SEV Connect - Yaz 2020

78 CONNECT YAZ Kültür&Sanat “KAHVALTI KADAR Kemeraltı’nın da mutlulukla bir ilgisi olmalı. İzmir’in tarihini saklayan Kemeraltı, benim için sürprizlerle dolu bir harikalar diyarıdır. Mis gibi kokan, taze çekilmiş Türk kahvesidir. Kızlarağası Hanı’nın tatlı kalabalığı, Ali Galip’ten akide şekeridir. Şambalidir, börektir. Sahafından ne zamandır aradığımkitap, tuhafiyecisinden goblen ve el işi malzemesidir. Mennan Pastanesi’nin dondurması, limonatasıdır. Elgani’den bademezmesi, Sütçiçeği’nden kazandibidir. Kısaca, adını saymayı unuttuğumyerlerin ve lezzetlerin hepsidir. Yeni açtığımız Kemeraltı Antikacılar Çarşısı ise bumutluluk durakları listesinde benim için ilk sıranın sahibidir” diyerek Kemeraltı’na duyduğu sevgiyi anlatıyor Banu Kitiş Dağıstan (ACI ’98). İzmir’in tarihini saklayan Kemeraltı, kentin bir nevi kalbi konumunda. Dünyanın ilk açık hava alışveriş merkezi olan Kemeraltı, geçtiğimiz Nisan ayında UNESCODünya Miras Listesinde geçici listeye girmeye de hak kazandı. Ekimayında kapılarını açan Kemeraltı Antikacılar Çarşısı ise Kemeraltı’nın farklı noktalarındaki antikacıların bir araya toplandığı ve aynı çatı altında buluştukları tek adres. Çarşının hikâyesini kurucularından Banu Kitiş Dağıstan anlattı. Kemeraltı’nda bir antikacılar çarşısı açma fikri nasıl doğdu ve gelişti? Kemeraltı’nı iyi bilenler bilir. Yeni Balık Hali Meydanının yanında Bedesten isimli, karakter sahibi bir bina vardır. Yaklaşık 35 yıl önce inşa edilen, Anıtlar Kuruluna tescilli ve içinde bir avlusu da olan bu tarihi bina, bir süredir boş duruyordu. Kemeraltı ve çevresini korumak ve geliştirmek için çalışan TARKEM’in (Tarihi Kemeraltı) de yönetim kurulunda görev alan eşim Serdar Dağıstan’ın rahmetli babası Önder Dağıstan ve ortağı Ömür Önder’in inşa ettiği bu binaya yeni bir kimlik kazandırmak için kolları sıvadık. Kemeraltı’nın farklı noktalarındaki antikacıları bir araya topladık. İzmir ve Kemeraltı için bir ilk olan bu yerin adını da Kemeraltı Antikacılar Çarşısı koyduk. HemKemeraltı’nda bir ilk olması hem de TARKEM’in Kemeraltı için yüklendiği misyon ve belirlediği vizyona hizmet etmesi nedeniyle bizim için çok kıymetli bir proje oldu. Çarşınızdaki dükkânlarla ilgili bilgi verebilir misiniz? Çarşımızda, kendi alanlarında uzmanlaşmış ve farklı dönemlerden farklı ürünler sunan 35 dükkân, co-working alanı ve cafe bulunuyor. Cafemizin adı Feraye, antika mobilyalarla döşeli, antika fincanlar ve tabaklarda servis yapılıyor. Dükkânlarımız arasında eski para koleksiyoncusu, yani nümizmat da var, sahaflar da. Antika saat, resim, aydınlatma ve mobilya üzerine uzmanlaşan dükkânlar da bulunuyor, endüstriyel antika üzerine yoğunlaşanlar da. 70’li ve 80’li yıllara ait retro ürünler satan bir koleksiyon evi ve sanat galerisinin yanı sıra hat, ney, takı ve ebru atölyelerinin de bulunduğu çarşımızda, kapısından içeri girdiğiniz her dükkân size farklı bir hikâye anlatıyor. Türkiye’nin en büyük ve kapsamlı Efes Pilsen koleksiyonu da yine çarşımızdaki koleksiyon evi Sakla Samanı'nda sergileniyor. Çarşıda bulabileceğimiz en özel parçaları sorsak… Burası eskiye meraklılar için gerçekten bir vaha. 1800’lerin sonlarında üretilen antika kahve kavurma makinesi, 1896 yılında üretilen kahve filtre makinesi, yine o dönemden daktilolar, çamaşır sıkma makinesi, kömürlükler ilgi çeken parçalardan bazıları. Bu parçalar Avrupa’dan getirildikten sonra restore ediliyor ve yeni evlerinin sahipleriyle tanışmak üzere dükkânlardaki yerini alıyor. 1876 yılına ait bir dikiş makinesini de 1960 yılına ait bir televizyonu da çarşımızda bulmanız mümkün. Çarşımızın bir diğer özelliği de Ege kültürüyle ilgili geçmişten bugüne intikal etmiş taşınmaz kültür varlıklarını barındırıyor olması. Osmanlı dönemi eserleri, sancaklar, İzmir işi gümüşler, Levanten ailelerin kullandığı 1800’lü yıllardan aksesuarlar, porselenler, mobilyalar, Rum ve Yahudi geleneğine ait objeler, camlar, avizeler ve birçok koleksiyon parçası bulunuyor. Burada satılan her parçanın bir hikâyesi var. Antikaya son dönemde gösterilen ilginin özellikle de gençler tarafından artışını nasıl yorumluyorsunuz? Antika severleri bir araya getirmek üzere yola çıkan çarşımız sadece antika meraklılarının değil, gençlerin ve turistlerin de ilgisini çekiyor. Çok ilginçtir ki Türkiye’nin DNA’sı araştırmalarında en çok artan tutum kategorisinde her yıl aynı sonuç çıkıyor: Geçmişe özlem. Özlüyoruz ve yenilerde eskinin zanaatını, incelikli zarafetini arıyoruz. Bu nedenle de antikacılara gösterilen ilgi artıyor. Bu ilgiyi canlı tutmak için neler yapıyorsunuz? Burayı açarken amacımız hemKemeraltı’na gelmeyenleri çekmek hemde antikaya

RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=