SEV Connect - Yaz 2019
32 CONNECT YAZ kitaplar, filmler oluyor. Benim en çok sevdiğim eserler, bilimsel temeli sağlam olup, üzerine bilinmeyen bir evren kuran türler. Bazı bilimkurguların temelindeki konularda yanlışlıklar var. Öyle olunca tabii ki okumak zor geliyor insana. Mantık hataları olduğunda, içine girmek zorlaşıyor. Yakın bir tarihte gösterilen Marslı filmi vardı. Kitabı da çok güzeldi. Tamamen astronomi kurallarına uygun, Mars’ta tarım yapmak için kimya bilimi var. Patates yetiştirmeye çalışıyorlar. Tamam, bilimkurgu, ama temeli çok sağlamdı. Severek okudum. Interstellar filminin ana kahramanı kara deliklerdi, bu filmi beğenmiş miydiniz? Interstellar filminin bir özelliği, kara delik için kullanılan grafiklerin gerçekten genel rölativite kurallarına göre oluşturulmuş olması. Kip Thorne gibi bir bilim insanının danışmanlığını yaptığı bir film olduğu için onun da bilimsel temeli sağlamdı. Filmdeki gibi kara delik sayesinde galaksiler arası seyahat gerçekten olabilir bir şey mi? O tarafı biraz fanteziydi tabii. Bilim var evet, tabii kurgu tarafı da galaksiler arası seyahat diyebiliriz. Bu kadar proje, üniversite, çocuklarınız… Bir gününüzü nasıl geçiriyorsunuz, zorlandığınız oluyor mu? Genellikle çok erken kalkıyorum. Sabah saat 5’te toplantılara katılmam gereken zamanlar oluyor. Çoğu zaman evden bağlanıyoruz, herkes bilgisayarın başında. En azından bir esneklik kazandırıyor bu insana. Çocuklar uyanmadan bazı işlerimi hallediyorum. Araya başka işleri katıp hem güne hem çalışmaya devam edebiliyorum. Bu aralar, iyi yaşam ve iş arasındaki dengeyi yakalayabiliyor muyum? Eh, biraz zorlanıyorum diyebilirim. Her zaman böyle değil, ama bazen işin çok yoğunlaştığı dönemler oluyor. Bazen ailece geçirmeniz gereken zaman artıyor. Çocukların ihtiyaçlarının arttığı dönemler oluyor. Bunu kabulleniyorsunuz. Her şey aynı düzeyde gidemiyor. İnişli çıkışlı. Bazen bir şeye konsantre olmak gerekiyor. Ama her zaman bir yoğunluk var. Çocukların okulları, onların ihtiyaçları, üniversite, iş seyahatleri. Örneğin dün gece yine Washington’da, NASA toplantısına katıldım. Eşiniz de astrofizikçi, hatta Event Horizon Teleskobu ekibinde o da çalışmış... Aynı dili konuşmak çok önemli gerçekten. Birbirimize kariyer desteği verebiliyoruz. Zaten çok iyi bir eş ve çok iyi bir baba. Benim burada olmadığım günler oluyor, her şeyle o ilgileniyor. Onun burada olmadığı zamanlarda, tabii ki ben ilgileniyorum. Yani iyi bir takımız diyebilirim. Hem hedeflerimiz aynı hem birbirimize saygımız çok. İyi gidiyoruz. İsterseniz UAA günlerinize gelelim. Okuldaki ilk gününüzü hatırlıyor musunuz? Benim öyle anılarım çok yok. Ama kafamda fragmanlar var. ‘İlk gün ne hissettiniz’ deyince çok hatırlamıyorum. Ama herhalde çok heyecanlı ve mutluydum. Yani arkadaşlarımla bazı tanışmaları hatırlıyorum. Yedi yılı beraber geçirince insan bu birikimi hatırlıyor. Bazı dönüm noktalarım vardı okuldaki hayatımda; matematiği ve bilimi gerçekten çok sevdiğime karar verdiğim bir dönem oldu. Orta 1’de ve Lise 1’de matematik yarışmalarına katıldık. O tür güzel anılarım var. Öğretmenlerinizden kimleri hatırlıyorsunuz? Mrs. Çorbacıoğlu ve Alison Stendal vardı. Matematik öğretmenlerimiz harikaydı. UAA’daki en büyük şansımmatematik ve fen bilimleri öğretmenlerimizin çok iyi olmasıdır. Mrs. Warn bize cebir öğretti. Mrs. Çorbacıoğlu son senemizde Calculus (yüksek matematik) dersi vermişti. Bizi yarışmalara götürdüler, harikaydı. Suzan Hanım vardı, biyoloji öğretmenimiz. Az kalsın biyolog yapacaktı beni. Ondan sonra kimya ve fizik öğretmenlerimiz Emel Hanım ve Nesibe Hanım çok emek verdiler. Üsküdarlı olmanın hayatınıza, kişiliğinize kazandırdıkları sizce nelerdir? Sınıf arkadaşlarınızla görüşüyor musunuz? Liseden sonra hemen yurt dışına taşındığım için sınıf arkadaşlarımla aynı mekânda fazla bulunamadık. Ancak hep birbirimizi takip ettik. O zamanlar e-posta grubumuz vardı. Şimdi de WhatsApp grubumuz var. Her hafta bir başkasının başarısını kutluyoruz. Sergi açan oluyor, kitap yazan oluyor. Üst düzey yönetici olanlar, editörlük yapanlar var. Birbirimizin hayatında ALBERT EINSTEIN’IN GÖRELILIK TEORISI’NI 103 yıl sonra çektikleri kara delik fotoğrafıyla ispatlayan bilim ekibinin yöneticilerinden Prof. Dr. Feryal Özel, halen ABD’de Arizona Üniversitesi’nde Astronomi ve Astrofizik Profesörü olarak görev yapıyor. Bilimle çocukluk yıllarından itibaren ilgilenen Özel, UAA’da okurken fen bilimleri ve matematiğe merakıyla öne çıktı. Çeşitli yarışmalarda dereceler aldı. Liseyi bitirdikten sonra bilim insanı olmaya karar verdi. ABD’ye giderek Columbia Üniversitesi’nden 1996 yılında ikisi fizik ve uygulamalı matematik olmak üzere üç ana daldan birden, okul birincisi olarak mezun oldu. 1997’de Danimarka'nın başkenti Kopenhag'da Niels Bohr Institute’de fizik üzerine yüksek lisansını yaptı. O sırada CERN’de (Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi) araştırmalar yürüttü. Aynı yıl Harvard Üniversitesi’nden doktora için kabul alınca tekrar ABD’ye döndü. Harvard onun için mesleki bir dönüm noktası oldu ve astrofiziğe yönelmeye karar verdi. Özellikle de dünyadaki ve uzaydaki teleskoplar sayesinde evrenden gelen veriler üzerine yoğunlaştı. Kendini kara delikleri ve nötron yıldızlarını araştırmaya yöneltti... FERYAL ÖZEL’in EVRENİN GÖZÜ: FERYAL ÖZEL
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=