SEV Connect - Sonbahar 2020

18 CONNECT SONBAHAR Üsküdar Amerikan Lisesinin ardından Boğaziçi ve Binghamton üniversitelerinden çift diploma programıyla mezun olan, İtalya’da yüksek lisans yapan Can Deniz Atıcı, sinema sektöründe 2012 yılında çıktığı yolculuğa sağlam adımlarla devam ediyor. Senaryosunu yazıp yönettiği ilk kısa filmi “Kara Kutu” , uluslararası festivallerden kabul alıyor. Can Deniz Atıcı (UAA’05) “UAA, hayal kurmayı öğrendiğim yer” Gündemdekiler olgunlaştığında onları çekmek istiyorum. Daha önce Antalya Film Forum’da Kurmaca Pitching bölümüne seçilmiş bir uzun metraj projem var, ilk film olarak en kuvvetli ihtimal o görünüyor. Bundan sonraki süreçlerde okulunuzdaki öğrencilerle ortak bir çalışma yapmayı veya onların sinema tutkusunun gelişmesinde rol almayı düşünürmüsünüz? Ben Üsküdar SEV’in ilk mezunlarının olduğu 2002 dönemindenim. Sonrasında da Üsküdar Amerikan Lisesine devam ettim ve yedi sene boyunca aynı kampüste, aynı eğitim kültürünün bir parçası oldum. UAA benim karakterimi, tutkularımı ve yeteneklerimi keşfettiğim, en önemlisi hayal kurmayı öğrendiğim yer olarak hayatımda önemli yer kaplar. Lisedeyken iki sene tiyatrodaydım; orada hocamız Türkan Belet ve yönetmenimiz Kutay Kalınlı’yla birlikte ekip çalışmasının, bir eseri sahnelemenin ne demek olduğunu öğrendim, çok güzel zamanlardı. Aynı zamanda Mr. Hummel’ın kurduğu Sinema Kulübünün tutkulu bir üyesiydim. The Graduate filmini mesela ilk kez orada izlemiştim, üzerimdeki etkisi hâlâ bakidir. Öğrencilerin içindeki potansiyeli çıkartmak UAA’nın kültüründe var. UAA’nın bana kattığını şimdiki öğrencilere aktarabilmekten mutluluk duyarım. Bu doğrultuda öğrencilerle ortak bir çalışma yapmak gibi keyifli ve yaratıcı bir projede tabii ki seve seve yer alırım. Birçok kişi kamera önünde olmayı tercih ederken, sizi kamera arkasına yönelten unsurları öğrenebilirmiyiz? Kendimi bildim bileli filmler hayatımda önemli rol oynadı. Evet, oyunculardan ve oyunculuktan hâlâ etkileniyorum, fakat o çok başka bir dünya. Gittiğim çocuk tiyatrolarında bile, oyun bittiğinde oyuncuların normal hayatlarına döndüklerini bilmek bana hüzün verirdi. Sevdiğim filmleri etkileyici kılanın aslında yönetmen ve hikâye olduğunu erken yaşlarda keşfettim. O zamandan beri de filmleri hep kamera arkasından hayal ettim ve orada olmayı istedim. Türkiye’de ve dünyada kısa filmlere olan ilgi artıyor. Festivaller ve uluslararası yarışmalar düzenleniyor. Kara Kutu , bu festivallerde yer aldı mı veya alacakmı? Özellikle pandemi döneminde festivallerin önemli bir kısmı online gösterime geçince izlenme oranları ciddi şekilde arttı. Kara Kutu da festival başvurularına sene başından beri devamediyor. Bugüne kadar birkaç festivale kabul aldık, ama premier için haber beklediğimiz yerler var diye acele etmedik. Şu an önümüzde kesinleşen LUCAS, Yerevan ve Brno16 film festivalleri var. Kara Kutu , senaryosunu yazıp yönettiğiniz ilk kısa film. Yönetmenliğe dair ilk deneyimi neden kısa filmle gerçekleştirdiğinizi öğrenebilirmiyiz? Evet, Kara Kutu tamamen bana ait olan ilk filmim. Açıkçası ilk filmini çekecek bir yönetmen için kısa film çekmenin uzun metraja göre kolaylıkları daha fazla. Bir kere film yapmak çok maliyetli bir iş ve film ne kadar kısa zaman ve az ekiple çekilirse, o kadar düşük bütçeli olabiliyor. Bir de tabii sektördeki tecrübeli ve tutkulu insanların kısa filmleri gönülden desteklemeleri de bunda önemli bir etmen. Bundan sonraki dönemlerde uzun metraj için yönetmen koltuğuna oturmayı planlıyormusunuz? Evet, en başından beri yapmak istediğim, uzun metraj film. Halihazırda üzerinde çalıştığım birkaç proje var, şartlar

RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=