SEV Connect - Sonbahar 2019

CONNECT SONBAHAR 53 “Uçak Dolusu Zihinler” ile belli bir okur kitlesi edinen Özgener, Doğan Novus’tan çıkan ikinci kitabı “Sonra Konuşuruz” ile insana, hayata, kullandığımız ve kullanmadığımız kelimelere, iletişim ve ilişkilere dair farkındalık yaratmayı amaçlıyor. Yazar, tanıtım yazısında kitaba dair şunları söylüyor: “Dargınlıklarımızı ve kızgınlıklarımızı paylaşmadığımızda, hepsini içimizde yaşadığımızda, karşımızdakinin bundan haberi bile olmaz. Hepimizin iyi bildiği o hikâyedeki gibi; tavşan dağa küser, ama dağın, tavşanın ona küstüğünden haberi olmaz. İşte tam da bu yüzden sorunlarımızı çözmek için iletişimi etkili kullanmalıyız. Ne de olsa sorunsuz bir hayat olamayacağına göre sorunlarla baş etme kapasitemizi artırmalıyız. Çünkü baş ettikçe baş edebilme inancımız da artar ve giderek anlarız ki başımız dertte değil, dertlerimiz başımızdadır. İnsana dair sorunların çözümü yine insandadır. İnsana dair dediğimiz zaman önümüze çok çeşitli bir menü çıkar; işte bu kitaptaki yazılar benim o menünün içinden seçtiklerim!” Yol Yol hikâyeleri, bilinmeyene ulaşmak, farklı insanlar ve yerler tanımak, yeni heyecanlar tatmak için birebirdir. Mehmet Gür (TAC’69), yeni çıkan kitabı “Yol”da bize iki yol hikâyesi anlatıyor. Birincinin anlamı, yaşam hikâyesinin geçtiği, herkesinki gibi inişli-çıkışlı, sevinçli-hüzünlü ilerlenilen bir yol. İkinci anlamına gelince… Şunları söylüyor: “İkinci anlamı bu motosiklet üstünde kat ettiğim yüzbinlerce kilometrelik yoldur.” Tanımlar bize bir zamanların kült kitabı ‘Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı’nı hatırlatıyor. Kitap, Mehmet Gür’ün otobiyografisi şeklinde… Her bölümde çok ayrıntı var. Ustaca seçilmiş anekdotlar da kitabın daha rahat okunmasını sağlıyor. Yolboyu Yaşar Kemal’in romanlarında “yalabuk” adlı lezzetli bir bitkinin adı geçer. Yaşar Kemal bunu öyle ballandıra ballandıra anlatır ki, okurken insanın canı ister… Yücel Akyürek (TAC’61) de, “Yolboyu” adıyla çıkardığı kitabında, “dardağan” adlı benzer bir üründen bahseder. Yalabuk da bir çeşit dardağandır. Adı değişik olabilir, görünümü de… Ama önemli bir ortak yanlarıdır; Anadolu kökenli olmak, benzer coğrafyada yetişmek. Akyürek, yıllar sonra okula yaptığı bir yolcukta dardağana rastlamasını anlatıyor: “Yürürken karşıma birkaç cılız yaprağı kalmış çalılar çıktı. (…) Bir avuç toplayıp, hiç düşünmeden ağzıma attım. Evet! Bu 60 yıl önce tattığım o tattı.” 60 yıl öncesine dönelim. Talas Amerikan Okulu’nda ilk günler zor geçer: “İlk günün ışıkları yavaş yavaş kaybolup akşam olunca, en üst kattaki yatakhaneye beraberimde götürdüğüm sahipsizlik duygusu, daha da ağırlaşmıştı.” Zamanla öğrenciler okula alışmaya başlarlar. Yazarın hüznü ve can sıkıntısı yerini yavaş yavaş etrafı keşfetmenin merakına bırakır. Zaman hızla geçer. Talas yılları geride kalır, Akyürek artık ODTÜ Mimarlık öğrencisidir… Akyürek, kitabın ruhunu birkaç cümleyle anlatır. Son kez söz kendisinde: “Bu kitap hatırlayabildiğim 70 artı yıl öncesinden başlayan ve benim yaşantımı ilmek ilmek dokuyan o zamanki olaylar dizisinin ve onları çevreleyen dönem koşullarının bugünkü yorumlarımla anlatımından oluşan bir anılar demetidir.” Talas günlerini özleyenler, otobiyografiden keyif alanlar için kaçırılmaması gereken bir kitap Yolboyu. Hararetle tavsiye ediyoruz. Üsküdar Amerikan Lisesi, İzmir Amerikan Koleji ve Tarsus Amerikan Koleji mezunları, yabancı dildeki yetkinliklerini tüm diğer alanlarda olduğu gibi edebiyatta da değerlendiriyor. Ayşe Özsoy Koru, Sibel Sakacı ve Handan Balkara Çevikkuş da bu camiada çevirileriyle yer alanlar arasında bulunuyor. AYŞE ÖZSOY KORU (UAA’83) Frank Bettger’in yazdığı ve iş dünyası için son derece önemli tüyoların yer aldığı “Satışta Gelirinizi ve Mutluluğunuzu Katlamanın Yolları” adlı kitap, Ayşe Özsoy Koru tarafından Türkçeye çevrildi. Remzi Kitapevi tarafından yayınlanan kitap, kısa sürede birinci sınıf satıcı olmak isteyenlere, bu alana ilişkin bilmesi gerekenleri aktarıyor. SİBEL SAKACI (UAA’81) Sibel Sakacı, “Amerikana” adlı romanıyla National Book Ciritics Circle ödülüne değer bulunan Nijeryalı yazar Chimamanda Ngozi Adichie’nin “Boynunun Etrafındaki Şey” adlı öykü kitabını dilimize kazandırdı. Can Yayınları tarafından sunulan kitapta; erkekler ve kadınları, ebeveynler ve çocukları, sürgündekiler ve geride kalanları birbirine bağlayan bağlar irdeleniyor. HANDAN BALKARA ÇEVİKKUŞ (UAA’85) Çok sayıda kitabı Türkiye’deki edebiyatseverlerle buluşturan Handan Balkara Çevikkuş, çevirmen kimliğiyle bu kez de Kurt Vonnegut’un Can Yayınları tarafından basılan “Titan’ın Sirenleri” adlı romanına imza attı. Time dergisinin tanımlamasıyla, “George Orwell, Dr. Caligari ve Flash Gordon’ı tek vücutta birleştiren bir yazar” olan Vonnegut, Türkçe'de ilk kez yayınlanan bu romanıyla okurlarını uzayda ve zamanda curcunalı bir yolculuğa çıkarıyor. Çevirileriyle dilimize kazandıranlar

RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=