SEV Connect - Sonbahar 2020

56 CONNECT SONBAHAR Kültür&Sanat “AILE OLARAK hayalci değil, gerçekçiyiz” diyor İlke Aykanat Çam, 37 yıllık bir geçmişe sahip Tudem’in yayıncılık dünyasındaki bugünkü yerini anlatırken. Durmayı sevmeyen, hatta bilmeyen bir aileye mensup olduğunu, daha iyisini yapabilmek için her gün çalıştıklarını belirten Aykanat Çam, kendileri için en önemli hedefin gurur verici işler yapmak olduğunu söylüyor. Sekiz markası, 100’e yakın çalışanı, dört kitabeviyle Türkiye’deki yayıncılık sektörünün önemli oyuncularından biri olan Tudem’in bugün geldiği nokta göz önünde bulundurulunca, hedeflerine ulaştıklarını söylemek mümkün. İsterseniz sorularımıza İzmir Amerikan Koleji günlerinden başlayalım. Geriye dönüp baktığınızda, öğretmenlerinizle ve okulla ilgili neleri hatırlıyorsunuz? Geriye bakınca şunu görüyorum; koskoca ve kısacık yedi yılda hayatı öğrendik. Beceriler edindik; sanat derslerinde marangozluk, fotoğrafçılık, dekor hazırlama ve halı dokuma yaptığımızı hatırlıyorum. Folklor Kulübünde beş yıl çalıştım, neredeyse her yöreden bir oyun oynadım. Bookmobile Kulübünde de üç yıl çalıştım. 1989-1991 yıllarında her pazar, Kavacık köyündeki çocuklara kitaplar taşıdık, onlara kitaplar okuduk, beraber yürüyüşler yaptık, bol bol üzüm yedik. Hatırladığım kadarıyla kulübün kuruluşu çok eskiydi. Şimdi büyükşehir belediyeleri yeni yeni gezici kütüphaneler kuruyor, köylere kitap götürüyorlar. ECIS (şimdiki adı CIS) matematik yarışmalarını, ACI’ın bana sağladığı en büyük fırsatlardan biri olarak saymam lazım. İki kere uluslararası düzeyde yarışma şansı buldum. 1994’te Cenevre’de, takım olarak dünya üçüncülüğü alırken bireysel olarak da dünya üçüncülüğü kazandım. Üzerimde çok emeği olan, haklarını ödeyemeyeceğim matematik öğretmenlerim Gül Yılmazkoç, Anet Gomel ve Ken Frank’i burada anmak isterim. Linda Aytan, Elisabeth Çakır ve Mark Dressler ise karakterleri ve tavırlarıyla bende büyük izler bırakmış; nasıl liderlik yapılacağını, öğrenciyi kırmadan, rencide etmeden nasıl yol gösterileceğini günlük davranışlarıyla hissettirmiş öğretmenlerim. Bugünkü yöneticiliğimde onlardan izler bulmak mümkün. Son olarak ACI’ın muhteşem kütüphanesi ve laboratuvarlarını da saymasam olmaz. Okul sonrası zamanımın çoğunu kütüphanede, hafta sonlarımın önemli bir bölümünü laboratuvarlarda TÜBİTAK projeleri hazırlıklarında geçirdim. Yayıncı bir ailede büyüdüğünüzü biliyoruz. ACI sonrasında eğitimolarak nasıl bir yol izlediniz, neler yaptınız? Anne ve babamın fizikçi olmasının etkisiyle lisans eğitimimi Bilkent Fizik Bölümünde tamamladım. İzmir’den ve ailemden ilk ayrılık deneyimimde epey bocaladım. Bu sırada fizik bölümünün eski başkanı Cemal Yalabık (TAC’67) en zor günlerimde bana kol kanat gerdi, yol gösterdi. Okullarımız arasındaki bağı ilk böyle fark ettim. Hakkını, emeğini ödeyemem. Daha sonra yüksek lisansımı Bilkent Sanat Tarihi ve Arkeoloji Bölümünde tamamladım. Bu sırada Latince ve Eski Yunanca çalıştım, bu derslerin asistanlığını yaptım. Fizik TUDEM YAYIN GRUBU GENEL YAYIN YÖNETMENİ İLKE AYKANAT ÇAM, MEZUNU OLDUĞU İZMIR AMERIKAN KOLEJIYLE BAĞLARINI KOPARMAYAN, HATTA OKULUNUN EĞITIMINI VELI OLARAK DA DEĞERLENDIRME OLANAĞI YAKALAYAN MEZUNLARDAN BIRI. KÖKLÜ KURUMLARIN YAŞAYABILECEĞI EN BÜYÜK HANDIKABIN GEÇMIŞI KORUMAK AMACIYLA ORAYA SAPLANIP KALMAK OLDUĞUNU VURGULAYAN AYKANAT ÇAM, ACI’IN ISE GELIŞMEKTEN KORKMADIĞINI GÖRMEKTEN MUTLULUK VE HEYECAN DUYDUĞUNU SÖYLÜYOR. “Daha iyi bir gelecek için sürekli gelişmek gerek” İ LKE AYKANAT ÇAM ( AC I ’ 94 ) •  1991 Haziran, Spring Day. İlke Aykanat Çam ve Gül Yılmazkoç.

RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=