SEV Connect - Yaz 2019

74 CONNECT YAZ Disiplini ve sert mizacının yanında her daim öğrencilere verdiği desteklerle tanınan ve meslek yaşamının 23 yılını Tarsus Amerikan Koleji’nde geçiren Ali Karamık, TAC’yi TAC yapan birçok değerin bulunduğunu, en önemlisinin de güven olduğunu söylüyor. ALİ KARAMIK TAC’yi TACyapan, kendine olan güven EFSANE ÖĞRETMENLER Kahramanmaraş’ta öğretmenlik yapıyordum. Adana’ya tayinimi istiyordum amaMilli EğitimBakanlığı tayinleri yasaklamıştı. TAC’de biyoloji öğretmenliği yapan bir arkadaşım vardı, rahmetli oldu. Bana, okulda coğrafya öğretmeni açığı olduğunu ve gelip görüşebileceğimi söyledi. Ben de yabancı müdürle görüştüm. Bu vesileyle 1982-1983 eğitimöğretim yılında TAC’de başladım. O yıldan 2005’inHaziran’ına kadar, 23 yıl coğrafya öğretmenliğinin yanı sıra bazı yabancı müdürlerimizin ısrarıyla idarecilik yaptım. Nasıl bir öğretmendiniz? Genel olarak sert mizaçlı biriyim, ama yaptığım işin iyi olması ve bulunduğum yeri yüceltmek için çaba harcarım. Onun için disiplini severim, çünkü disiplinin olmadığı yerde başarılı olmak bir hayaldir ve ben buraya hayal için gelmedim. Çocuklara da bumesajı verdim. Öğrenciye kızardım, ama her zaman onların arkasında dururdum. ÖrneğinMersin’e maça giderdik, biraz sert bir öğretmenim ya, çocukların başında durmak için ben de orada olurdum. Olaysız maç olmazdı. Çıkan olaylarda her zaman çocukların arkasında olurdum, onlar da bunu görür, onlara sahip çıktığımı düşünürlerdi. Bir anımı daha anlatayım…Milli Güvenlik dersine gelen hocalardan biri çocuklara çok sert davranmış, bu nedenle de olay çıkmış. SÖYLEŞİ: DOĞA BAYKAL, LARA SALMAN, YIĞIT ACAR ALI KARAMIK’IN Tarsus Amerikan Koleji’yle tanışması, okulda biyoloji öğretmeni olarak görev yapan bir arkadaşının sayesinde olmuş. Önce coğrafya öğretmenliği ardından idarecilik derken, meslek hayatının 23 yılını bu okula vakfetmiş. Onun yetiştirdiği yüzlerce TAC’li, bugün hemTürkiye’de hemde dünyada insana ve insanlığa hizmet etmek için gayret sarf ediyor. Meslek yaşamı boyunca öğretmekten ziyade eğitmeyi ön planda tuttuğunu belirten Karamık, öğrencilerin kendisi için övünç kaynağı olduğunun altını çiziyor. Adınız, TAC’nin unutulmaz öğretmenleri arasında yer alıyor. Öğretmen olmaya nasıl karar verdiniz? Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’ndenmezun oldum. İdealim farklıydı, ama 68 olayları nedeniyle birtakım şeyleri gerçekleştiremedim. Aldığımpedagojik formasyonla devlet okullarında öğretmenliğe başladım. Çocuklarımızla iyi diyaloglar kurarak ülkemizin geleceği olan gençlere hizmet etmekten büyükmutluluk duydum. Bunun üzerine öğretmenliğe devam ettim. TAC’de göreve nasıl başladınız? 1980 darbesinin olduğu sırada Ders bitim zili çaldı, herkesin servislere binip gitmesi gerekiyor ama kimse gitmiyor. Biz de öğretmen odasındayız. Balkona çıktık ve ne olduğunu anlamaya çalışıyoruz. En sonunda öğretmenin ne yaptığını öğrendik. Çocuklar ‘onu istemiyoruz’ diye bağırıyor. Dayanamadım öğrencilerden birini çağırdım, mevzunun ne olduğunu sordum, anlattı. “Bak” dedim, “Bu şimdi çözülecek bir sorun değil. Sen şimdi arkadaşlarını da al, servise binin ve evlerinize gidin. Yarın sabah bir komite oluşturarak genel müdürümüzle konuşalım ve bu olayı çözelim” şeklinde bir açıklama yaptım. İsimde vereyim Bahadır Başaran (TAC’92). Bahadır dönüp, “Haydi beyler, herkes servislere” dedi. Servisler kalktı. Müdür yabancıydı, beni çağırdı ve “Ne dedin de gittiler” diye sordu. Anlattım, o da “Sadece bu kadar mı?” diye sordu. “Evet” dedim. Üç ay sonra beni müdür muavini yaptı. Amacımız burada öğretmek değil, eğitmek. Ben kızarım, ama neden? Çocuk düzgün yolda yürüsün; zayıf notlar almasın, başarılı olsun diye… Çünkü öğrencilerimiz bizimövünç kaynağımız. Birçok öğrencinizinTAC’denmezun olduktan sonra başarılı işlere imza atması size neler hissettiriyor? Birçok öğrencimüniversitelerde profesör ya da bölümbaşkanı oldu. Örneğin Çukurova Üniversitesi’nde bir öğrencim var, arada bir gidip görmezsem rahatsız oluyorum. Dönemdönem çok iyi öğrencilerimiz oldu. Örneğin 1984 mezunlarını hiç unutmam. O dönemden mezun çok sayıda öğrencimiz doktor oldu. Benim çocuklarımın iki doktoru vardı. Biri rahmetli Halit Fırat Erden (TAC’84), diğeri Murat Erdemtok (TAC’84). Sizce TAC’yi TAC yapan değerler nelerdir? TAC’yi TAC yapan değerler, kendilerine olan güven ve aralarındaki arkadaşlık bağı. Genel anlamda birbirlerine olan bağlılıkları çok güçlüydü. Ben başka özel okullarda da çalıştım, böyle bir bağı diğer okullarda görmedim. Bu değerler tabii ki temelden gelen bazı özelliklerden kaynaklanıyor. Bir süre nöbetçi öğretmen pozisyonunda yatakhanede görev yaptım. Stickler’ın üzeri yatakhaneydi. Bir gün sabaha karşı çocukları kontrol etmek için yatakhaneyi

RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=