SEV Connect - Yaz 2020
CONNECT YAZ 85 Kültür&Sanat bienal ile sektör beslenmeye, talep de oluşmaya başladı. Kat ettiğimiz mesafe oldukça fazla, çünkü dünya piyasalarının oldukça arkasında başladık ve çok yoğun bir çalışmayla bu noktalara geldik. Ancak halen olması gerekenin çok gerisinde olduğumuzu düşünüyorum. Sanatçı, sanat eleştirmeni, galeri sahibi ve sanatseverler, sanatın olmazsa olmaz parçaları. Bu bütünün parçalarının bir arada durmasının sağlanmasında siz galeri sahiplerine düşen rol hakkında neler söylemek istersiniz? Sanat galerileri, sanat eserleriyle onları satın alan koleksiyonerleri buluşturan bir arabuluculuk ajansı gibi bir şey aslında. Görünürde en basit açıklaması bu olsa da, gerçekte çok derin bir içeriğe sahip bir meslek dalı. Kurucusunun bakış açısına bağlı olarak –bu çok kişisel bir iştir– anlam kazanır. Benim için bu mesleğin esasları; yetenekli ve gelecek vadeden sanatçılara görünürlük sağlamak, diğer sanat profesyonelleri ve koleksiyon yapan kişilerle şeffaf bir iletişim oluşturmak, eser alım satımlarıyla bir piyasa ortamı yaratmak, sanatçıların uluslararası sanat ortamlarında başarı göstermeleri için gerekli destekleri sağlamak ve bunu her gün düzenli olarak yapmaktır. Bütün parçaların bir arada durmasını sağlayan temel bir rolümüz var. Her ne kadar sanat taciri, galerici gibi sığ ve benim sevmediğim isimlerle anılsa da, bu meslek, gerektiğinde kariyer koçluğu yapmaya kadar gidebilen bir derinlik barındırmaktadır. Son birkaç aydır Covid-19 pandemisi nedeniyle hepimiz evlerimize çekildik; içinde galerilerin de olduğu birçok mekân kapalı kaldı. Bu dönemde bazı sanatçılar eski veya yeni eserlerini dijital olarak geniş kitlelerle paylaştı. artSümer olarak bu süreci nasıl geçirdiniz? Durmanın özellikle sanatçılar için elzem olduğunu düşünürüm. Beslendikleri alanlardan gelen verileri süzmek, öze indirmek ve yaratmak için durmak çok önemli. Ben bu dönemden sonra sanatçılardan içeriği yoğun işler çıkmasını bekliyorum. Kendi adıma da önümdeki yıllarda neleri hedeflediğimi düşünebildiğim sessiz bir dönem geçirdim. Geriye iki adım atıp, daha ileri sıçrayacağız umarım... Aynı zamanda bizi izleyenlerle bağımızı koparmamak ve sohbet etmekten keyif aldığımız çevremize birazcık değmek adına birkaç tane sergi turu, sanat sohbeti yaptık. Bunun dışında mevcut sergimizi çevrimiçi sunuma açtık. Sanata olan ilginizde Üsküdar Amerikan Lisesinde aldığınız eğitimin de etkisi var mı? Okul zamanlarındaki sanat etkinliklerini eğlence ile iç içe olarak hatırlıyorum ben. Talent show’lar yapardık; dans- tiyatro, kostüm, sahneler hazırlardık. Sanatın hayat içindeki gerekliliğini hissettiğimi hatırlıyorum. Ama aldığım eğitimin benim için sanırım en büyük geri dönüşü, New York’ta yaşadığımda kendimi yabancı gibi hissetmemem, sisteme kolaylıkla adapte olabilmem oldu. "Sanat galerileri, sanat eserleriyle onları satın alan koleksiyonerleri buluşturan bir arabuluculuk ajansı gibi bir şey aslında. Görünürde en basit açıklaması bu olsa da, gerçekte çok derin bir içeriğe sahip bir meslek dalı. Kurucusunun bakış açısına bağlı olarak –bu çok kişisel bir iştir– anlam kazanır." Galeri Tutkusu
RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=