SEV Connect - Sonbahar 2019

48 CONNECT SONBAHAR GÜNDELIKHAYATINKARMAŞASI, çoğu insan için kendini keşfedememe handikabını da beraberinde getiriyor. Aile, toplumsal ilişkiler, iş hayatının gerektirdiği sorumluluklar derken, hayat geçip gidiyor. Tümbu yoğunluk içinde insanın kendini keşfetmesi, dünyadaki varlığını sorgulaması ve bu sorgulama sonucunda değişim, dönüşüm yaşaması çoğu zamanmümkün olmuyor. Ancak bunu başaranlar da var elbette. Dilara Akay da bunlardan biri. Kendini keşif yolculuğunu, farklı insanlarla yolunun kesişmesine, gelişime ve dönüşüme açık olmasına bağlayan Akay, çocukluk aşkı olan TAC’79mezunu Abdullah Akay’ın verdiği desteğin ve inancının altını da çiziyor: “Evlilik sonrası hemen anne oldum, çocuklar ilkokula giderken yaratıcı sektörde çalışmaya başladım. Kadın giyim moda markası Dice Kayek’i yarattığımız sırada Paris-İstanbul, dahası iş-aile arasında geçen yıllar, farkındalığımı yükselterek beni önceliklerimi sorgulamaya yönlendirdi. 30’lu yaşların başında kendimi sanatın kollarına atarak iç dünyamı, kadınlığımı, anneliğimi, bu coğrafyada birey olarak kimliğimi keşfetmeye giriştim ve yolculuk başladı. Ardından bir süreliğine taşındığımız NewYork’un hızlı temposunda da devam eden bu sanat yolculuğu sayesinde hangi dayatmaları, koşullanmaları, öğreti kalıplarını bilinçsizce içselleştirdiğimle yüzleştim. Ne mutlu ki, bu sayede kim olduğumu, ne yaptığımı, nerede, hangi zeminde bulunduğumu fark edebilme ve sorgulama fırsatları elde ettim.” DILARA AKAY, BIRKAÇ YIL ÖNCE YERLEŞTIĞI GÖCEK’TE HAYAT-DOĞA-SANAT ÜÇGENININ INSAN IÇIN NE DERECE ÖNEM TAŞIDIĞINI GÖSTEREN ÇALIŞMALAR GERÇEKLEŞTIRIYOR. Doğa, sanat ve hayat D İ LARA AKAY ( UAA’ 81 ) Kültür & Sanat Özelde heykele, genelde ise sanata olan ilginizi ne zaman fark ettiniz? Çocukluğumdan beri mimar olmak isterdim. Neticede çok da uzağına düşmeyen bir kariyerimoldu. Boğaziçi’nde İşletme okurken sanatla ilgili yan dersler almıştımve sonrasında sanat yolculuğuma başladığımda İstanbul ve NewYork’ta süren çeşitli özel ders, kurs, atölye çalışmalarına katılarak kendimi ifade edeceğimdili geliştirmeye çalıştım, ilk kişisel sergimi 10 yıl süren bu süreçten sonra açtım. Amacım sanatın dönüştürücü etkisinden faydalanarak sosyal, kültürel ve çevresel hakların eşit ve adil dağıtılmasıyla ilgili kendi farkındalığımı artırmak, çalışmalarımda bu konularla ilgili sorular sorarak izleyenlere ilhamvermek... Bir süre yurt dışında yaşamanızın, zaman zaman uluslararası organizasyonlarda eserlerinizi sergilemenizin yaratıcılığınız üzerindeki etkileri neler? Bu deneyimler kendini geliştirmede ivme kazandırıyor; özgüven ve kalbinin sesini dinleme konularında cesaret ve güç veriyor. Sanatçı olarak ilgilendiğimkonuları uluslararası farklı ortamlarda araştırarak üretebilmek, beraberinde zenginleşme şansını getiriyor. Örneğin; çoğu çalışmamda insan olarak tamkavrayamadığımız ve öteki âlemlere ait olarak beni kendine çeken, hem de soyağacımdaki duygusal mirasta karşıma çıkan büyük üzüntü ve kayıpla yüzleşme unsuru olarak ölüm teması bulunuyor. Bunu, katıldığımçeşitli ortamlarda karşıma çıkan kayıplarının acısını derinden paylaşarak, geride kalanlara destek olan çalışmalar yaparak ortaya koyuyorum... Bulunduğum her yerde yaptığımçalışmalarda hayat ve sanatı yakınlaştırmaya, dünyanın ağır yükünün bir kısmını da ben taşıyarak kendi varoluşumu anlamlandırmaya çalışıyorum. Toplumsal yaşamın hızla değişimi ve dönüşümü sanatı nasıl etkiliyor? Dünya ölçeğinde baktığımızda, heykelde bu konunun yansımalarını bolca görüyoruz. Modern dönemde anıtsal görünümve kalıcı malzemeyle iz bırakan, üstten bakan, toplumsal olmaya çalışan heykelin, çağdaş

RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=