SEV Connect - Yaz 2020
CONNECT YAZ 73 PA N D E M İ V E S O N R A S I İNTERNET ÜZERINDEN film yayınlayan önemli platformlardan biri olan MUBI’nin kurucusu Efe Çakarel, pandemi döneminde sunduğu seçkilerle, sanatsever üyelerinin ödüllü filmleri izlemesini/keşfetmesini, dolayısıyla onların bu zorlu günlerde sanatın iyileştirici gücünden faydalanmasını sağladı. Çakarel, bu dönemin sanat ve sanatçılar üzerinde de etki bırakacağına ve yepyeni hikâyelerin ve anlatım biçimlerinin ortaya çıkacağına inanıyor. Pandemi nedeniyle dünyada alınan önlemler tüm sanat camiasını olduğu gibi film endüstrisini de neredeyse durma noktasına getirdi. Sanatseverlerin eve kapanması MUBI’ye olan ilgiyi nasıl etkiledi? İnternet üzerinden yayın yapan pek çok platform gibi MUBI de yoğun bir ilgiyle karşılaştı. Fakat bununla da kalmadı. Herkesin eve kapanmasıyla içeriğin önemi daha çok ortaya çıktı ve süreç içerisinde bazı platformlara olan ilgi azalırken MUBI’ye olan ilgi daha da arttı. MUBI; bildiğiniz gibi dünyanın en ücra yerlerinden tarihin en unutulmuş dönemlerine kadar sinema sanatının tüm birikimini tarayan ve gücünü kürasyondan alan bir platform. Reklam bütçelerinin değil, içeriğin ve film seçkilerinin yarıştığı bir ortamda MUBI de ister istemez bir adım öne çıktı. MUBI’nin mevcut ürün ve hizmetlerinin yanı sıra özellikle yapılamayan film festivallerine yönelik ne tür çalışmalar yapıldı? Ülkemizin en önemli uluslararası film festivali konumundaki İstanbul Film Festivali’nin pandemi nedeniyle ertelenmesiyle birlikte, geride kalan 10 yılın Altın Lale ödüllü filmlerinden oluşan bir seçki hazırladık. Bu seçkiyi festivalin başlaması planlanan 10 Nisan tarihinden itibaren altı hafta boyunca üyelerimize ulaştırdık. Böylelikle hem birbirinden harika, ödüllü filmlerin izlenmesini/keşfedilmesini sağladık hem de bizim için de çok değerli olan İstanbul Film Festivali’ne anlamlı bir destek sunduk. Şu anda bir benzerini belgesel sinema tutkunlarının merakla beklediği Documentarist ile yapıyoruz. Ve bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz. MUBI kendi çalışanlarına yönelik nasıl bir çalışma yöntemi uyguladı? Servis ve hizmetlerinizi nasıl sürdürüyorsunuz? Biz başta merkezimiz durumundaki Londra ofisimiz olmak üzere tüm dünyadaki ofislerimizi vakit kaybetmeden terk ettik ve evden çalışma modeline geçtik. Bunun için bir süre öncesinden başlayarak aldığımız tedbirler ve çalışanlarımızın pandemi olmasa da işlerini evden yürütebilmeleri için gerekli koşulların çoktan hazır olması sayesinde herhangi bir sorun yaşamadık. Yakında ofislerimizi yeniden açacağız fakat en üst düzey yöneticilerimizden en genç arkadaşlarımıza kadar tüm çalışanlarımız yıl sonuna dek evlerinden çalışmak konusunda özgürler. Bu konuda inisiyatifi tümüyle onlara bıraktık. Pandemi sonrasında dünyada sanat filmleri alanında ne gibi değişimler bekliyorsunuz? Bu çerçevede MUBI olarak önümüzdeki yıllara ilişkin stratejinizde nasıl değişiklikler planlıyorsunuz? Bir anda hareket kabiliyetimizi kaybedip, neredeyse kendi kendimize kaldık. Hem kendimize hem de hayata dışarıdan bakma fırsatı bulduk. Bunun muhakkak ki sanat ve sanatçı üzerinde de önemli etkileri olacak, yaratıcılığı tetikleyecek ve belki de yepyeni hikâyeler ve anlatım biçimleri ortaya çıkacak. Biz MUBI olarak yine iyi olan her filmin peşinden gitmeye ve üyelerimize en iyisini sunmak için ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz. “BIR ANDA HAREKET KABILIYETIMIZI KAYBEDIP, NEREDEYSE KENDI KENDIMIZE KALDIK. HEM KENDIMIZE HEM DE HAYATA DIŞARIDAN BAKMA FIRSATI BULDUK.”
RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=