SEV Connect - Yaz 2019
72 CONNECT YAZ MEZUN OLAMAYANLAR ACI’ya girişiniz nasıl oldu? ACI’daki yıllarınızda okulda nasıl bir ortam bulmuştunuz? Okula girmemde en büyük iki etken, babamın arkadaşı ve aynı zamanda İzmir’de çok saygın bir kişi olan ACI’ın Türk Müdürü İbrahim Taner’in tavsiyeleri ve Robert Kolej mezunu ablamın ısrarları oldu. Okulu ilk gördüğümde bayılmıştım. O zamanlar deniz kenarında şimdiki beton yığınları yoktu ve deniz okuldan çok güzel görünüyordu. Ailemin ACI serüveni, ilk benimle başladı. O yıllarda İzmir’in en kaliteli ve mükemmel eğitim veren okulu olması nedeniyle, ailem ACI’yı seçti. Okula girdiğimde çok güzel bir ortamla karşılaştım. Öğretmenlerin çoğu Amerikalıydı ve bizimle hep İngilizce konuşurlardı. Müzik derslerinde İngilizce şarkılar öğreniyorduk. Hele bahçedeki salıncağa hepimiz bayılıyorduk. İçinde sayılı bina bulunan bahçe, o kadar büyük ve güzeldi ki, bazen bahçede kaybolurduk. Beni en çok öğretmenlerin öğrencilere olan ilgisi ve şefkati etkilemişti. Lynda Blake gibi 23 yıl yöneticilik yapan bir müdürün ilk öğrencileri olmak nasıldı? Ben okula girdiğimde müdürümüz, amfiteatrımıza ismi verilen Miss Olive Greene idi. Bize İngilizceyi çok güzel öğretti. Kendisine has bir sistemi vardı. Bir sene sonra Mrs. Lynda Blake, müdür oldu. Mrs. Blake gibi özel birinin öğrencisi olmak, çok büyük bir şanstı. Mrs. Blake’i sadece ACI’lılar değil, bütün İzmir sever ve sayardı. İlişkimiz, öğretmen-öğrenci ilişkisiyle sınırlı değildi. Öğrencilerin evlerine gider, ailelerini tanır, aile-çocuk ilişkilerine destek verirdi. Öğrencilerine, hem disiplinli ve iyi bir eğitici hem de arkadaş olurdu. Her derdimize çare bulur, yardım ederdi. Mrs. Blake bize cesur ve özgüvenli olmayı öğretip, sosyal olmamıza katkı sağladı. Hepimizde iz bıraktı ve ileriki hayatlarımızın şekillenmesinde büyük rol oynadı. Mrs. Blake’le beraber İbrahim Taner, Miss Yarrow, Miss Foster, Miss Scovel gibi eğitimcilerin öğrencisi oldum. Parsons, Junior Hall, Taner Hall, Frank Hall binalarının temel atma törenlerinde bulundum. ACI’ın ardından sonra neler yaptınız? ACI’dan mezun olduktan sonra Londra Üniversitesi İngilizce Dili ve Öğretmenliği Sertifika Programı’na devam ettim, ama döndükten sonra öğretmenlik yapmadım. O senelerde İzmir gibi ileri fikirli bir şehirde bile kızların çalışması hoş karşılanmazken, bizim sınıftan 18 kişi (zaten 26 kişi mezun olduk) NATO ve TUSLOG'da tercüman olarak işe girerek bir çığır açtık. Mrs. Blake, cesaretimizi kutladı; bize “Brave 56’lılar” derdi. İş hayatımda, ACI’daki eğitimin çok büyük faydalarını gördüm. Tercüman olduğum için ACI’da öğrendiğim yazılı ve sözlü İngilizce hâkimiyeti başta olmak üzere, özgüven, hoşgörü, iş hayatında ve sosyal çevrede insan ilişkileri, haraketlilik ve çalışkanlık benim İzmir Amerikan Koleji’nde Yetişenler Derneği Başkanı Sevin Oran, ömrünün neredeyse 45 yılını (1975’ten bu yana) derneğe vakfeden bir isim. Okulla ve mezunlarla kurduğu sıcak ilişkiler sayesinde, kimilerinin “ablası”, kimilerininse “teyzesi” olarak gördüğü Oran ile ACI’daki yıllarını, kariyerini ve tabii derneği konuştuk… SEVİN ORAN (ACI’56) Hayatının her döneminde ACI var
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=