SEV Connect - Yaz 2020

98 CONNECT YAZ MEZUNOLAMAYANLAR bilgi sahibi olabilmesi için ACI’dan sonra nasıl bir eğitim ve iş hayatınız olduğunu kısaca öğrenebilir miyiz? 1966 zor yılların başlangıcı idi. Orta Doğu ve Hacettepe’yi kazandığım halde babam olaylar yüzünden ve galiba kıymetli tek kızı olduğumdan, bütün ısrar ve dayatmalara rağmen beni üniversiteye göndermemişti. Ben de “çalışma”yı seçtim. Haziran ayında mezun olur olmaz önce Study Hall Supervisor, daha sonra sırasıyla Miss Yarrow, Miss Scovel ve Ulay Hanım ile çalışmaya devam ettim. 1974’te ufkumu genişletmek isteyerek NATO’ya bağlı TUSLOG’a, Amerikan Hava Kuvvetlerine clerk-typist olarak girdim. Şefim, yine bizden mezun, rahmetli Gülden Ertöz (ACI’55) idi. Zaten o sıralar TUSLOG, sanki Kolejin arka bahçesi gibi idi. 1995’te, daktilo olarak girdiğim bu yerden Türk Müdür olarak emekli oldum. Kolej eğitimimdi ilerlememin nedeni, üniversite bitirmeden bu seviyeye gelmem. Fakat bir ay sonra emeklilikten sıkıldım ve imdadıma yine okulum yetişti. Bir part-time iş çıkmıştı, sonradan da Blake House’u duydum, müracaat ettim ve çalışmaya başladım. Hâlâ da çalışıyorum... Dergimizde söyleşisine yer verdiğimiz ACI mezunlarından büyük bölümü, “Enter to learn, depart to serve” mottosunun okulla sınırlı kalmadığının, hayatlarının bir parçası olduğunun altını çiziyor. Bu mottonun sizin nezdinizdeki anlamı ve önemi nedir? Mottonun olduğu levhayı ilk kez Hazırlıkta görmüştüm. Sınıflarımız Parsons’da idi, her sabah görürdüm o levhayı; açıkçası pek bir şey ifade etmiyordu o zamanlar. Eğitim hayatım boyunca o levhayı görmeye devam ediyordum ve manası gittikçe önem kazanıyordu. Biz okuldan sadece Kolej mezunu olarak çıkmıyorduk, diplomalarımız eğitimimizi destekliyordu, ama o meşhur “motto” bizi biz yapan görünmeyen damga olmuştu. Bana verilen hiçbir işi sadece vazife olarak almamışımdır. Verilenleri biriktirdim, zamanı geldikçe, gerek gördükçe çıkardım bu birikimlerimi, başkalarına faydası olsun diye iftiharla kullandım; kâh gönüllü olarak İzmir Atatürk Kütüphanesinde Braille’le yazılması için kitap okudum, kâh Görme Özürlüler Kütüphanesinde postalanacak gönderilere pul yapıştırdım, kâh Eğitim Gönüllüleri Vakfında lüzum görülen yerlerde birim açılmasına ve sonraki çalışmalara yardımcı oldum. Sekiz yıl boyunca gördüğüm o levha ve o “motto”, “Enter to Learn Depart to Serve” benim pusulam oldu. YILLARDIR BLAKE HOUSE’U yöneten ve büyük emekle hazırlanan Beacon dergisinin çıkmasına katkı sağlayan Aliye Moral, diplomasını almasının üzerinden 50 küsur yıl geçmesine rağmen, sıkı bir disiplin ve büyük bir özveriyle okuluna hizmet etmeye devam ediyor. Hayattaki pusulasını “Enter to learn, depart to serve” olarak belirleyen Moral, 1966’dan bu yana aynı dili konuşan, aynı kültürden gelen insanlarla birlikte olmanın, dahası onlarla birlikte iş üretmenin “aidiyet” duygusunu pekiştirdiğini söylüyor. Dilerseniz ilk başlardan, İzmir Amerikan Kolejinde (ACI) eğitim aldığınız yıllardan başlayalım. Aileniz ACI’da okumanıza nasıl karar verdi; sizin bu karara etkiniz oldu mu? Babam Vefa Reşat Moral, İzmir Basmane’deki kolejin ana okuluna devam etmiş, daha sonra Kızılçullu’daki Amerikan Kolejinden mezun olmuş. Üç halamdan ortancası ve küçüğü Amerikan Kolejinin orta kısmından mezun, kuzen tayfasının en büyüğü, rahmetli Gülgün Yürekli Sağ (ACI’54) da bu okuldan mezunu olunca, benim de İzmir Amerikan Kolejine gitmem kaçınılmazdı. Ayağımı sürdüm galiba, sonra arkamdan gelen çok oldu. O yıllarda, konservatuarın piyano bölümüyle kolej arasında bocalıyordum. Maalesef o yıl ikisine birden devam etme olanağı ortadan kalkmıştı. İlkokuldan birçok arkadaşım koleje gidince, ben de Kolej demiş ve Kolejli olmuştum. Sizin döneminizde ACI, sadece kız öğrencilerin eğitim aldığı bir okuldu. Kız okulunda okumanız, bir birey olarak size neler kazandırdı? Ben sadece kız öğrenci olarak okudum, ’93 mezunu kızım Seher Doğanca Peterson aracılığıyla “co-ed” (karma eğitim) nasıl olurmuş, onu gördüm. Biz, sadece kızlar olduğu zamanlar çok eğleniyorduk; okula bir erkek sinek girse hemen haberimiz olur, çeneler işlemeye başlardı. Sadece kız okulunda okumak bizi hiç engellemedi; her alanda, her cinsten kişiyle çalışmaya hazırlanmıştık, farklılıkların üstüne basarak, kadın-erkek ayrımına prim vermeyerek, eşit olduğumuz kavramının önemiyle eğitilmiştik; aldığımız eğitim, engel tanımayan bir eğitimdi. Kızımda da durum aynı idi. Her ne kadar ACI mezunları tarafından tanınıyor olsanız da diğer okullarımızdan mezun olanların da hakkınızda İzmir Amerikan Koleji mezunlarının hiç de yabancısı olmadığı bir isim Aliye Moral. Zira kendisi, okuluna hizmet edebilmek için yıllardır çaba sarf ediyor. ALİYE MORAL (ACI’66) Pusulası, okulun mottosu

RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=