SEV Connect - Sonbahar 2020

58 CONNECT SONBAHAR Sektör liderinin adet bazında pazar payı yüzde 2,5. Önümüzdeki yıllarda satın alma ve birleşmelerle inorganik bir büyüme potansiyelini öngörmek zor değil. Birçok büyük yayınevi kültür ve edebiyattan sonra eğitim kitapları yayıncılığına yönelirken siz ters bir yoldan ilerlediniz. Bu bağlamda, özellikle de çocuk ve gençlik edebiyatında Tudem’in yerini değerlendirebilir misiniz? Nitelik ve okur odaklılık olarak özetleyebilirim. Değerlendirdiğimiz dosyaların sadece yüzde 1,5’ini yayımlıyoruz. Bu şu demek: Enerjimizin büyük bölümü asla basmayacağımız dosyaları okumaya ve değerlendirmeye gidiyor! Çok seçiciyiz, çünkü okurlar haklı olarak çok seçici. İyi bir metin, iyi bir çeviri, boyutlu bir editöryal katkı, iyi bir resimleme ve orantılı bir fiyatlama hem okurların hem de kitapların maddi sponsoru olan velilerin hakkı. Tudem an itibarıyla çocuk edebiyatı alanında kendi standartlarını yükseltmekle uğraşıyor, bir bakıma kendisiyle yarışıyor diyebiliriz. İyi Kitap, çocuk edebiyatı alanındaki en etkili dergi. Hem de ücretsiz yayınlanan farklı bir modeli var. Periyodik yayıncılık ve dergicilik zor bir alan. Dergicilikte yeni planlarınız var mı? İyi Kitap, çocuk kitaplarından haberdar olabileceğimiz mecra sıkıntısı çektiğimiz bir dönemde doğdu. Yapan yoksa biz yapalım, dedik. Güncel çocuk kitapları tanıtan bir derginin, bir çocuk kitabı yayıncısı tarafından çıkarılması kabul edilebilecek bir şey değildi aslında. Ama ilk günden itibaren İyi Kitap, yayınevinden tamamen bağımsız bir kadroyla çalıştı ve yönetildi. 11 yılı aşkın zamandır yayımlanıyor, şu anda alanımızın en önemli mecrası. İlk gününden itibaren her ay ortalama 20 bin adet dergiyi ücretsiz olarak çocuklar için kitap seçen yetişkinlere, yani öğretmenlere, kütüphanecilere, ebeveynlere ulaştırdık. Bunu sosyal sorumluluğumuzun önemli bir parçası olarak gördük. Pandemi dönemiyle beraber İyi Kitap, yoluna dijital olarak devam ediyor. Okurlarımıza erişmek için kâğıt, matbaa, dağıtım üçgeninden daha sürdürülebilir bir model olduğuna inanıyoruz. Sadece yazar veya çevirmen olarak değil, siz İlke Aykanat Çam’94- Tudem; Müge Gürsoy Sökmen’76- Metis; Tülay Güngen’74- Yapı Kredi Yayınları gibi birçok mezunun yayıncılık dünyasında önemli başarılara imza attığını görüyoruz. ACI’ın sizin hayatınızda ve başarılarınızda nasıl bir etkisi vardır? Yayıncılık, interdisipliner bir alan. Okulumuzun eğitim-öğretime yaklaşımı da her zaman interdisiplinerdi. Hepimiz yayıncılık yapıyoruz, ama aslen Müge Hanımmakine mühendisliği, Tülay Hanım ise elektrik-elektronik mühendisliği mezunu, ben de fizikçiyim. Bu bir tesadüf olmasa gerek! Şunu da belirtmeliyim: Okulumuzun İngilizce ve Türkçe edebiyat alanındaki eğitiminin uzun yıllardır öğrencileri heveslendirici, ufuklarını açıcı nitelikle olması, yedi yıl boyunca aldığımız dil ve edebiyat derslerinde öğretmenlerimizin farklı türlerde okuma yapmamız kadar yazmamızı da teşvik etmesi, aramızdan çok sayıda yazar da çıkmasına sebep oldu. Yayıncısı olma şansı bulduğum bazı mezunlarımız: Loren Edizel (ACI’79), Aytül Akal (ACI’71), dönem arkadaşım Kerem Işık (ACI’94), Ayfer Gürdal Ünal (UAA’71) ve Elif Yonat Toğay (UAA’87). Son olarak okulunuzla bağınızı hep sürdürdüğünüzü görüyoruz. Örneğin Tudem, Beacon olsun, Connect olsun mezun dergilerine sürekli destek veriyor. Bugüne kadar ACI’da neler yaptınız ve neler yapmayı planlıyorsunuz? ACI’daki ilk dört yılımı ve daha sonra tüm lisans ve yüksek lisansı burslu okudum. Bu nedenle ACI-Bir Meşale De Sen Yak Burs Fonu’nu çok önemsiyorum. Başarılı ama maddi durumu yetersiz öğrencilere ACI’da okuma şansı verilmesine katkı için mezunlarımızı ben de buradan bir kez daha teşvik etmek isterim. Beacon ve Connect ’i, sürekliliklerini korumaları gereken yayınlar olarak gördüğüm için çok önemsiyorum, bu nedenle her türlü desteği sonuna kadar vereceğim. Kaldı ki, iki derginin de okurları aynı zamanda Tudem Yayın Grubu markalarının okurları, o nedenle bu destek aslında karşılıksız değil. Şu anda bir ACI velisiyim, bu nedenle okulu çok yakından izleme şansım oluyor. Hem okul günlerimi tekrar yaşıyorum hem de benden sonra olan değişimleri fark ediyor, gelişmeleri hayranlıkla takip ediyorum. ACI, bizim yayınevimizde de en önemli özelliğimiz olan sürekli gelişimi çok önemsiyor. Ekip olarak sürekli gelişiyor, eğitiliyor, kendini güncelliyor. Köklü kuruluşlarda, geçmişi koruyalım derken geçmişe saplanıp kalma tehlikesi vardır. Bu hem kolaydır hem de pek eleştirilmez. Zor olan gelişmektir, çünkü hatalar da yaparsınız bilmediğiniz sularda. ACI gelişmekten korkmuyor. Bence, benim okuduğum dönemden çok daha güçlü bir okul şimdi. Bunun için okul müdürü Didem Hanım’ı ve tüm camiayı tebrik etmeliyim. Kültür&Sanat •  2019 Nisan, Tudem Yayın Grubu 35. yıl kutlama gecesi. Sinan Çam, İlke Aykanat Çam, Defne Çam, İsa Aykanat, Ada Çam. "ACI’daki ilk dört yılımı ve daha sonra tüm lisans ve yüksek lisansı burslu okudum. Bu nedenle ACI-Bir Meşale De Sen Yak Burs Fonu’nu çok önemsiyorum. Başarılı amamaddi durumu yetersiz öğrencilere ACI’da okuma şansı verilmesine katkı içinmezunlarımızı ben de buradan bir kez daha teşvik etmek isterim."

RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=