SEV Connect - Yaz 2021

24 CONNECT 12 Portreler olumsuz etkiler ortaya çıkarabilirler. Çocukların yanlış tutumlardan ve örseleyici yaşantılardan uzak tutulması, sağlıklı bir psikolojik yapı geliştirerek büyüyebilmeleri, ülkemizin geleceğini oluşturacak gençlerin de sağlıklı bir nesil olarak ortaya çıkmasını sağlayacaktır. Ayrıca kötü alışkanlıklardan ve şiddetten uzak nesiller yetiştirmek ancak küçük yaştan çocuklara bu bilinci kazandırmakla mümkün olabilmektedir. Bugün artık kreş düzeyinde başlatılan eğitimler sayesinde, çocuklar sigara ve alkolün zararlarını ve şiddetin normal değil, kötü bir şey olduğunu bilerek büyüyorlar. Küçükten bu bilinçle yetişenlerin, ileride bu tür davranışlara yönelmesi çok daha az olmaktadır. Çocuk ve ergen psikiyatristlerinin ülke çapında yayılması ve çalışmalar yapmaları, toplumda psikolojik sorunlara ve psikiyatriye yönelik önyargıları azaltmaya da yaramıştır. Artık her kesimden aileler çocuklarının sorunlarının düzelebilmesi için çocuk ve ergen psikiyatristlerine rahatça geliyorlar, hatta özellikle ergenler kendileri bizlere gelmek isteyerek ailelerini de yönlendirebiliyorlar. Psikiyatrik sorunlara yönelik stigmatizasyonun (etiketleme veya damgalama) çok azalması, toplumda önemli bir değişime işaret etmektedir. Çocuk ve ergen psikolojisine özen göstermenin sağlıklı toplumlar oluşturmadaki önemi nedir size göre? Ruh sağlığı sonradan kazanılan bir şey değil, bebeklikten itibaren gelişen bir durumdur. Erken dönemde bebeğe bakanlardan başlayarak aile, kreş öğretmenleri, okul personeli, tüm öğretmen ve arkadaşlar, çocuğun içinde yaşadığı çevre insanın ruh sağlığının şekillenmesinde önemli rol oynar. Ailede kazanılan bağlılık duygusu (bağımlılık değil), erken yaşlarda temeli atılan öz değer duygusu, çocuklukta gelişen merak duygusu ve ergenlikte kazanılan kimlik duygusu, erişkin yaştaki psikolojik sağlığımızın en önemli dört temel taşıdır. Aile içinde güvenli bir bağlılık duygusu geliştirmiş, kendine değer verildiğini hissederek öz değer duygusu kazanmış, merakının teşvik edilmesiyle öğrenme motivasyonu gelişmiş ve ergenlikte kendisinde geliştirdiği becerilerle toplumda da bir yeri olduğunu görerek güçlü bir kimlik duygusu edinmiş bir genç, erişkin olduğunda kendine güvenen ve ayakları üzerinde durabilen, insanlarla güvene dayalı ilişkiler ve bağlar kurabilen, şiddetten uzak, kendini geliştirmeye Ruhsal açıdan sağlıklı gelişen çocuklar ve ergenlerin oluşturacağı erişkinler nesli de bir o kadar sağlıklı olacaktır. Tam tersini düşünürsek: Çocukların becerilerini geliştirmesinin engellendiği, merak duygularının baskılandığı, sürekli kontrol altında tutuldukları, özgürce düşünmelerine ve düşüncelerini ifade etmelerine izin verilmediği, kendine güvenlerinin ketlendiği, dogmatik kuralların esnetilemediği bir toplumda yetişen yeni nesil, hep başkalarının bilgi ve yönlendirmesine bağımlı kalacak, özgüveni olmadığından başkalarına da güvenemeyecek, kuşkucu olacak, gelişim ve değişimden korkacak, girişimden yoksun kalacak, akılla değil dogmalarla idare etmeyi öğrenecek, yetersizliklerini şiddetle bastırmaya ve üstünlük taslamaya çalışıp zorlu durumlarda çabucak dengesi bozulabilecek, yani ruh sağlığı çok zayıf bir nesil olurdu. Psikolojik yönden sağlıklı ve dayanıklılığı olan nesiller yetiştirebilmek bir toplumun geleceğinin en büyük garantisidir. Uluslararası Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi ve İlişkili Meslekler Birliğinin (IACAPAP) OnurMadalyası’nı aldınız. Bu ödülün sizin nezdinizdeki önemini ve kazandığınızı öğrendiğinizde hissettiklerinizi öğrenebilirmiyiz? Bu madalya, Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi alanında uluslararası boyutta verilen en büyük ödüllerden biri. Tabii ki çok onurlandım ve sevindim. 1996 yılından beri uluslararası meslek kuruluşlarında çeşitli görevlerde bulundum ve çalışmalar yaptım. American Academy for Child and Adolescent Psychiatry (AACAP), European Society for Child and Adolescent Psychiatry (ESCAP), International Society for açık, çalışkan, üretken, diğer insanlara saygılı ve topluma yararlı olmaya çalışan bir birey olacaktır. Psikolojik açıdan sağlıklı olmanın tanımı da budur zaten. Çocukların erken dönemden itibaren psikolojik açıdan sağlıklı yetişmeleri, onları ileride karşılaşacakları zorlu (stresli) durumlara karşı dayanıklı kılar. Psikolojik dayanıklılığı olan bir kişi, zorlu durumlar ya da örseleyici olaylar karşısında yıkılmaz, sorunların üstesinden gelmede mücadele gücü fazla olur ve dolayısıyla bu kişilerde ruhsal rahatsızlıkların görülme riski de azdır. Bir toplumda bireylerin çoğunun bu özelliklere sahip olduğunu düşünün… Kişi, bu özellikleri içinde barındırdığında, öğrenmeye ve kendini geliştirmeye meraklı olur. Kendi gücünü bilginin gücüyle birleştirdiğinde akılla ilerler ve her bireyin kendisi için attığı bir adım, içinde yaşadığı toplumun ilerleme ve gelişme adımlarını büyütür. Akılla hareket edildiğinde sorunların şiddetle çözülemeyeceği, ancak iletişimle çözüm yolları bulunabileceği bilinir. Toplumda sağlıklı bireylerin çoğalması, toplumun sağlığını da iyiye götürür. “Ben, meslek yaşamım boyunca hep çok çalışmışımdır ama hiçbir zaman bunları bir ödül beklentisiyle yapmadım. Ödüller, yaptıklarımın takdir edilmesiyle geldi.”

RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=