SEV Connect - Yaz 2021
gelen güdüleyiciydi. Psikiyatriye çok isteyerek başlamıştım, çocuk ve ergen psikiyatristliğini de çok severek yaptım ve hâlâ yapıyorum. Çocuk ve ergen psikiyatristi olarak sadece bir sorunu ya da rahatsızlığı iyileştirmiş olmazsınız, bu dönemlerde ortaya çıkan sorun ve hastalıklar çocukların psikolojik gelişimlerini de doğrudan etkilediğinden, onlara yardımcı olduğunuzda, aynı zamanda sağlıklı gelişebilmelerinin de önünü açmış olursunuz. Mesleğime olan sevgimin ve bağlılığımın çok önemli bir motivasyon kaynağı olduğunu hep düşünürüm. En az onun kadar etkili olan bir şey de çocuklara olan sevgimdir. ACI, gerek kariyerinizde gerekse özel yaşamınızda nasıl bir yere sahip? Okulla ve arkadaşlarınızla bağınız sürüyor mu? ACI’da edindiğimiz "Enter to Learn Depart to Serve" mottosunun, Hacettepe Üniversitesininkiyle (Daima İleriye Daha İyiye) birleşmesinin, mesleki başarılarımın temelini oluşturduğunu düşünüyorum. Öğrendiklerimle başkalarının hayatlarına dokunabilmek, kazandıklarımla onlara da bir şeyler katmak, bende olan bilgileri öğrencilerime ve asistanlarıma da aktarmak, toplumda çocuk ve ergen ruh sağlığı bilincini artırmaya uğraşmak ve hep daha iyiye ulaşmak, ileriye gitmek için kendimi geliştirmeye çalışmak… Üniversite ve sonrası yıllardaki yaşantılarımda, ACI’da ne denli iyi bir eğitim aldığımızı hep hissetmişimdir. Özellikle uluslararası alandaki başarılarımda ACI’da kazandığım temelin önemli rolü oldu. Kendim bir eğitimci olduktan sonra, ACI’ın sadece bilgi öğrenilen bir okul olmayıp, gerçekten bir eğitim yuvası olduğunu daha da iyi anladım. Ben, ACI’da yatılı Adolescent Psychiatry and Psychology (ISAPP), International Association for Psychoanalytic Self Psychology (IAPSP) bunlardan bazıları. Uluslararası çocuk ve ergen ruh sağlığı konusunda epey deneyimim ve birikimim oldu. Bu birikimlerle 2011’de, ESCAP bünyesinde Çocuk ve Ergenler için Ruh Sağlığı Politikaları Birimi’ni kurdum ve 8 yıl başkanlığını yaptım. Zaten daha önce Türkiye Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Derneği bünyesinde kurmuş olduğum aynı isimdeki birimde, ruh sağlığı politikaları üzerinde çalıyordum ve 2003 yılında Sağlık Bakanlığı, Dünya Bankası ve Harvard Üniversitesi işbirliğinde geliştirilen Ruh Sağlığı Politika Programı Geliştirme projesinde çocuk ve ergenlere yönelik bölümü hazırlamıştık. ESCAP’taki birimi kurduktan sonra, henüz ruh sağlığı politika programları olmayan Avrupa ülkelerinde bunun geliştirilmesi için uğraştım ve bu ülkelere kendi politika programlarını oluşturma sürecinde destek sağladım. Bazı Avrupa ülkelerinde de bizde olduğu gibi çocuk ve ergen psikiyatrisi uzmanlık eğitim programları oluşturulup, ayrı bir uzmanlık eğitimi verilmesi için çalıştım. 2006 yılından beri IACAPAP bünyesinde benzer çalışmalar yürütmenin yanı sıra genel sekreterlik görevinde de bulundum. Tüm bu uluslararası çalışmalarımın fark edilip bir onur madalyasıyla ödüllendirilmesi tabii ki kıvanç veren bir durum. Ben, meslek yaşamım boyunca hep çok çalışmışımdır ama hiçbir zaman bunları bir ödül beklentisiyle yapmadım. Ödüller, yaptıklarımın takdir edilmesiyle geldi. İnsanın yaptığı iyi şeylerin başkaları tarafından da fark edilip, yararının takdir edilmesi hem gurur verici bir durum hem de yaptıklarınızın ve çalışmanızın anlamını artırıyor. Yaptığınız çalışmalarla ulusal ve uluslararası alanda birçok ödülün sahibisiniz. Bu ödüller, motivasyonunuzun yükselmesinde rol oynamıştır muhakkak. Ama mesleki kariyerinize hızlıca bir göz attığınızda, sizin için en büyük motivasyon kaynağı nedir? En büyük motivasyon kaynaklarımdan biri, daha mesleğe başladığım yıllarda, henüz genel psikiyatri uzmanlık eğitimimi yaparken, çocuk ve ergenlerin ruh sağlığının ihmal edildiğini ve gereken önemin verilmediğini fark etmem oldu. Bu alanda eksik olanları topluma kazandırabilmek isteği başta okuyan gruptandım. O dönemde okulun yatılı kısmı kapatıldığından, rahmetli Sabiha Altınkalem’in yatılı bina kural ve disipliniyle yönettiği Altınkalem öğrenci yurdunda kalırdık. Aynı sınıfta olan 10 öğrenciydik. Şükran Tezcoşkun (Çelebi), Meliha Kunt, Sema Yağcı (Çalış) ve Gülümser Başar, ailelerinin taşınmaları nedeniyle ortaokul sonunda yurttan ayrılmışlardı. Güngör Güçsav, Şeyda Vardarlı, Pelin Türdü, Esen Kocagöz (Atlagan), Neşe Karatay (Kaleli), Nükhet Güler ve ben yedi yıl birlikte okuduk, yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmedi. Bu kadar yoğun yaşanmışlıkların unutulması mümkün değil tabii ki. Lise sonrası, önce hepimiz kendi girdiğimiz üniversitelere dağıldığımızdan iletişimimiz azaldıysa da arada yazışarak ve alumni toplantılarında bir araya gelerek bağımızı sürdürdük. Ama asıl, yaşımız daha büyüdüğünde, herkes iş-güç, çoluk-çocuk sahibi olduğunda tekrar birbirimizi bulmamız çok hoş oldu. Şimdi farklı şehirlerde oturuyor olsak da her yıl mutlaka bir, bazen iki kez bir araya gelip birlikte birkaç gün geçiriyoruz. Aynı şehirde oturduklarımızla daha sık buluşma fırsatı yakalamak da var tabii. Bunlar, hem eski anıları tazelediğimiz, kendimiz ve ailelerimizle ilgili gelişmeleri paylaştığımız, hem de birlikte eğlenceli zaman geçirdiğimiz kaçamaklar oluyor. İş programım ve seyahatlerim elverdiği ölçüde, 75 mezunlarıyla daha geniş toplantılarda bir araya gelmeye ve beş yılda bir Blake House’da yapılan alumni toplantılarını kaçırmamaya çalışıyorum. ACI ile bağlantılı olarak beni memnun eden bir başka nokta da doçent olduğum dönemde, genç bir ACI’lının Hacettepe’de önce öğrencim, sonra da asistanım olmasıdır. Doç. Dr. Halime Tuna Çak Esen (ACI’97) ile şu an aynı anabilim dalında öğretim üyesi olarak birlikte çalışıyoruz. Benden sonraki çocuk ve ergen psikiyatrisi jenerasyonunda yetiştirdiğim bir başka ACI’lının olması da benim için ayrıca kıvanç vericidir. Hembir eğitimci hemde ömrünü çocuk ve ergen psikolojisine vakfetmiş bir kişi olarak SEVOkullarına yönelik projeleriniz olurmu? Meslek yaşamım boyunca ağırlıklı olarak ergenlik dönemindekilerin psikolojik yaşantıları, gelişimleri, sorunları ve hastalıkları üzerine çalıştım, yani ortaokul ve lise öğrencileriyle. Bu bağlamda elbette ki SEV Okullarıyla birlikte proje yapmak ve katkı sağlamaktan memnunluk duyarım. CONNECT 12 25
RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=