SEV Connect - Yaz 2020

AKSEL BONFIL (ACI’08) Oyuncu ve senarist Aksel Bonfil, insanlarla iletişim kurmanın, temiz hava alıp sokaklarda dolaşmanın ne kadar önemli olduğunu anladığımız bir dönemden geçtiğimizi belirtiyor. SOSYAL OLMAK NE KADAR DA ÖNEMLIYMIŞ! CONNECT YAZ 71 Aksel Bey, sizinle son görüşmemizde Deliha 2 vizyona girmişti. Sonrasında neler yaptınız? Deliha 2 sonrası, oyunculuk yaparak beslendiğim bir süreçti. Filmden sonra yazın bir dizide ve bir reklam filminde oynadım. Sonbahar gelince kendimi yeniden masa başında yazı yazarken buldum. The Protector (Hakan Muhafız) dizisinin üçüncü ve dördüncü sezonlarını yazdım. Dördüncü sezonda kendime oyunculuk yapabileceğim küçük bir alan da buldum. Aynı yaz yine bir romantik-komedi dizide konuk oyunculuk yaptım. Şimdilerde yeniden yazıyorum. Sonbaharda televizyonda yayınlanmaya başlayacak bir komedi dizisi üzerinde çalışıyorum. Kasım ayı gibi tiyatro yönetmenliğim olacak. Bahsettiğim gibi aynı üçgen döne döne devam ediyor sanırım. Bundan sonra da öyle olacak gibi... Karantina günleri çalışmalarınızı nasıl etkiliyor? Yazarlık yaptığım sürece denk geldiği için hayatımda çok fazla değişiklik olmadı. Herkes gibi biz de toplantılarımızı Zoom üzerinden yapmaya devam ettik. Şimdilerde biraz biraz hayat normale dönmeye başladığı için yeniden ayaklandım. İşler yavaş yavaş yoluna girmeye başladı. Sosyal olmak, insanlarla temas etmek, iletişim kurmak, temiz hava almak, sokaklar... Ne kadar önemliymiş... Sinema, dizi, tiyatro oyunculuğu, senaryo yazarlığı gibi birçok alanı yakından bilen bir sanatçı olarak koronavirüs sektörü nasıl etkiliyor? Bizim sektör için de durum biraz kritik oldu. Yapımcılar ellerinde yeterince stok bölüm olmadığı için kanallara kaset verememeye başladılar. Bu da televizyonda izleyecek bir şey bırakmadı. Yaz aylarında gereken önlemler alınarak diziler sete çıkacak. Tahmin ediyorum ki bu sene diziler için sezon biraz daha erken açılır. Yapımcılar çok fazla bölüm çekerek olası bir ikinci dalgaya ellerinde stok ile hazırlıklı girmek isteyeceklerdir. Psikolojik olarak da yıpratıcı bir süreç olduğu için ekranda daha light ve komedi ağırlıklı işler artabilir. Koronavirüs pandemisi sürecinde zor günler yaşayan sanatçılara önemli destek veren ülkeler var, Türkiye’de nasıl bir tablo var? Sizce neler yapılmalı? Netflix, İKSV ve Sinema Televizyon Sendikası, pandemiden olumsuz etkilenen sektör çalışanlarına destek oluyor. Tiyatrolar da benzer projeler geliştirdiler. Aslında izlenecek içerik üretmenin ne kadar kıymetli olduğu bir kez daha ortaya çıktı. İzlemeye gelince keyifli elbette ama o içeriklerin üretilmesi için de o üreticilere destek olunması gerekli. Üç nesildir ACI’lı bir aileden gelen bir mezun olarak, karantina günlerinde ACI Mezun Derneğiyle de çalışmalarınız olduğunu duyduk, neler yaptınız? Okulumun bir Late Night Assembly’sine konuk oldum. Çok eğlenceli bir sohbet gerçekleştirdik. Bu süreçte benim yaptığım en faydalı şey eski hard-disklerimi düzenlemek oldu. On, on beş senelik fotoğraflar, videolar karşıma çıktı. Birçoğu da lise dönemine ait. Ne kadar kıymetli seneler geçirdiğimi, hocalarımın üstümde ne kadar çok emeği olduğunu, arkadaşlarımla ne kadar yaratıcı projeler yaptığımızı yeniden görmüş oldum. Bu da mesafe girmiş ilişkilerimi güçlendirmek için bana bir fırsat oldu. FOTOĞRAF: COŞKUN ÇELER