SEV Connect - Sonbahar 2020

CONNECT SONBAHAR 57 bilgimin de katkısıyla konservasyon üstüne yoğunlaştım. Toplam dokuz yıllık yüksek eğitim hayatımda hem pozitif bilim hem sosyal bilim hem de dillerle ilgilendim. Bu çeşitliliğin yayıncılık hayatımdaki olumlu yansımasını her gün görüyorum. 2003 Ekim ayında yüksek lisans tezimi verdikten sonra, babamla Frankfurt Kitap Fuarına gittim. Aslında o sırada İtalya’da konservasyon okumakla mimarlık tarihinde doktora yapmak arasında karar vermeye çalışıyordum. Ama 12. yüzyılda el yazması kitapların satıldığı, 15. yüzyılda Gutenberg’in matbaa makinesinin tanıtıldığı Frankfurt Kitap Fuarında uluslararası yayıncılık dünyasını, onun büyüklüğünü, güzelliğini, çeşitliliğini görünce çarpıldım. Oysa yayıncılıkla ilgili hiçbir şey bilmiyordum. Eğitime devam etme fikirlerimi rafa kaldırıp o zamana kadar sadece eğitim yayıncılığı yapan Tudem’de kültür yayıncılığı yapmaya başladım, el yordamıyla! Yayıncılık hayatımın başlangıcı 2003 Frankfurt Kitap Fuarıdır. Ailenin ikinci kuşak üyesi olarak, bir noktada Tudem’in Genel Yayın Yönetmenliği görevini devraldınız. Yayıncılık sizin için ne ifade ediyordu, bu alanda nasıl bir yoldan ilerlediniz? 2012’de ikinci kuşak olarak eşimle ben yönetimi devraldık. Orta ve uzun vadeli stratejiler üzerine çok çalıştık. Mevcut markaların konumlanması ve yeni markaların planlanması, 2012-2014 arasında yapıldı. Örneğin Uçanbalık, sadece kültür yayınları üreten ve 3-15 yaşa hitap eden bir marka olarak 2010’da gruba katılmıştı. Markayı 3-7 yaş grubuna odakladık ve Uçanbalık 2017’den itibaren “Erken Öğrenme” alanında da önemli bir oyuncu oldu. Ciddi bir IT yatırımıyla satış, lojistik ve diğer süreçleri ERP üzerinden sistematize ettik. Bir yandan eğitim ve kültür yayıncılığında yapmak istediklerimizi hayata geçirdik, diğer yandan tüm bu yayıncılık meselesine sistem yaklaşımını yerleştirdik. Tüm sektör İstanbul’dayken bu işi inatla İzmir’den sürdürmek de bize ayrı bir gurur veriyor. Eğitim yayıncılığından edebiyat ve kültür yayıncılığına, çok geniş bir yelpazede markalar yarattınız. 10 yıl önceki hayallerinizle bugüne baktığınızda nasıl bir Tudem görüyorsunuz? Uzak gelecek için çok büyük hayallerimiz yoktu. Çünkü yayıncılık, ülkemizde hâlâ bilinmeyen, kabul görmeyen bir iş. Genelde kitapçı ya da matbaacıyla karıştırılır. Bu kısıtlı dünyada hayallerimiz, çok sevdiğimiz bir kitabı yayımlamaktan öteye gitmiyordu çoğu zaman. Aile olarak da hayalci insanlar değiliz, gerçekçiyizdir. Gururlanabileceğimiz işler yapma isteği, sanıyorum her zaman en büyük motivasyonumuzdu. Bir de durmayı hiç sevmiyoruz, hatta bilmiyoruz. Her gün daha iyisini, daha fazlasını yapmayı seven, hayatını böyle yaşayan bir aileyiz. Tudem Yayın Grubu, 37’nci yılına girdiği şu günlerde sekiz markası, 100’e yakın çalışanı, dört kitabeviyle ülkemizdeki yayıncılık sektörünün önemli bir parçası haline gelmiş durumda. Bugünden bakınca köşe taşları şöyle görünüyor: Tudem Edebiyat Ödülleri, çocuk ve gençlik edebiyatına yeni isimler kazandırmış, Tudem markasını boyutlandırmış ve yüzden fazla yeni eseri bu alana eklemiş. 2009’da kurduğumuz Desen Yayınları, grafik roman, karikatür ve resimli kitap alanlarında önemli bir yer edinmiş. 2010 yılında yayın grubuna katılan Uçanbalık, yeni kitaplarla 3-7 yaş aralığında iddialı bir marka olmuş. 2012’de kurduğumuz Delidolu, yetişkin kurmaca ve kurmaca dışında George Saunders, Terry Pratchett, Doris Lessing, John Wyndham gibi büyük yazarları Türkçe'ye kazandırmış. 2018 yılında başlattığımız Sen de Oku koleksiyonu disleksik, okuma güçlüğü çeken ve okumaya isteksiz çocuklar için yeni bir umut olmuş. İnanılmaz bir entelektüel çabayla gerçekleşti tüm bunlar. Emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarımıza, paydaşlarımıza ve elbette okurlarımıza minnettarız. Tudem bugün Türkiye’nin bandrol sayısıyla en büyük yayınevleri arasında… Bize Tudem’in ulaştığı noktayı ve yayıncılıkta çıtayı nereye koyduğunuzu anlatabilir misiniz? Belirgin katma değer yaratabileceğimiz ve ürettiğimiz kitapların niteliğinden sorumlu olabileceğimiz alanlarda yayıncılık yapıyoruz. Eğitim yayınları alanında kitaplarımız yanlış bilgi ya da hatalı soru barındırmamasıyla bilinir, kültür yayıncılığında da hem kitap seçimi hem de editöryal süreçlerimizle fark yaratmaya çalışıyoruz. Yayın grubumuz, 2019 verilerine göre alınan bandrol sayısında 12. sırada. Sektörümüz çok parçalı, üretim yoğun bir alan. “Çok seçiciyiz, çünkü okurlar haklı olarak çok seçici. İyi bir metin, iyi bir çeviri, boyutlu bir editöryal katkı, iyi bir resimleme ve orantılı bir fiyatlama hem okurların hem de kitapların maddi sponsoru olan velilerin hakkı.” •  1994 Mart, ECIS Math Contest Cenevre dönüşü havaalanında. Ken Frank, İlke Aykanat Çam, Efe Çakarel, Anet Gomel. •  1994 Mayıs, folklor gecesi. Atiye Aykanat, İlke Aykanat Çam, İsa Aykanat.

RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=