SEV Connect - Yaz 2021

CONNECT 12 45 araştırmacı olarak staj yapma imkânı elde ettim ve hâlâ Nesnelerin İnterneti (IoT) ağları için yüksek performans algoritma tasarımı üzerine çalışıyorum. Bunların hepsinin yanında okulumuzda FRC takımının kaptanı olarak takımımla beraber birçok yarışmaya katıldım, takımımız ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilik ve finalistlik ödülleri kazandı. Bunlar arasında benim için en anlamlı olanı robotik yarışmalarıydı, çünkü biz okulumuzda robotik takımını neredeyse sıfırdan kurup çok iyi bir yere geldik. Takımımız başta 2-3 öğrenciden oluşuyordu; mentorlarımızın çok emek harcaması ve 3 yılda birçokmeraklı ve yetenekli arkadaşlarımızın da aramıza katılmasıyla, çok daha profesyonel ve birçok sponsoru olan bir takıma dönüştü. Bu takım (ACI 35) da ACI’a bir miras olarak kalacaktır. FRCRobot Takımından ve çalışmalarınızdan bahsedebilirmisiniz? Robotlarla biraz uğraşınca, onların ne kadar ilgi çekici olduğunu fark ediyorsunuz. Robotların potansiyeli çok fazla. Ben ilk olarak küçük yaşlarda lego robotlarla uğraşmaya başlamıştım. Bunların mekanik tasarımlarını yapmak ve yazılım yazmak çok ilgimi çekmişti. Böylelikle yaratıcılığımı ve teknik becerilerimi sürekli geliştirebiliyordum. 9. sınıfta FRC Takımının kurulmasında öncülük ettim. Her sene FIRST Vakfı tarafından düzenlenen FRC yarışmalarına katılıyoruz. Bu yarışmalarda, yarışmanın düzenleyicileri tarafından bir tema ve robotun tamamlaması gereken görevler veriliyor. Biz de her sene bu görevlere yönelik endüstriyel boyutta mekanik tasarımını, elektronik bağlantılarını ve yazılımını kendimiz yazdığımız bir robot ürettik. FRC takımları birer şirket gibi işliyor. Ayrıca okulda ve okul dışında da belli projeler içinde bulundum. Bunlardan bazıları, robotik takımımızla beraber düzenlediğimiz ilkokul ve ortaokul öğrencilerine yönelik STEM eğitimleri. Her öğrencinin okulunda, bizim okulumuzdaki gibi bilim ve mühendisliğe olan ilgisini geliştirebileceği imkânlar olmayabiliyor; bundan dolayı da bu eğitimlerimiz aracılığıyla bilimi daha geniş bir kitleye yaymayı hedefledik. Dünyada eğitim eşitsizliği çok ciddi bir problem ve biz de bu alanda çalışmalar yapma gereği duyduk. Özellikle Covid-19 döneminde herkese açık çevrim içi ve çevrimdışı eğitim materyalleri hazırladık. Bunun yanında robotik takımımızla, teknolojinin insan hayatına ve çevremize yarar sağlayabileceği projeler üzerinde çalıştık. Yani FRC’de sadece robot yapmıyoruz; FRC çok yönlü bir yarışma ve her ilgi alanına sahip insanın kendini geliştirip değer katabileceği bir görev var. Peki müziğe ilginiz nasıl başladı? Müziğe ilgimuzun zamandır vardı, fakat liseye gelene kadar benim için hobiydi; ACI’daki hazırlık yılında, arkadaşlarımla bir Jazz grubu kurmaya karar verdikten sonra, hayatımın çok önemli bir parçası haline geldi. “Full-Time Jazz Grubu” olarak birçok konsere, yarışmaya ve festivale katıldık. Okulumuzdaki müzik hayatı çok zengin ve müziğe ilgisi olanlar destekleniyor. Örneğin “MOODS” isimli her sene düzenlenen bir müzik ve dans şovu var ve bu şov tamamen öğrenciler tarafından organize ediliyor. Ben bunun bir yıl müzik asistanlığını, bir yıl da müzik direktörlüğünü yapıp, şovunmüzikle ilgili bütün kısımlarıyla ilgilendim. Bilim, teknoloji, müzik…Bilimvemüziğin akademik başarınıza nasıl etkisi oluyor? Oldukça meşgul bir insan olduğumu söyleyebilirim, çünkü aynı anda çok fazla şeyle ilgileniyorum. Hafta içinde hem okuldaki dersler hemmüzik hemde bilim ve teknolojiyle ilgili şeylerle uğraştığım için hayatımı dolu geçiriyormuş gibi hissediyorum. Bunun sağladığı motivasyon ve kazandırdığı zaman yönetimi becerileri de akademik başarıma katkı sağlıyor. Lise yıllarında “genç bilim insanları”na sağlanan desteğin önemi nedir? Bence genç bilim insanlarına destek, teşvik ve kaynak sağlama şeklinde olabilir. Okulumuzda, öğrenciler kararlı olduklarında gerekli desteği bulabiliyor. Örneğin ben robotik kulübünün kurulmasında ısrarcı olduğumda okulumuz bunu desteklemişti. Öğrencilerin kendi imkânlarını yaratmasına izin verilmesi çok önemli. Onlara ne yapılacağını söylemektense ne yapacaklarını kendilerinin bulması, uzun vadede “bilim insanı” olma yolunda önemli olacaktır. Okulumuz bizlere inanıyor ve sonuna kadar destekliyor. Bunun yanında, okulumuzda Robotik Kulübü, Matematik Kulüpleri, bilim olimpiyatlarına hazırlık ve IB Programı gibi öğrencilerin yararlanabileceği birçok imkân var. Son olarak, üniversite ile ilgili plan ve hedeflerinizden bahsedermisiniz? Kabul aldığımüniversiteler arasında Harvard, Oxford, Imperial, Yale, UPenn, UC Berkeley, UCLA, CarnegieMellon var. “Need-Blind” olanHarvard ve Yale’dan burs da aldım. Ayrıca University of Toronto’nun Lester B. Pearson bursunu kazandım. Bu kadar zor bir senede böyle iyi üniversitelerden kabul alabilmek beni çokmutlu etti. Üniversitede okumak istediğim ana alan Bilgisayar Bilimi. Bunun yanında matematiğe, mühendisliğe ve ekonomi gibi diğer alanlara da ilgim var ve üniversitede bunlardan da ders almayı hatta belki çift ana dal yapmayı planlıyorum. Önemli üniversitelerden kabul almanızda bilime olanmerak ve çalışmalarınız ne kadar etkisi olmuştur? Bence yaptığımher işe kendimi adamam etkili oldu. Genç arkadaşlarıma da kendilerini adayacak kadar çok sevecekleri bir alana yönelmelerini; çevrelerindeki problemlerin farkına varıp onların çözümüne yönelik projeler yapmalarını öneririm. Ellerine geçen her imkândan yararlanmalılar ve zamanlarını çok iyi planlamalılar. “MÜZIĞE ILGIMUZUN ZAMANDIR VARDI VE GITAR ÇALIYORDUM, FAKAT LISEYE GELENE KADAR MÜZIK BENIM IÇIN HOBIYDI. ACI’DAKI HAZIRLIK YILINDA, ARKADAŞLARIMLA BIR JAZZ GRUBU KURMAYA KARAR VERDIKTEN SONRAMÜZIK, HAYATIMIN ÇOK ÖNEMLI BIR PARÇASI HALINE GELDI.” G E L E C E Ğ İ M İ Z G E N Ç L E R İ M İ Z

RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=