SEV Connect - Sonbahar 2020
52 CONNECT SONBAHAR göreviniz tüm hafta yazmak, notları yorumlamak, fotoğrafları araştırmaktı. Yılmadınız, yorulmadınız, tükenmediniz... “İNSAN OLMAK NE DEMEK DİYE SORSALARDI EĞER, İSMET KABAAĞAÇLI NOONAN GİBİ OLMAK DERDİM” Bir de her gelişimde bana gösterdiğiniz misafirperverlik vardı ki, dillere destan! Size misafir olmak, herkes tarafından bilinen bir keyifmiş meğer. Sofralarınızdan bahsetmeden geçemeyeceğim. Sabah gelir gelmez, mis gibi sıkılmış portakal suyuyla ağırlanmam başlardı. Ardından Türk kahvelerimiz, çikolatamız gelirdi. En heyecan verici kısım öğlen yemeğimizdi; bir ziyafet sofrasıydı bana kurulan. Eğer mevsimiyse diğer sebzelere ek olarak, mutlaka zeytinyağlı enginar olurdu baş köşede. Radika, turp otu, cipes bir Giritli klasiğiydi ve bu otlar birer birer önüme sıralanırdı. Balık olmazsa olmazıydı Bodrumlu bir kızın sofrasının; bir çeyiz misali çipura, önümdeki tabakta “ye beni” der gibi uzanırdı. Bir de John’un beğenisine göre kırmızı et ve yemek sonrasında dondurma servisi yapılırdı. Ben her hafta cumayı iple çeker, ne sürprizlerle karşılaşacağımın hayalini kurardım. Akşam üzerleri mutlaka tatlı kurabiyeyle çay servisi yapılırdı. Böyle ağırlanınca insan bir değil, on kitap yazmak istemez mi? Kitabınızı yazarken nasıl bir aileden geldiğinizi, nasıl bir geçmişiniz olduğunu birinci elden, sizin ağzınızdan hayranlıkla öğrendim. Her bir aile ferdiniz sanat alanında harikalar yaratmış şöhret olmuştu. Hele babanız, sadece sizin değil, Bodrum’un babasıydı... Bazı insanlar vardır, sahip oldukları böylesine zengin kültür miraslarının rantıyla geçinirler ve her fırsatta aileleriyle öğünürler. Sizin babanızın sanatına, yaratıcılığına, taşa toprağa, böceğe, kuşa, ağaca olan taşkın sevgisine hayranlığınızı bilsem de, babanızla ilgili bu tür övücü veya üstünlük belirtici bir cümlenize, eş dost arasında bile rastlamamışımdır dostluğumuz boyunca. Ama gerektiğinde veya yeri geldiğinde de babanıza sahip çıkışınıza, onun Bodrum’un tanıtımı ve ülkemizin tarihi gelişimi, edebiyat dünyamıza katkıları açısından değerini ortaya çıkarmaya yılmadan, yorulmadan yaptığınız çalışmalarınıza da tanığımdır. Evinize gelip giden senaristler, filmciler, gazeteciler, televizyon ekipleri, yapımcılar, belediyelerin kültür programı ekiplerini son günlerinize kadar, önceden ciddi hazırlık yaparak karşılamışsınızdır. İleri yaşınıza rağmen ailevi değerlerinizi gençliğe aktarmak çabasından hiç vazgeçmediniz. Sizin için “hizmette yorulmak” diye bir kavram yoktu sanırım. Bana “insan olmak ne demek” diye sorsalardı eğer, “İsmet Kabaağaçlı Noonan gibi olmak” derdim. Siz bütün komplekslerini yenmiş, yaşamın anlamını doğru yorumlamış, hayatı dipdiri göğüslemiş, gençlere doğru yolu göstermek çabasından hiç ödün vermemiş bir bilgesiniz. “Sevmek insanın yüreği kadarmış,” demiş Attila İlhan. Sizin yüreğinizin çok geniş olduğundan eminim. Küçük çekirdek ailenizin fertleri olan sevgili eşiniz John Noonan, oğlunuz Cevat, kızlarınız Kuki, Dodo ve torunlarınızın yanında bizleri de ne çok sevdiğinizi biliyoruz. Ne büyük bir yürekmiş bu sizinki; içine tüm Bodrum’un denizini, deryasını, kuşunu, kurdunu, dağını, ağacını, kızını, kızanını sığdırmış. Bir de üstüne biz tüm ACI mezunlarını katmış… İnsan sevdiği ve sevildiği müddetçe yaşarmış. Siz de yaşıyorsunuz! O çok sevdiğiniz kuşların sahip olduğu gibi kanatlarınız olmadığından, siz yüreklerimizde yaşıyorsunuz… İ S M E T K A B A A Ğ A Ç L I N O O N A N ( A C I ’ 5 4 ) ANILAR AKIN AKIN Sevgili okurlarım, Aslında biz yazanlar, bizi okuyacağını sandığımız üç beş kişi için yazarmışız ama onlar da bizi okumazlarmış. Bizi okuyanlar, hiç okumalarını beklemediğimiz başka kişiler olurmuş… Eğer bu yazımı okuduysanız şimdi sıra geldi benim açıklamalarıma… Bu yazıyı yazmak bana nasip oldu, ama pek tabii kızları Kuki ve Dodo’ya yakışırdı. Annelerinin hastalığı süresince ve sonrasında aşırı yoğunlukları nedeniyle bu onuru bana verdiler. Beni de kız kardeşlerinden biri olarak kabul ettiler. Çok sağ olsunlar! “Anılar Akın Akın” Bilgi Yayınevi tarafından basıldı, iki baskı yaptı ve çok olumlu eleştiriler aldı. Bu kitapla İsmet Noonan’ın yaşamına yakından tanık oluyor okur. Sevgilerimle… Kızları Joanne Aliye Noonan Kutup ve Diana Noonan
RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=