SEV Connect - Yaz 2021

36 CONNECT 12 ölçülmüyor; değerlerle yönetim, sürdürülebilirlik, etik, değişime uyum gibi konular da artık şirket değeri ölçümlenmesinde kullanılan metrikler olarak karşımıza çıkıyor Sürdürülebilirliğin toplumsal tarafında da vakfınız devreye giriyor sanırım. Topluma fayda sağlamak sizin için çok önemli bir gündem maddesi… Evet. Sürdürülebilirliğin toplumsal tarafında Cevdet İnci Eğitim Vakfımızda “Hayal, Hedef, Hareket” mottomuzla çağdaş eğitim olanaklarına erişimi kısıtlı çocuk ve gençlerle çalışıyoruz. 2020 özel bir yıl oldu; çünkü vakfımızın 35’inci yılında stratejimizi gözden geçirdik ve odaklanmış iş modelimizi, “bireyin hayal kurmasına ve kendi potansiyelini deneyimlemesine fırsat veren ortamları sağlayarak, becerilerini destekleyerek, her yaştan öğrenciyi sosyal açıdan güçlendirmek” olarak belirledik. Bu stratejimizin bir parçası olarak, ilk defa tüm projelerimizin sahada yarattığı etkiyi ölçmeye yönelik çalışmalarımızı devreye aldık. Şeffaflık ve hesap verilebilirlik adına sistemlerimizi geliştiriyoruz. İnci Vakfında beş ana başlıkta topladığımız hedeflerimizde; çocuk ve gençlere, üretkenlik için gerekli 21. yüzyıl becerilerinin kazandırılması, sanat ve bilim programlarına erişebilecekleri özgür deneyim alanları yaratılması, akran öğrenimi ile deneyimlerin aktarılması, yerel ve uluslararası iş birlikleriyle projeler geliştirilmesi ve tüm bu projelerimizin mümkün olduğunca kendi kaynağını yaratarak sürdürülebilir olmaları üzerinde duruyoruz. Erkek egemen otomotiv yan sanayi ve akü sektöründe ağırlıklı olarak faaliyet gösteriyorsunuz. Ancak yönetimde uzun yıllardır kadınların sözü geçiyor. Böyle bir şirkette kadın olarak çalışmanın nasıl bir duygu olduğunu öğrenebilir miyiz? Ben, çalışan ve üreten kadınların içerisinde büyüdüğüm için çok şanslıyım. Kadın olmak bizim için ne ayrıcalık ne de ayrımcılık konusu oldu. Bulunduğum bu şanslı pozisyondan da konuya sadece kadın-erkek gözüyle bakarsam, sorumluluğumu yerine getiremediğimi hissederim. Biz, bulunduğumuz ortamlarda çeşitliliği her yönüyle ele almalı ve her yönüyle kapsadığımızdan emin olmalıyız. Hep Kemeraltı A.Ş.). İzmir Tarihi Kent Merkezini canlandırmak amacıyla yapısal ve kültürel faaliyetler sürdüren kuruluşta Teknik Kurul Üyeliğim devam ediyor. Ayrıca kurucularından olduğum Kadın Yelkenciler Spor Kulübü Derneğinde de kadınlar arasında yelken sporunun özendirilmesine, yaygınlaştırılmasına yönelik faaliyetler gerçekleştiriliyor. 2015 yılından bu yana bir parçası olduğum Genç Liderler ve Girişimciler (JCI İzmir) Derneğinde de Senatör olarak yer alıyorum. ACI’da okuduğunuz yıllar size neler kazandırdı? Şu an bu satırları okuyan genç mezunlarımıza bir tavsiye vermenizi istesek, ne dersiniz? Biz, ACI’da bireysel rekabet yerine takım çalışmasının gücü ve keyfini tadarak yetiştik. Bunun değerini her geçen gün daha fazla anlıyorum. Aslında yıllardır gündemde olan ama geçtiğimiz yıl hepimizin kişisel hayatlarına da yansıyan “dünya kaynaklarının sonsuz olmadığı” farkındalığını hepimiz derinden hissettik. “Ben” değil “Biz” düşünce biçimi, geleceğimiz için ihtiyacımız olan araç. Okulumuz bize her adımımızda kullanmamız gereken bu araçtan nasıl yararlanacağımızı öğretti, artık sorumluluk her birimizde… Peki şimdi gözlerinizi kapatıp, okulda tek bir güne dönmenizi istesek? O gün hangisi olurdu? Her okul döneminin ilk gününü seçerdim. Yaz bitimi, ılık havada tüm enerjimizle amfideyiz. Arkadaşlarımızı özlemişiz… O sene kimlerle aynı sınıftayız? Öğretmenlerimiz kolay mı, zor mu? Dersler arası binadan binaya çok koşturacak mıyız? Eşyalarımızı kilitlediğimiz dolaplarımızın yeri güzel mi? Formalarda yeni yorumlar neler? Bunlar konuşuluyor… Ve okul alkışımızla başlıyoruz… Bu heyecan bence hayatımızda hep var olmalı! kendime sorarım; biz kadınlar kendi aramızda ne kadar destekçiyiz ya da farklı cinsel tercihi olan bireyleri ne kadar kabul ediyoruz aramıza, erkeklerden önce biz birbirimizi yargılamıyor muyuz? Toplumda genel anlamda toleransımızı artırmak ve önyargılarımızdan kurtulmak için çalışmalıyız. Otomotiv sektörü, standartları ve kalite seviyesi çok yüksek bir sektör. Hiçbir ayrımcılığa göz yumma lüksümüz yok, her çeşitlilik bizim için zenginlik. Yönetişim yapılarımızı bu konuyu gözeterek sürdürmeye önem veriyoruz. Tabii bizim de alacak epey yolumuz var, sorumluluğumuz büyük… Sivil toplum kuruluşlarında da aktif rol alıyorsunuz. Bize buralardaki çalışmalarınızdan biraz bahseder misiniz? Sivil toplum kuruluşlarıyla çalışmayı firma bazında da kişisel bazda da çok önemli buluyorum ve zaman ayırıyorum. Kurum olarak Türkiye Aile İşletmeleri Derneğinin (TAİDER) kurucusu ve üyelerinden biriyiz. Mevcut şirketlerin yüzde 90’ının aile şirketi olduğu ülkemizde, böylesi bir derneğin yarattığı iletişim ağının topluma katkısını çok yakından gözlemliyoruz. İnci Holdingi temsilen Ege Genç İş İnsanları Derneğinin (EGİAD) yeni dönem Yönetim Kurulunda yer alıyorum. Yerel anlamda iş dünyasında genç enerjisiyle aktif olan dernekte, ağırlıklı olarak sürdürülebilirlik konularında görev alacağım. Yine çok önemsediğim bir kuruluş olan Etik ve İtibar Derneği (TEİD) Yönetim Kurulunda bulunuyorum. İş etiği ve uyum konularının İzmir ve Ege merkezli kuruluşlarda farkındalığını artırmak ve şirketlerde ilgili sistemlerin geliştirilmesine yönelik bilgilendirme çalışmalarında yer alıyorum. Şahsi olarak içerisinde yer almaktan gurur duyduğum bir yapı da TARKEM (Tarihi “Otomotiv sektörü, standartları ve kalite seviyesi çok yüksek bir sektör. Hiçbir ayrımcılığa göz yumma lüksümüz yok, her çeşitlilik bizim için zenginlik. Yönetişim yapılarımızı bu konuyu gözeterek sürdürmeye önem veriyoruz.” Portreler

RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=