SEV Connect - Yaz 2019
bir durumu düşünmek zor. İlk başlarda çok riske girmeden, daha bilinir ve geleneksel bir menüyle başladık, amamisafirlerimizin daha çok yerel ve değişik ürünleri merak edip tercih ettiğini gördük. Dünyanın birçok yerinde bulamayacakları farklı tatlar arayan geniş bir kitle var İstanbul’da. Bunun sonucundamutfak şefimiz Çağrı Ak’ın oluşturduğumevcut menümüz birçok kişinin daha önce duymadığı yerel yemeklerden oluşuyor. Meyveli et ve deniz ürünleri ya da baharatlı çikolata soslu tavuk gibi ürünler oldukça seviliyor. “Slow food” akımını ve sürdürülebilir tarımı desteklediğinize dair çeşitli beyanatlarınız var. Bu konuya ait görüş ve düşüncelerinizi öğrenebilirmiyiz? Bu akımların ilk farkına varışım birkaç yıl önce, babamın Romanya seyahatinden getirdiği domatesle oldu. Annemmutfakta kestiğinde, kokusu tüm evi sardı ve neredeyse şekerli tadıyla şoke oldum, çocukluğuma döndüm. Yıllar içerisinde yavaş yavaş ürünlerin tatlarını ve dokularını kaybettiğini o an net bir şekilde gördüm. Yoğun nüfus artışına rağmen ürün talebine yetişememek ve küreselleşmey yerel ürünler ve tatların kaybolmasına neden oluyor. Biz de tarım, hayvancılık ve balıkçılıkta imkân bulabildiğimiz kadarıyla taze ve tarzımızın izin verdiği ölçüde yerel ürünler kullanmaya, küçük üreticileri destekleyerek tedarik yapmaya özen gösteriyoruz. Seferihisar’da Los Altos’unmutfağında kullanılacak ürünler üretecek bir tarla kiralamışsınız. Osüreç nasıl şekillendi? Seferihisar gerçekten Türkiye’de belediyecilik alanında önemli örneklerden biri. Son seçimde İzmir Belediye Başkanı seçilen Tunç Soyer’in sayesinde SlowFood akımından etkilenen Cittaslow (yavaş, sakin şehir) kentler birliğine katılan ilk Türk belediyesi. Bu kentler birliği küreselleşmeyle şehirlerin dokusunun ve yaşam tarzının standartlaşmasını engelleyerek yerel kimliğini koruyarak gelişmeyi amaçlıyor. Tümbu sebeplerle zaten bizim için daha iyi bir lokasyon olamazdı. Aynı fikirlere sahip olmamız dolayısıyla gerçekten belediye çok yardımcı oldu ve Vural Yücel ile ailesinin yerel desteğiyle restoranımızda kullandığımız yerel ürünlerle beraber Türkiye’de olmayan habanero, arbol, guajillo gibi biber türleriyle farklı domates vemısır çeşitleri yetiştirmeyi denedik ve başarılı olduk. Bu sezon üretimyapmıyoruz, fakat gelecek sene için sürdürülebilir tarımla daha büyük ölçüde bir üretimplanlaması içerisindeyiz. Yine Seferihisar’da “MeksikaKöyü” kurma projeniz hayata geçti mi? Tunç Soyer ve eski Meksika KonsolosuMendoza ile fikirlerimizi paylaştığımızda çok olumlu yorumlar aldık. Seneye daha büyük bir planlama içinde olduğumuz konulardan biri de bu. Meksika’daki bir yerel yönetimle ortaklaşa projeler yürütmeyi planlıyoruz. Ancak iki devlet adamının da görev yerleri değiştiği için yeni Seferihisar Belediye Başkanımız ile görüşmek içinMeksika’nın yeni bir konsolos atamasını bekliyoruz. Yemeğin kültürlerarasında kurduğu bağ hakkında neler düşünüyorsunuz? Bu bağın sizin hayatınızdaki yeri nedir? Farklı kültürlere ait yemekler denemek kişininmerakını ve öğrenme isteğini tetikleyen en önemli unsurlardan biri bence. Herkes çocukluğundan itibaren ailesinin kültürü doğrultusunda alışkanlıklar kazanıyor. Çok farklı bir yemek denediği andaysa kültürlerarası etkileşimini geliştirmek için bir sebep oluyor ve oluşanmerakla yeni bir pencere açılıyor. Yeni şeylerle karşılaştıkça merak da artıyor. En büyükmerakımeskiden tarihken, artık seyahatlerimi neredeyse tamamen yeme-içme ve yeni deneyimler kazanma üzerine kuruyorum. Hemyeme -içme alışkanlıkları hemde yemeklerde kullanılan ürünler aracılığıyla diğer kültürler hakkında keyifli bir şekilde bilgi edinebilmekmümkün. UAA, gerek girişimci olmanızda, gerekse hayata bakışınızda size neler kazandırdı? İlk olarak İngilizce dilinde kattığı hâkimiyet benim için paha biçilmez oldu. Yaptığım tümgirişimcilik faaliyetleri gerçekleştirebilmeme olanak sağladı. Koç Üniversitesi iyi bir dil eğitimi veriyor olsa bile, bana bunu kazandıranUAA oldu. Ayrıca farklı kültürlerle kolaylık ve doğallıkla iletişimkurabilmenin yanındamerak etmek, araştırmak ve istediğimbilgilere erişebilme yetisini kazandırdı. Bunlarla beraber eğitmenlerimiz ve beraber okuduğumarkadaşlarımla hâlâ devameden ve birbirimize destek olduğumuz çok değerli bağlarımız var. MEZUN MUTFAĞI: ŞEFLER “HEM YEME-IÇME ALIŞKANLIKLARI HEM DE YEMEKLERDE KULLANILAN ÜRÜNLER ARACILIĞIYLA DIĞER KÜLTÜRLER HAKKINDA KEYIFLI ŞEKILDE BILGI EDINMEK MÜMKÜN.” CONNECT YAZ 51 MEZUN MUTFAĞI
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=