SEV Connect - Sonbahar 2020
72 CONNECT SONBAHAR ŞÜKRAN ÇELEB İ ( AC I ’ 7 5 ) Sürdürülebilir kalkınma, nitelikli eğitimden başlar Birleşmiş Milletlerin 17 maddeden oluşan “Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri”nin en önemli unsurlarından birinin de nitelikli eğitim olduğu gerçeğinden yola çıkan SEV Mütevelli Heyeti Üyesi Şükran Çelebi, bu hedefe ulaşmada bağışların önemine vurgu yapıyor. İZMIR AMERIKANKOLEJI MEZUNU ve Sağlık ve Eğitim Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Şükran Çelebi, nitelikli eğitim alabilmenin önemini daha ilk gençlik yıllarından itibaren idrak edenlerden biri. Eğitim yaşamının farklı evrelerinde kendisi de bu burslardan yararlanan Çelebi, ailesinde birçok ACI’lı bulunduğunu ve nitelikli eğitim aldıkları için şanslı olduklarını söylüyor. Önceliği SEV Okullarında okuyanlara vermek kaydıyla, çocukların eğitimine katkı sağladığını da belirten Çelebi’nin en büyük dileğiyse, mezun sınıflarının bağış ve burs verme konusunda birbiriyle yarış içine girmeleri. ACI’dan ne zamanmezun oldunuz, sonrasında eğitimve kariyerinizde neler yaptınız? Biz dört kız kardeşiz ve üçümüz ACI mezunuyuz. Ayşen Tezcoşkun Ertan ACI’80 mezunu. Onun çocukları GizemErtan Kula (ACI’05), Yağız Ertan (ACI’10), bir diğer yeğenimEkin Belce Altay (ACI’10) okulumuzdan mezun. En küçük kardeşimAydan Yakın ACI’89 mezunu. Onun oğlu KeremYakın şu anda SEV 7. sınıf öğrencisi. Aydan, aynı zamanda ACI Kurumsal İletişim Yöneticiliği görevini sürdürüyor. Gördüğünüz gibi okulumuzla bağımız hep sürüyor. En büyük üzüntüm, Ankara’da yaşadığımız için çocuklarımın okullarımızda eğitim görememesi. Bana gelince, ACI 1975 mezunuyum. Üniversite hayatımla iş hayatım paralel devam etti. Ege Üniversitesi İşletme Fakültesinde okurken (1980 yılında mezun oldum) altı aylık bir Yaşar Holding deneyimim oldu. Daha sonra Türkiye’nin en büyük özel sektör demir-çelik fabrikası olanMetaş’ta Ar-Ge departmanında çalışmaya başladım; ardından ithalat uzmanlığı pozisyonuna geçtim. Türkiye’nin dışa açıldığı o yıllarda ihracat, Dış Ticaret Sermaye Şirketleri kanalıyla yapılıyordu. Metaş grubu da bu amaçla Meptaş’ı kurdu. Orada İdari İşler ve Dış İlişkiler Müdürlükleri görevlerini yürüttüm. Dünyanın birçok ülkesinde fuarlar, seminerler, multivizyon gösterileri... Tam bir Türkiye tanıtımı ve ihracat seferberliği yaşadık. Çok özel yıllardı. İzmir’de aynı grupta 13 yıl süren iş hayatımı Metaş-Ege Yatırım Şirketler Grubu Dış İlişkiler Koordinatörü olarak tamamlayarak 1989’da Ankara’ya yerleştim. Mc Cann Erickson Ajansının Ankara şubesini kurdum. Daha sonra Vakıfbank iştiraklerinden bir kuruluşta Genel Müdür Yardımcılığı yaptım. 2002’den beri eşim Işın Çelebi ile birlikte kurduğumuz Çelebi Stratejik Danışmanlık A.Ş.’de YönetimKurulu Başkan Yardımcılığı görevini yürütmekteyim. Sivil Toplum görevlerime gelince; merkezi Amerika’da olan Fashion Targets Breast Cancer inisiyatifinin Türkiye başkanlığını yaptım. Avon’un meme kanseri bilinçlendirme kampanyasının Gönüllü Sağlık Elçilerindendim. Uluslararası Mevlânâ Vakfı YönetimKurulu Üyesiyim. İzmir Amerikan Koleji sizin için ne anlama geliyor? Lise yıllarınızdan neler hatırlıyorsunuz, ACI hayatınızda nasıl bir fark yarattı? Birleşmiş Milletler tarafından 2015 yılında kabul ve ilan edilen 17 maddelik “Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin” en önemlilerinden biri, “Nitelikli Eğitim”dir. Bizler ACI’da uluslararası nitelikte, gerek akademik düzey, gerekse sosyal bilinç olarak fark yaratan bireyler olacak şekilde eğitim aldık. Her anlamda hayata hazırlandık. ACI’da aldığımız eğitimin, yabancı dil hâkimiyetinin, aşıladığı güven duygusunun dünyanın neresinde olursam olayım bulunduğum her ortamda, iş hayatımda, toplumsal ilişkilerde avantajını ve ayrıcalığını yaşadım ve yaşıyorum. Bunun yanı sıra Amerikan Kolejli olmak çok büyük bir ailenin üyesi olmak demek. Nerede bir ACI’lı, TAC’li veya UAA’lı biriyle karşılaşsak, inanılmaz bir enerji oluşuyor. Mrs. Blake, Meziyet Hanım, Fikret Hanım, Ümit Hanım, Mutena Hanım, Eda Hanım ve Bercis Hanım'ın bizlerde emekleri büyük... Science Lab’ler, research projelerimiz, coşkuyla kutlanan milli bayramlar, helva piknikler, folklor geceleri, Talent Showlar… Elbette social club’lar ve komiteler. Ben Committee on Order’daydım. Ayrıca Old Peoples Home, Orphanage Club üyesiydim. Sınıf arkadaşlarımızla her buluştuğumuzda o günlere döneriz. Kolej hayatımın dört yılını da yatılı olarak okudum. O zamanlar okulun yatılı bölümü kaldırıldığından Altınkalem yurdunda kalıyorduk. Gözümoğlu Sinemasının olduğu sokaktan yürüyerek giderdik okula. Mütalaalar, banyo sırası kuraları, hafta sonu evci gidenlerimizin dönüşte getirdiği yiyeceklerle oluşan açık büfeler, akşam üzerleri Şortan Pastanesine gidebilmek için Altınkalem’in sahibi Sabiha Hanım'a (Hocam) yalvarmalarımız. ACI’da kız öğrencilerimiz için yapılan yeni yatılı binasını gezerken tüm bunlar gözlerimin önünden geçti. Eğitime ve okulunuza bağış yapmaya nasıl karar verdiniz? Nasıl bir bağış yaptınız, yapıyorsunuz? Eğitimde fırsat eşitliği çok önemli, Türkiye’de bunu sağlamak için başarılı, potansiyeli olan öğrencilere burs veren çok önemli kuruluşlar var. Sağlık EğitimVakfı olarak biz de bütçemizin
RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=