SEV Connect - Yaz 2019

50 CONNECT YAZ YEMEĞIN, FARKLI KÜLTÜRLERI tanıyıp anlamayı sağlayacak önemli unsurlardan biri olduğunu düşünenDeniz Çelikkol, Beyoğlu’nda dört yıl önce açtığı Los Altos adındaki Meksika restoranıyla bir anlamda kültürlerarası bağın kurulmasına da katlı sağlıyor. “Slow food” ve sürdürülebilir tarımanlayışını benimseyen Çelikkol, imkân buldukları ölçüde yerel ürünler kullanmaya ve küçük üreticileri desteklemeye özen gösterdiklerini söylüyor. ÜsküdarAmerikanLisesi’ndenmezun olduktan sonraki eğitim hayatınızdan ve kariyerinizi nasıl şekillendirdiğinizden kısaca söz edebilirmisiniz? Koç Üniversitesi’nde Uluslararası İlişkiler okudum. Üniversite süresince farklı etkinlikler düzenlerken, kendi içinde olduğum etkinliklerde fotoğrafçılık yapmaya başladım. İki yıl boyunca hemTürkiye’de hem de yurt dışında birçok etkinlikte fotoğrafçı olarak çalıştım. Bu süre içerisinde Beyoğlu’nda ilk girişimim olan underground gece kulübü Cue’yu dört arkadaşımla beraber 2013’te açtık. Devamındaysa, 2015’te Los Altos Meksika restoranı projesini hayata geçirdim. Uluslararası İlişkiler eğitimi aldıktan sonra yeme-içme sektörüne yönelmenize neden olan unsurlar neler? Üsküdar Amerikan Lisesi’nde okurken dahi Dışişleri Bakanlığı’nda çalışmak istiyordum. Fakat üniversite eğitimi süresince, bana uygun bir alan olmadığını görerek bu yolda ilerlemekten vazgeçtim. Devamında ise Candan Varnalı’nın desteğiyle BCAtelier bünyesinde fotoğrafçılık kariyerinde ilerleme şansı buldumve ortaya çıkan fırsatlar neticesinde girişimcilik yapmaya başladım. Los Altos GourmetMexicano veCue İstiklal’in kuruluş öyküsünü sizden öğrenebilirmiyiz? Üniversiteden en yakın arkadaşlarımdan biri olanÖzgür Çetin ile bir rock bar açma hayalimiz vardı. Fakat bir yıl boyunca araştırmamıza rağmen yeni mezun iki kişiye kimsemekânını kiralamıyordu. Bu sırada Beyoğlu gece hayatında çalışan iki arkadaşımdan gelen bir teklifle beş ortak olarak alt işletme şeklinde Cue’yu açtık. İki yıl sonrasındaysa binamızın terasında bulunan işletme, devir yapmaya karar verdi ve bu fırsat sonucu Los Altos doğdu. Cue’da aslında her şey iyi gidiyordu ve üç yıl boyunca Türkiye’ye onlarca yabancı DJ getirdik. Fakat bizi kısıtlayan durumyükselen döviz kuru oldu ve küçük bir kulüp olarak Euro’nun yaklaşık 3,2 TL olduğu noktada, mevcut iş yapımız çalışamaz hale geldi ve kapatmaya karar verdik. Geçen sene sonundan beri de Cue’nun olduğumekânda, yakın arkadaşımArif Küpeli ile ortaklaşa NasipMeze Restoran olarak yeni nesil meyhane şeklinde hizmet veriyoruz. Meksikamutfağına yönelmenizin özel bir nedeni varmı ve bu soruyla bağlantılı olarakTürkiye’de bu mutfağa olan ilgiyi nasıl değerlendiriyorsunuz? Özellikle benimçok sevdiğimbir mutfak ve Türkiye’de yerel Meksikamutfağı servis eden restoran pek yoktu. Genellikle Amerikanlaşmış Tex-Mex ya da hazır ürünler kullanılarak servis ediliyor. Örneğin herkesin aklına ilk gelen ürün fajita, Meksikamutfağı değil, Tex-Mex. Aslında çok geniş, sonsuz çeşitler barındırıyor. Türk, Çin, Hint gibi binlerce yıllık ve farklı medeniyetlerin buluştuğu bir kültüre sahip ve bunu yeme-içme kültüründe de görebiliyorsunuz. Mesela birçok misafirimizmenümüzdeki deniz ürünü çeşitliliğine şaşırıyor. Oysa iki okyanusa kıyısı olan bir ülke için farklı YEREL ÜRÜNLER, FARKLI LEZZETLER Deniz Çelikkol, önce underground gece kulübü Cue, ardından Los Altos adlı Meksika restoranıyla sektöre adım atan isimlerden. Alametifarikası ise yerel ve doğal ürünlere yönelerek kendi mutfağı için ürünler yetiştirmesi, hatta Meksika Köyü kurma projesi… DEN İ Z Ç E L İ KKO L ( UA A’ 0 5 )