SEV Connect - Sonbahar 2020

8 CONNECT SONBAHAR Gündemdekiler Defne Civelekoğlu, tasarım alanında dünyanın önde gelen şirketlerinde, parlak beyinlerle birlikte çalışıyor. Glow lambası en beğenilen ürünlerinden. Kendisiyle tasarıma olan ilgisini, Glow sürecini ve teknolojiye duyduğu yakınlığı konuştuk. Defne Civelekoğlu (UAA’05) Time: Civelekoğlu, tasarımın en iyilerinden DEFNE CIVELEKOĞLU’NUN uyku kalitesini artırmak amacıyla projeler gerçekleştiren Amerika menşeili start-up şirketi Casper’da çalışırken ekip arkadaşlarıyla birlikte ürettiği Glow adlı lamba, Time dergisi tarafından 2019’un en iyi tasarımları arasında gösterildi. Civelekoğlu, yalın, kullanımı basit ve sezgisel bir ürün yaratmanın, deneme-yanılmanın yanı sıra ciddi bir mühendislik gerektirdiğini belirtiyor. Civelekoğlu ayrıca, teknolojik bir ürünün istediğimiz deneyimi yaratabilmesi için, tasarımcılarla mühendislerin işbirliği içinde olması gerektiğine vurgu yapıyor. Tasarım alanına nasıl karar verdiniz? Lise yıllarında da tasarıma ilginiz var mıydı? Lise yıllarımda meslek seçimi konusunda çok endişe duyduğumu hatırlıyorum. Birçok yaşıtım ve arkadaşım, ne istediğini biliyor ve hedeflerine güvenle odaklanmış görünüyorken, ben neye yöneleceğimden hiç emin değildim. Şimdi düşününce, tasarımı bulduğum için çok şanslı olduğumu fark ediyorum, tabii bu sadece şans değil, ailemin ve okulumun bana verdiği güvenin de büyük etkisi var. Hakkında çok az şey bildiğimiz bir alana yönelme cesaretini bana verdikleri için çok şanslıyım. Resme ve çizime yatkınlığım vardı, ama boş vaktimi resim yaparak geçirenlerden de değildim. Tasarımın bir kariyer olabileceğinin farkına varmamda sanata olan ilgimin şüphesiz etkisi var, ama beni bu alana asıl çeken ve bağlayan şey başkaydı. Tasarımın özü görsellik değil; bir tasarımcının esas görevi, muğlak ve karmaşık problemlere yaratıcı, yalın ve etkili çözümler getirmek. Bu yaratıcı stajyerliğe başladım. gravitytank o zamanlar, müşterileri arasında Samsung, Pepsi, Hyatt gibi birçok büyük markanın olduğu, tasarım odaklı, 40 kişilik bir danışmanlık şirketiydi. Takım arkadaşlarım, endüstride en az 10-15 sene deneyimi olan ve tasarımı işletmecilikle sentezlemeyi çok iyi bilen insanlardı. İnsanların ihtiyaçlarını anlamaya öncelik veren ve araştırma odaklı bir yaklaşımı vardı gravitytank’in. Günümüzde severek kullandığımız başarılı ürünler ve servisler, “insan odaklı tasarım” denilen bu yaklaşımın sonuçları. Kariyerimin bu ilk yıllarında, onlarca projede, endüstrinin en parlak beyinleri diyebileceğim insanlarla çok yakın ve yoğun bir şekilde çalışmanın faydasını hâlâ görüyorum. gravitytank’te endüstriyel tasarımcı olarak başlasam da, altı senenin sonunda geliştirdiğim projeler, endüstriyel tasarımın geleneksel tanımının epey dışında kaldı. Yaptığım işi, ürün tasarımı olarak tanımlamaya başladım; bu ürün bazen bir obje, bazen dijital bir ara yüz, bazen bir servis, ama eninde sonunda her zaman insan odaklı ve baştan sona detaylıca düşünülmüş bir deneyimdi. Kariyerimin ilk yıllarında çok farklı alanlarda çalışma fırsatım oldu, fakat teknolojiyle bağlantılı konular, her zaman ilgimi çekti. Bunun iki sebebi var. Birincisi, teknolojinin hayata birçok negatif etkisinin olabileceğini bilsem de, pozitif potansiyelinin beni her zaman heyecanlandırıyor olması. İkinci sebepse teknolojinin ortaya çıkardığı çetrefilli problemleri çözme isteğim; teknolojik bir ürün tasarlarken kafa karışıklığına yol açmamak için düşünülmesi gereken o kadar çok an ve detay var ki, tasarımın rolü çok önemli. Teknolojiye biraz çözüm arayışı, lise yıllarından beri ilgi duyduğum, mimar babamdan olduğu kadar, kimya mühendisi annemden de tanıdığım bir yaklaşım. Yazılım dünyasıyla endüstriyel tasarımı buluşturan bir yaklaşımınız olduğunu görüyoruz. Tasarım anlayışınızı şekillendiren olaylardan ve bugüne kadarki işlerinizden bahsedebilir misiniz? Akademik çalışmalarınız, Salesforce’a satılan gravitytank, Casper ve son olarak Yolabs… Carnegie Mellon Üniversitesinin Endüstriyel Tasarım Bölümünden mezun olduğumda, her meslekten birçok arkadaşım gibi kendimi ekonomik krizin ortasında buldum. Uzun süre iş aradıktan sonra gravitytank’te