SEV Connect - Sonbahar 2018

8 CONNECT SONBAHAR “GÜVENDE HISSETMEYI ACI’DAN ÖĞRENDIM” Ömür Kula Çapan (ACI’99) R/GA'nın İstanbul Müdürü Ömür Kula Çapan, hayatı boyunca sorgulamadan hiçbir şeyi kabul etmemeyi ACI'dan öğrendiğini söylüyor. Ayaküstü ÖMÜR KULA ÇAPAN, 2005 yılında adım attığı ve kendi alanının öncü kurumlarında çalışarak geliştirdiği profesyonel yaşamına, 2017 yılının Ağustos ayından bu yana, R/GA’nın İstanbul Müdürü olarak devam ediyor. Sadece pazarlama değil, teknoloji, dijital dönüşüm ve inovasyon odaklı olmayı kendine ilke edinen ve yaratıcı çalışmalarıyla bilinen R/GA, dünyanın birçok ülkesinde çalışmalar yapan bir ajans. ACI’dan mezun olduktan sonra Sabancı Üniversitesi’nde ekonomi eğitimi alan, aynı üniversitede Görsel Sanatlar İletişim ve TasarımProgramları alanında yüksek lisans yapan Kula, DDB Türkiye grubunda Stratejik Planlama Direktörü olarak görev aldı. Ardından Finansbank Enpara. com’un kurucu ekibine katılarak ürün-hizmet ve müşteri deneyimi tasarımı alanlarında tecrübe edindi. Bir dönem Tribal WW İstanbul reklam ajansının Genel Müdürlüğü’nü yapan Kula, aynı zamanda Reklamcılar Derneği YönetimKurulu Üyesi. Bugün elde ettiği kazanımların çoğunu ACI’da edindiği dostluklara bağlayan Kula, “İzmir Amerikan 99 mezunuyum. Bunu özellikle belirtiyorum, çünkü ACI’yı çok özel bir dönemle birlikte deneyimlediğimi düşünüyorum. İzmir Amerikan’ın hayatımdaki yeri sorulduğunda önce ‘dostlarım’ derim. Okulun bana kattıklarını düşündüğümde, kazanımlarımın çoğunu bu dostluklara bağlıyorum ve bununla gurur duyuyorum” diyor. Hayatı boyunca hiçbir şeyi sorgulamadan kabul etmeyen Kula, güler yüzle ve umutsuzluğa kapılmaksızın çok çalışmanın, alternatif yaratmanın önemine inanıyor: “İzmir Amerikan bana istediğim her şeyi başarabileceğime dair inanç verdi, yaptığım her şeyde bundan güç alıyorum. Hayatta önüme çıkan her engel veya her fırsat için önce bunu aşmak ya da yakalamak isteyip istemediğimi sordum. İstedikten sonrası çok kolaydı.” Risk almaktan değil, verdiği sözü tutamamaktan, mahcup olmaktan, yalnızca başarmış olmak için başarmaktan korktuğunu belirten Kula, bu dengeyi lise yıllarında kurduğunun altını çiziyor: “Kendime karşı dürüst ve merhametli davranıp, mutluluğumu gözeten bir bakışla hareket ettiğim için, hırslarımı beni avlayan canavarlara dönüştürmemeyi başardım. Bunun nedeni, genç yaşta başarısızlıkları tatmam olabilir. Okulun en popüler kızı değildim, okul birincisi olamadım, kraliçe de olmadım. Voleybolda şampiyonluğu kıl payıyla kaçırırdık, müzikalde başrol kapamadım, Öğrenci Birliği Başkanlığı seçimlerini de kaybettim. Hepsiyle ilgili hayallerim vardı. ACI’da keşfettiğim çocuk gibi umut etme huyum hâlâ bakidir.” Yolculuğun varılan yerden çok daha kıymetli olduğuna da dem vuran Kula, “Ben hep o yollarda olmayı, daha iyisini aramayı, doğru istikamette gerekirse kaybolmayı seviyorum,” diyor ve ekliyor: “Sonuçta her şey gülümsediğin bir an’a varıyor, Amerikan’da yaşadığım her an’ım da sonunda buna varırdı. Ne olursa olsun kendimi güvende hissetmeyi öğrendimACI’da. Bu da beni hep ileri götürdü; hem iş hem de özel hayatımda.”

RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=