SEV Connect - Yaz 2020
CONNECT YAZ 61 başarı gösteriyor. Bu anlamda Getir’den örnek vermek gerekirse, artan talebe karşılık verebilmek için ana depolarımızı büyütmüş, tedarikçilerimizle kesintisiz ürün akışını sağlayabilmek için önden hazırlık yapmış, araç sayımızı artırmıştık. Vaka tespitine ilişkin ilk açıklamadan Mayıs ayına kadar geçen yoğun dönemde, indirme oranımız yüzde 60, sepet tutarımız yüzde 50, iş hacmimiz ise yüzde 65 arttı. Bu sürecin gelecekte sektör açısından nasıl bir önemi olacak? Proje ve hedefleriniz nasıl değişti? Getir, mobil bir platform olduğu için biz zaten dijitaldik. Beklediğimiz, müşterinin dijitalleşmesiydi. Bu dönemle birlikte birkaç sene içinde görmeyi beklediğimiz değişim, birkaç ay içinde gerçekleşti. Gelecek dönemde, artan talep bir noktada dengelenecektir. Bununla birlikte uzun vadede geleneksel kanallar tamamen yok olmasa da, gıda perakendesinin büyük ölçüde bizim modelimize ya da benzer modellere evrilmesini bekliyoruz. Deloitte’un yayınladığı Türkiye’de E-Ticaret 2019 Pazar Büyüklüğü Raporu’na göre, 83,1 milyar TL büyüklüğündeki e-ticaret pazarında, online perakende yüzde 43 büyüme ile 44,9 milyar TL’ye ulaştı. Online perakende içinde yer alan ‘Sadece Online Perakende’ ise 30,8 milyar TL’ye ulaşarak geçen seneye göre yüzde 48 büyüdü (1) . Geçen yıl yayınlanan bir başka rapora göre ise online perakende alanında tüketici ziyaretlerinin yüzde 70’ten fazlası mobil kanallar üzerinden geldi. Cironun da yüzde 60’tan fazlası yine mobil üzerinden yapıldı (2) . Diğer yandan küresel gıda dağıtımı mobil uygulama pazarı büyüklüğü, 2017 yılında 3,79 milyar dolar civarındaydı. 2023 yılına kadar ise sektörün yüzde 27’lik Bileşik Yıllık Büyüme oranı kaydetmesi ve 16,61 milyar dolara ulaşması bekleniyor (3) . Fakat tüm bu tahminler, Aralık 2019’dan bu yana, tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını öncesine ilişkin veriler. Bu dönemde özellikle mobile olan talebin hızlı artışı ile birlikte çok daha farklı sayılar telaffuz edilmeye başlandı. Bu kullanıcı alışkanlığı değişiminin önemli ölçüde kalıcı olacağını göz önünde bulundurarak, bu verilerin özellikle bizim sektörümüz için güncellenmesi gerekeceğini düşünüyoruz. İnsan kaynaklarında uzman bir isim olarak, uzaktan çalışma konusunda kültürel bir değişim bekliyor musunuz? Tahmin ve beklentileriniz nelerdir? Getir’den önce farklı sektör ve kurumsal yapılarda uzun yıllar görev aldım. 2018 yılında Getir’e geçiş yaptıktan sonra, geçmişteki tecrübelerimi bir kenara koyarak, benim için yepyeni bir unutma ve yeniden öğrenme sürecine girdim. Bunun pek çok sebebi olmakla birlikte öne çıkan iki nedeni var. Bunlardan biri Getir ekibinin çok genç olması. Bir diğeri ise teknolojik bir girişimde çalışıyor olmamız. Kurumsal yapılardan çok farklı dinamikleri olan bir şirketiz. Koronavirüs salgınının başlamasıyla birlikte evden çalışmaya geçiş yaptığımızda bunu bir kez daha gördük. Getir’de açık ofis sistemiyle çalışıyoruz. Departmanların belirlenmiş masaları olmakla birlikte çalışan arkadaşlarımızın belli yerleri yok. Herkesin bireysel dolapları mevcut. Dolayısıyla 12 Mart’ta evden çalışmaya geçiş kararı almamızla birlikte, yönetim dâhil herkes bilgisayarını çantasını koyup kolayca evden çalışmaya başladı. Pek çok arkadaşımız korona öncesi dönemden çok daha büyük emek verdi ve ortalama yüzde 120’nin üzerinde performans sergiledi. Öte yandan yaptığımız toplantı ve eğitimlerin pek çoğu daha verimli hale geldi. Her hafta çalışanlarımıza düzenli bir anket gönderip hem fiziksel hem de psikolojik sağlıklarına ilişkin bilgi topladık. Ek olarak ofise geçiş öncesi yine anketler paylaşarak, işlerinin evden çalışmaya ne kadar uygun olduğunu ve ofise kaç gün gelmek istediklerini sorduk. Yani ofise dönüş kararını da onlara bıraktık. Anket sonuçlarına göre kimi arkadaşlarımız evden çalışmaktan çok mutluydu, kimisi ofise dönmek istedi. Biz de dönüş planımızı bu anket sonuçlarını baz alarak hazırladık. Orta vadede, bizde olduğu gibi pek çok şirkette evden çalışma konusunda köklü değişiklikler olacağını düşünüyorum. Ek olarak kurumların, dönüşen dünyaya ayak uydurmamız gerektiğine ilişkin sinyalleri dikkate almasının, yeni jenerasyonu dinlemesinin ve onların taleplerine kulak vererek uzun vadeli planlarını organize etmesinin kurum kültürlerine faydalı olacağına inanıyorum. DİPNOTLAR (1) https://www2.deloitte.com/tr/tr/pages/technology- media-and-telecommunications/articles/turkiyede-e- ticaret-2019-pazar-buyuklugu.html (2) https://www2.deloitte.com/content/dam/Deloitte/ tr/Documents/consumer-business/e-ticaretin-gelisimi- sinirlarin-asilmasi-ve-yeni-normlar.pdf (3) https://www.prnewswire.com/news-releases/ food-delivery-mobile-application-market-worth-16- 61-billion-by-2023-at-27-9-cagr-says-allied-market- research-300797853.html “VIRÜSÜN SOSYAL ETKILEŞIMLE YAYILMASINI AZALTMAK, KULLANICILARIMIZIN VE ÇALIŞANLARIMIZIN GÜVENLIĞINI, SAĞLIĞINI KORUMAK IÇIN UYGULAMAMIZA 17 MART ITIBARIYLA SIPARIŞI KAPIYA BIRAK SEÇENEĞI EKLEDIK. ŞU ANDA TÜM SIPARIŞLERIMIZI BU SISTEMLE TESLIM EDIYORUZ.”
RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=