SEV Connect - Sonbahar 2018

56 CONNECT SONBAHAR Kültür&Sanat Sihirbazın Kuyruğu AYTÜL AKAL, TÜRKIYE’NIN EN ÖNEMLI ÇOCUK EDEBIYATI YAZARLARINDAN BIRI. GEÇTIĞIMIZ AYLARDA SIHIRBAZIN KUYRUĞU ADLI 167’NCI ÇOCUK KITABI REDHOUSE KIDZ TARAFINDAN YAYIMLANDI. AYTÜL AKAL’LA YENI KITABINI VE ÜRETKENLIĞININ SIRLARINI KONUŞTUK. AYTÜL AKAL ( AC I ’ 7 1 ) SIHIRBAZIN KUYRUĞU’NDA sürprizli bir macera anlatıyorsunuz. Bir de maceranın ardında gizlenenler var tabii. Örneğin meslekler konusu. Çocukların meslek seçme hevesi üzerine neler söylemek istersiniz? Birkaç işi ya da konuyu bir arada/yan yana/iç içe yaparak hem zamandan kazanma hem de beynimi aynı anda farklı alanlarla ilişkilendirerek daha yoğun bir çalışma ortaya koyma merakım var. Haliyle, yazdıklarıma da yansıyor bu huyum. Tek konu çevresinde dolandırıp okurun zamanını almaktan korkarım, zaman çok değerlidir. Bu nedenledir ki, her metinde okura düşünme, merak etme, araştırma, heyecan duyma, çözümler üretme gibi çok sayıda kapı aralarım. Ayrıca, yalnızca “an” için değil, “gelecek” için yazarım. Bir kitaptan okurun belleğinde kalacak bir tek cümlenin bile, ilerde karşılaşabileceği kimi çıkmazlarda yolunu aydınlatabileceğine inanırım çünkü. Sihirbazın Kuyruğu da aynı kapılarla donanmıştır. “Büyüyünce ne olacaksın?” sorusuyla küçük yaştan itibaren karşılaşan okurlara, hayatın değişikliklere açık olduğunu, yaşamlarını ve kararlarını kendi istekleri ve yetenekleri doğrultusunda her zaman, her an değiştirme haklarının olduğunu hatırlatmak istedim. Tabii ki kitapta bu konu, aralık kapılardan sadece bir tanesi… Çocuklar için yazmaya nasıl başladınız? Sihirbazın için üretilen çok değerli yargılardan biri de budur. TEDA projesi çerçevesinde 2015 yılında kitapları yurt dışına en çok çevrilen yazar olarak Türkiye İhracatçılar Birliği’nin birimi olan Elektronik ve Hizmet İhracatçıları Birliği’nin (TET) İhracat Yıldızı Ödülü’nü aldınız. Aynı yıl içinde yurt dışında 16 kitabınız yayımlanmıştı. Eserlerinizin ülkemiz dışında da ilgi görmesi hakkında neler söylersiniz? Edebiyatımızın yurt dışındaki temsilini nasıl değerlendiriyorsunuz? Benim için çok değerli bir ödül bu... Neden derseniz, 1967’yi 1968’e bağlayan yılbaşı gecesi hatıra defterime (şimdilerde günlük deniyor) büyüyünce şair ya da yazar olmak, dünyaya adımı Türk olarak duyurabilmek istediğimi yazmıştım. Bu ödül, dileğimin gerçekleşmiş olduğunun somut kanıtı oldu bana. 1974 yılında Hayat Mecmuası ile başlayan ve 44 yıldır adanmışlıkla sürdürdüğüm yazın serüvenimin böylece fark edilmiş olması da ayrıca sevindirici oldu benim için. Yabancı yayıncıların kitaplarımızı incelemesi için bakanlık tarafından fırsatlar yaratılması gerektiğini düşünüyorum. Yurt dışı fuarlara katılım için hatırı sayılır bir bütçe ayrılmalı ve bu bütçe tarafsız olarak bütün yayıncılara katkı verebilmeli. Yayıncılar da özellikle estetiği koruyan, evrensel değerlere sahip kitapların tanıtımına öncelik verirlerse, yurt dışındaki yayıncıların ilgisini çekebilirler. Kuyruğu , 167. kitabınız. Bu sayının artması size neler hissettiriyor? Bazen okurlar “Yeni kitabınız var mı?” diye sorar. İçimden o an, “Eskilerin tamamını okudun da mı yenisini soruyorsun,” demek geçer ama bilirim ki bazı okurlarım gerçekten de evet, tüm kitaplarımı okumuştur. Öyle ki fuarlarda önümde dizili kitapları gözüyle tarayıp, “Hah, işte bu yeni çıkmış!” diyebilecek okurlara sahibim.Aslında 3-5-10-15 derken ne hissediyorsam, 150-160 derken de aynı heyecanı duyuyorum. Çünkü her kitabım, hayatın farklı bir konusuna değinir, olaylara farklı açılardan bakar. Bir yazar arkadaşım, “İnanılmaz üretkensin, üstelik hiçbir kitabında kendini tekrar etmiyorsun,” demişti. Benim nezdimde, yazarlığım

RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=