SEV Connect - Sonbahar 2020
CONNECT SONBAHAR 25 böyle bir etkisi olmadı, çünkü lehçelerin değişimi teknolojiden çok farklı sosyal, ekonomik, politik ve dilin kendi evrimine ilişkin faktörlere bağlı. Sosyal medyayı konuşurken bu nedenle ‘sözlü dil, yazı dilinin alanına girdi’ dedim. Teknolojinin yarattığı küresel iletişim ortamı, doğal olarak yazıyı zenginleştiriyor. Yani yine bizim teknolojimiz olan yazıyı, yine bizim yarattığımız teknoloji geliştiriyor. Yoksa bizim sözlü dilimizi, yani gerçek dili değiştirmesi söz konusu değil. Örneğin, Twitter 140 harfle sınırlı diye hiçbirimiz 140 harfle konuşmaya başlamadık ve başlamayacağız da. Şimdi biraz gerilere gitsek, Üsküdar Amerikan Kız Lisesi (ÜAKL) yıllarınıza dönmenizi istesek… Okulda en çok hangi derslere ilginiz vardı? Liseden sonra tıp okuduğunuzu ve bu mesleği bırakmak zorunda kaldığınızı biliyoruz. Ama iki dilli bir eğitim kurumu olarak Üsküdar’ın dilbilimi üzerine yönelmenizde ve başarılı akademik kariyerinizde nasıl bir etkisi olmuştur? En çok biyoloji, kimya bir de dil ve edebiyat derslerini severdim. İngilizce öğretmenlerimin hepsini severdim, ama Tülin Hanım'a (Büyükalkan) hayranlığım bir başkaydı. Bir eğitimci olarak onun bir yandan sistematik, tutarlı, anlayışlı olurken aynı zamanda bizden hep yapabileceğimizin en iyisini beklemesini örnek almışımdır. ÜAKL’deki eğitimimin akademik kariyerime çok büyük etkisi oldu. Öncelikle iki dilli eğitim ufkumu açtı. Genel olarak öğrenmeyi ve öğretmeyi sevmemin de, merak etmenin ve soru sormanın, sorulara cevap aramanın heyecan ve keyfini de ÜAKL’de tattım. Ne istersem yapabileceğimi, haklarımı savunmayı, eğitimin gücünü de Üsküdar Amerikan’da öğrendim. Sanırım bütün bunlar ve tabii ailemin eğitim ve bilime verdiği büyük önem, bana akademik kariyerimde güç veren ve beni hep yüreklendiren etkenler arasında. Örneğin, Dr. Yuvanoğlu’nun etkisiyle tıbba girmiştim ve yine onun etkisiyle akademik ilgi alanımı zenginleştirip, beyin ve dil/afazi çalışmaları yaptım. Hatta Gazi Yaşargil Hocamızla ve ekibiyle tanışıp işbirliği yaparak, beyin ve sinir cerrahisi dergilerinde bile akademik yayınlar gerçekleştirdim. ÜAKL'deki eğitimim, bütün akademik kariyerimin zenginlik ve derinliğinin temel taşlarını oluşturdu. Son olarak, yıllar boyunca sınıf arkadaşlarınızla ilişkileriniz nasıl oldu? Halen görüşüyor musunuz? ‘Okulumuz için şunu yapmak isterdik’ dediğiniz veya yaptığınız çalışmalar oldu mu? Sınıfımla neredeyse her gün WhatsApp ile iletişimdeyim. Türkiye’ye gittiğimde mutlaka bir araya gelip vakit geçiriyoruz, kimi zaman tatillere gidiyoruz. ABD’de sınıfımızdan olanlarla görüşüyoruz. ÜAKL arkadaşlarımı, kız kardeşlerim sayıyorum. Sınıf olarak, genelde eğitime; özelde okulumuza elimizden geldiğince destek veriyoruz: Aziz Nesin Vakfı, Aziz Nesin Lisesi, Türk Eğitim Vakfı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğindeki kız öğrencilere burs fonu gibi… Kişisel olarak, alanım olduğu için okulumuzun ve diğer SEV Okullarının İngilizce eğitiminde dilbilime yer vermesini çok isterim. Bu konuda gerek görülür ve talep edilirse, birikimimle nasıl katkıda bulunabileceksem, gerekeni yapmaya her zaman hazırım. Bu söyleşi için çok teşekkür ederim. Bana ulaştığınız anda dostlarıma, yuvama kavuşmuş gibi hissettim kendimi. 1 Aygen, G. (2019) “Morphosyntax: Morpho- SyntacticMarking of Inflectional Categories in English”. In Applied Linguistics for Teachers of Culturally and Linguistically Diverse Learners, Nabat Erdogan andMichael Wei (eds.). pps 128- 158. Hershey: IGI Global. tarz yaratamıyor. Yani sanıldığı ya da iddia edildiği gibi bilinçli bir üretim yapamıyor. AI sistemi William Blake gibi şiir yazmaya devam edebiliyor, çünkü elinde Blake’in veri tabanı var, ama yeni bir şair, adı AI olan bir şair yaratamayacaktır. Anımsamamız gereken şu: Bilgi işlem bir bilim değil, teknolojidir! Bu teknolojinin yaslandığı temel bilim dalı ise dilbilim, özellikle de Chomsky’ci dilbilimdir. Günlük dili de, edebiyatı da insandan ve insanın ürettiği bilimden öğrenen yapay zekâ, insanın ürettiği veri bankası ve kodlarla sınırlı hâlâ. Bizden öğrenmeyi bilmesinin tek sebebi, bizim ona, bildiğimizi nasıl olup da bilip öğrendiğimizi değil, bizi nasıl taklit edebileceğini öğretmemizdendir. Biz henüz bildiklerimizi nasıl olup da bildiğimizi, evrensel gramerin bunca farklı dile nasıl yayıldığını, küçücük bir çocuğun yabancı bir aksanı nasıl fark edebildiğini bile çözemedik bilimsel olarak. Dili zamanla nasıl değiştirdiğimizden bile tam emin değiliz. Bir teknoloji olan AI, bu nedenle sözlü dili etkileyemez. Edebiyatı da etkileyen bunca faktör varken ve henüz insan beynini bir bilgisayara yükleyemediğimizden, AI edebiyat üretemez ve edebiyatı değiştiremez bence. Televizyon yaygınlaştığında da bunun farklı lehçeleri yok edeceği, herkesin aynı aksan ya da lehçeyi konuşacağı sanılmıştı. Oysa TV’nin Prof. Gülşat Aygen, eğitimin ne derece güçlü bir nitelik olduğunu, kendine güvenmeyi, ne isterse yapabileceğine dair inancı ve haklarını savunmayı çok genç yaşlarda, Üsküdar Amerikan'da öğrendiğini söylüyor.
RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=