SEV Connect - Yaz 2021

16 CONNECT 12 Gündemdekiler Meltem Ağduk, Birleşmiş Milletler çatısı altında, neredeyse 20 yıldır, başta toplumsal cinsiyet eşitliği ve şiddetin engellenmesi olmak üzere kadınların daha iyi bir hayatı olabilmesi için çeşitli çalışmalar yürütüyor. Ağduk, kadına yönelik her türlü ayrımcılığın kadın sorunu değil, toplumsal bir sorun olduğuna dikkat çekiyor. Meltem Ağduk (ACI’86) TOPLUMSAL CINSIYET EŞITSIZLIĞI, kadına yönelik şiddet ve ayrımcılık, günümüz toplumlarının en önemli sorunlarından biri kuşkusuz. İnsanların bireysel vicdanlarına bırakılamayacak kadar önemli olan bu sorunun çözümünde yasal düzenlemelerin yapılması, dahası mevcut yasaların uygulanması için gerekli adımların ivedilikle atılması şart. Birleşmiş Milletler (BM) bünyesinde oluşturulan kadına dair çeşitli programlarda çalışmalar yürüten Meltem Ağduk da toplumların bütününü etkiyen bu sorunun giderilebilmesinde aktif rol oynuyor. Kendisini bir feminist olarak tanımlayan ve “Beni ben yapan tüm fikirlerin tohumları ACI’da atıldı” diyen Ağduk, bu yılın ilk ayından itibaren, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonunun Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kültür Biriminde, Toplumsal Cinsiyet Önlenmesi programında görev almaya başladınız. Bu alanda yürüttüğünüz çalışmalar hakkında bilgi verebilir misiniz? Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu Türkiye Ofisinde çalışmaya başladığım 2003 yılından bu yana toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına yönelik çalışmaları yürüttüm. Bu çalışmalar çerçevesinde de esas olarak toplumsal cinsiyet temelli şiddetle mücadele konusunda başta devlet kurumları olmak üzere, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarıyla çalıştım. Kısa bir süre önce Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) ile Birleşmiş Milletler Çocuk Fonunun (UNICEF) birlikte yürüttüğü, küresel bir proje olan, bizim coğrafyamızda daha çok Kadın Sünneti olarak bilinen, ama esas olarak kadınların cinsel olarak sakatlanması (female genital mutilation/ ve Toplumsal Cinsiyet Temelli Şiddet teknik uzmanı olarak, Kadın Sünnetinin ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi programında görev almaya başladı. Sorunu doğru tanımlayan ve çözümü için de elini taşın altına koymaktan imtina etmeyen Meltem Ağduk’un, Goethe’ye referansla söylediği şu sözse her birimizi bu alanda bir şeyler yapmaya adeta davet ediyor: “Çözümde yer almayanlar, sorunun bir parçası olurlar…” Birleşmiş Milletler Nüfus Fonunun Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Programı’nın Koordinatörlüğü görevinin ardından, bu yılın başında BM’nin Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kültür Biriminde Toplumsal Cinsiyet ve Toplumsal Cinsiyet Temelli Şiddet teknik uzmanı olarak, Kadın Sünnetinin ve Kadına Yönelik Şiddetin Bir kuş ancak iki kanadıyla uçar!