önemli olduğunu bildiğim için bu okulu tercih ettim. Müziğe ve gitara ilginiz ne zaman, nasıl başladı ve nasıl gelişti? Müziğe ve gitara yedi yaşında başladım. İlkokul 1. sınıfa gidiyordum. O zamanlar okuduğum ilkokulda hafta sonu spor ve sanat derslerinden oluşan kulüp dersleri vardı ve ben de gitarı seçtim. Yaklaşık bir ay okulda gitar eğitimi aldıktan sonra gitara karşı ilgimin ve isteğimin olduğunu fark ettim. Aileme danıştıktan sonra da gitar dersi almaya karar verdim ve Mehmet Emin Yılmaz ile çalışmaya başladım. Mehmet Öğretmen gitarı bana çok sevdirdi. Bir sene onunla çalıştıktan sonra beni konservatuvara yönlendirdi; ben de konservatuvar sınavlarına hazırlanmaya başladım. Mersin Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Yarı Zamanlı Gitar Bölümünü kazandım ve Can Erdoğan ile klasik gitar çalışmalarıma başladım. Geçen sene konservatuvarda 8. senemi doldurdum ve mezun oldum. Şu anda Can Erdoğan ile çalışmalarıma devam ediyorum. Bugüne kadar elde ettiğiniz ödül ve başarılar nelerdir? Sizi en çok etkileyen ödül veya başarılar hangileri oldu? Son olarak ödül aldığınız Çin’deki yarışmadan bahsedebilir misiniz, neler hissettiniz? Yarışma macerama 2017 yılında, henüz 13 yaşındayken başladım. İlk katıldığım yarışma ve aldığım derece, İstanbul Uluslararası Genç Yetenekler Müzik Yarışması’nda birincilikti. Burada birincilik aldıktan sonra aynı sene Romanya’da gerçekleşen Sinaia Uluslararası Gitar Yarışması’nda üçüncü oldum. 2018 yılında Bulgaristan’ın Plevne kentinde gerçekleşen Plevne Uluslararası Gitar Yarışması’nda ikinci oldum. Daha sonra 2019 yılında İstanbul’da katıldığım, belki de aldığım en önemli ödüllerden biri, üç aşamalı (ön eleme, yarı final ve final) gerçekleşen ve kendimden yaşça büyüklerle yarıştığım İstanbul Uluslararası Gitar Yarışması’ydı; ikincilik ödülüne layık görüldüm. Son bir, bir buçuk yıldır ise pandemi nedeniyle birçok yarışma çevrim içi gerçekleşti ve ben de bu yarışmalara salgın döneminde hazırlandım ve katıldım. Hong Kong’da çevrim içi düzenlenen Altamira Uluslararası Gitar Yarışması’nda 60 kişi arasından ilk 20’ye girerek finale kaldım. Son olaraksa yine çevrim içi olarak International Fringe Association tarafından düzenlenen müzik yarışmasında gitar kategorisinde dördüncülük ödülüne layık görüldüm. Kazandığım bu son ödül, benim için çok değerliydi, çünkü dünyanın birçok yerinden katılımcıların, jürilerin ve birçok önemli sponsorların yer aldığı çok önemli ve prestijli bir yarışmaydı. Sanatçı öğrenci olmak nasıl, zorlukları var mı? Programınızı nasıl yapıyorsunuz, okuldaki akademik hayatınızda müzik sizce neler kazandırıyor? Tabii ki, sanatçı öğrenci olmanın birçok zorluğu var. Hem yoğun bir akademik hayatım hem de aktif bir sanat hayatım var. Dolayısıyla çok çalışmam gerekiyor, fakat aslında gitar çalışmalarım akademik hayatımı olumlu yönde etkiliyor, çünkü benim daha planlı olmamı sağlıyor. TAC’de köklü bir müzik geleneği var. Okulda müzikle ilgili çalışmalarınız var mı? TAC, müzisyen bir öğrenci için nasıl bir okul, yetenekli gençler için nasıl bir ortam ve destekler var? Evet, okulum müzik alanında da çok köklü. Başlangıcı 1960’lara dayanan “ECHO” geleneği var. ECHO, Tarsus Amerikan Kolejinin müzik grubu ve önemli bir parçası. Ben de bu grupta gitarist olarak yer alıyorum. TAC’de müziğin önemi çok fazla. Genç müzisyenlere kesinlikle lise için tavsiye ederim. Sağlık ve Eğitim Vakfının sunduğu Sanat Bursu imkânı, bunun yanında da TAC’de sunulan konser imkânları, okulumun ve Vakfın gençlere verdiği önemli destekler arasında. Sanatçı öğrenciler ülkemizde sizce yeterince destekleniyor mu? Ne gibi destekler olmalı? Açıkçası ben bu açıdan kendimi şanslı hissediyorum, çünkü okulum ve SEV bana bu konuda çok destek oldu. Ama ülkemizde desteklenmesi gereken birçok genç müzisyenin daha olduğunu düşünüyorum. Türkiye’ye baktığımızda çok az bir kitlenin klasik müzikle uğraştığını ve dinlediğini görmek mümkün. Ben, dünyanın klasik müzik konusunda önde gelen ülkelerinden biraz geride olduğumuzu düşünüyorum. Sanatçılar ve genç sanatçı adaylarının daha fazla desteğe ihtiyacı var. Müzik eğitimi için bursa ihtiyaç duyan öğrencilerin daha fazla desteklenmesi; sadece öğrencilerin değil, pandemi sürecinde konser veremeyen bütün müzisyenlerin konser ihtiyaçlarının karşılanması çok önemli. Son olarak, hayallerinizden ve hedeflerinizden bahseder misiniz? Şu anda hem gitar hayatıma ve hem akademik hayatıma ciddi bir şekilde devam ediyorum. Hedefim, yurt dışında önemli üniversitelerde istediğim bir bölümü okuyup müzik eğitimime de devam ederek çift ana dal yapmak. “SAĞLIK VE EĞITIM VAKFININ SUNDUĞU SANAT BURSU IMKÂNI, BUNUN YANINDA DA TAC’DE SUNULAN KONSER IMKÂNLARI ÖNEMLI DESTEKLER ARASINDA.” G E L E C E Ğ İ M İ Z G E N Ç L E R İ M İ Z

RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=