SEV Connect - Yaz 2020
CONNECT YAZ 79 mezata ve 9 etkinliğe ev sahipliği yaparak, Kemeraltı’nın yenilenen yüzünün en önemli örneklerinden birisi olduk. Antikacılık aslında paylaşımlı ekonominin de bir parçası değil mi? Kesinlikle öyle. Yeni dönemin sistemi ekonomik olarak da sosyal olarak da buna doğru gidiyor. Biz de bu nedenle konut sektöründe kazandığımız tecrübeyi bu alana yönlendirdik. 2016 yılında Urla’nın merkezinde açtığımız Palmiye Park Goya, yaklaşık 100 kişinin ortak yaşamın ekonomisinden yararlandığı, projeler üretip ortamlarını geliştirdikleri bir paylaşım alanı olarak İzmir’de bir ilk olmuştu. Çarşımız, paylaşımlı mobilya üzerine, paylaşımlı dükkân konseptine sahip. Saatlik, günlük veya aylık kiralanabilecek aktivite, alışveriş, sergi, dükkân ve etkinlik alanları sunuyoruz. Paylaşım ekonomisine dayalı projelerimizin en yenisi ise yine İzmir’de Alsancak’ta paylaşımlı çalışma alanları ve hazır ofisler sunduğumuz, yönetimi bize ait olan GoyaHub. Çarşıyı gelip gezenlerin çoğu geçmişe yolculuk yaptığını söylüyor olmalı… Bu yorumlar bizi gerçekten çok mutlu ediyor. Burasının benim için çok kıymetli olan bir diğer yanı ise çocuklarınızla kurduğunuz iletişime katkısı… Çocuklar, aile büyüklerinin çocukluk hikâyelerini dinlemeye bayılırlar. Onların evlerine gittiklerinde dolapları karıştırmayı, kurcalamayı da. Düşünsenize onu böyle bir yere getirdiğinizi. Hayatında akıllı telefondan başka bir telefon görmemiş bir çocuğu çevirmeli ahizeli telefonla tanıştırıyorsunuz. Telefon numaraları telefonun hafızasında değil burada dururdu diye Altın Rehberi gösteriyorsunuz. Sonra başka bir dükkâna girip 1800’lerden bir şarap kantarını beraber inceliyorsunuz. Müthiş bir öğrenme alanı ve paylaşım fırsatı. Sadece çocuklar değil, gelen herkesin anılarına daldığı, büyüklerini hatırladığı bir yer yer oldu burası. Adına ister antikacılar çarşısı deyin, ister zaman makinesi, bu anı koleksiyoncularının varlığı çok değerli. olan ilgiyi artırmaktı. Aslında Kemeraltı kocaman bir açık hava alışveriş merkezi. AVM’lerin sunamadığı da bir ruha, dokuya, çeşitliliğe sahip. Bizim çarşımızda da aynı güzel atmosfer vardı, ama duyurulması gerekiyordu. İlk etkinliğimiz mezatlar oldu. Açılış günü başladık, her cuma yapmaya devam ediyoruz. Burada uygun fiyatlı ürünler satmaya özen gösteriyoruz. Dip noktadan fiyatı açıyoruz ve hemkatılanlara heyecanlı bir alışveriş deneyimi hemde ummadıkları bir fiyata bir şey almanın keyfini yaşatıyoruz. Katılanlardan birisi çok güzel bir cümle kurmuştu, “50’lerden bir çakmak buldum. Babamın elini tutmuş gibi oldum” demişti. Çok etkilemişti bu cümle hepimizi. Sonra dedik ki, madembiz burayı bir çekimmerkezi yapmak istiyoruz, bir antika pazarı kuralım. Ki bunu ilk yapan biz değiliz. Ama bizim farkımız Kemeraltı’nda ilk olmamız. Çeşme’de, Alaçatı’da, Alsancak’ta dükkânı olan ya da satışlarını internet üzerinden yapan antikacıları çağırdık. Gelin stant açın, güzel parçalarınızı bizimle paylaşın, dedik. İlk pazarımızda beklediğimizin çok üzerinde bir ilgiyle karşılaştık. Uzun zamandır Kemeraltı’na ayak basmamış bir kitleyi çekmeyi de başarmıştık. Yine çekişmeli geçenmezatlar da oldu. Her ayın son cumartesisi bu pazarı kurmaya devam ediyoruz. Başka ne gibi etkinlikler yaptınız? Kemeraltı’nın tanıtımı bizim de önem verdiğimiz bir konu. TARKEMve İzmir Büyükşehir Belediyesinin ortak projesiyle, Kemeraltı’na gelen sanatçı Derya Baykal ile çarşımızda bir etkinlik yaptık. Bu arada bir dükkânımızı da galeriye çevirdik. Yine varoluş amacımızla ilişkili bir alanda sergi yapma arayışına giriştik. Kemeraltı’ndaki kahve kokusuna bizim sergimiz eşlik etsin diyerek İzmir Ekonomi Üniversitesi Moda Tekstil ve TasarımBölümünden çok değerli akademisyenlerin işlerinin yer aldığı “Bir Fincan Keyif Sergisi”ni açtık. Çarşımızı ziyaret edenlerin kendi sosyal medya hesaplarında paylaşacakları deneyim köşeleri oluşturduk. Açıldığımız ilk günden bu yana çok güzel bir ilgiyle karşılaştık. Yaklaşık 25 bin ziyaretçiye, 4 sergiye, 14 • Banu Kitiş Dağıstan, Antikacılar Çarşısının gelen herkesin anılara daldığı, büyüklerini hatırladığı bir yer olduğunu belirterek, “Adına ister Antikacılar Çarşısı deyin, ister zaman makinesi, bu anı koleksiyoncularının varlığı çok değerli” diyor. “Geçmişe özlem. Özlüyoruz ve yenilerde eskinin zanaatını, incelikli zarafetini arıyoruz. Bu nedenle de antikacılara gösterilen ilgi artıyor.”
RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=