SEV Connect - Sonbahar 2018
26 CONNECT SONBAHAR İzmir’in aydınlık havası okulumuzda da vardı. Hafta sonları yapılan danslı toplantılar, baharda yapılan May Day şenlikleri ve dikilen May Pole, Bazaar Day, çevrenin tarihi yerlerine yapılan günlük geziler, amfideki toplantılar ve gösteriler... Bunlar çocuk ruhuma çok iyi gelen şeyler oldu. Ayrılmaksa ayrı bir sorundu tabii... Ailemin İstanbul’a göç etmesi sebebiyle arkadaşlarımı, bu güzellikleri, Karşıyaka’yı terk etmek, benim için travma niteliğindeydi. 1960 eğitim yılının ilk günü, UAA’nın kapısından girince, önce bir yadırgadım. Görüntü olarak her şey farklıydı. Sınıfımı buldum ve içeri girdim, tabii ki herkes değişik geldi, hiç tanıdık yok! Birinci ders sonunda teneffüs olunca, çok hoş kızlar etrafımı sarıp kendilerini tanıttılar, birden kendimi iyi hissettim, o korku ve ürkeklik hemen geçti. Sevgili arkadaşlarımın o günkü davranışını ömrümce hatırladım. İyi ki, bu kızlar benim arkadaşlarım oldular. Özellikle bana ellerini ilk uzatan sevgili arkadaşlarım Betül Yentürk, Ayşegül Dora, Şake Büyükkürkçüyan hep dostlarım olarak kaldılar. Zamanla okula alıştım, her şey yoluna girdi, artık İstanbullu olmuştum ve okulu çok sevmiştim, hatta İzmir'i bile aramıyordum. Bizler bu iki okulun verdiği terbiye ve eğitimle iyi insanlar, iyi aileler, iyi iş kadınları, iyi anneler olduk. Her iki okulun bana kazandırdığı özellikler ve arkadaşlıklarla hayatımın en güzel günlerini o sıralarda geçirdiğim gibi, bugün de aynı özel güzellikleri yaşıyorum. Sevgili dostlarım, UAA’da yetişen kızlar, iyi ki sizler benim Bir sonraki yıl yatılı kabul edildim. Şansıma şu anda yine Moda’da, Suzan’ın çocukluk evine çok yakın bir yerde oturuyorum. İzmir, deniz kokulu, güzel insanların şehri... Karşıyaka Bostanlı’dan kalkan otobüsle okula giderdik. İzmir’de 9 Eylül kortejleri çok görkemli kutlanır, 19 Mayıs Spor ve Gençlik şenlikleri de öyle coşkuyla yaşanırdı. Biraz da dersleri kırmak için girerdim 19 Mayıs kutlamalarına. Kısacık pileli etekler ve de ellerimizde hula hoop çemberleriyle gerçekleştirdiğimiz gösterileri çok net hatırlıyorum. Önümüzde Hava Harp Okulu talebeleri olurdu, hepsi çok atletik ve uzun boyluydular. Tıpkı bizler gibi onlar da kim bilir nerede, ne oldular? Aklımda kalan bir başka olaysa bazen öğretmenlerin de olduğu okul otobüsünde, belki de o gün olmayışlarını fırsat bilip, fazlaca gürültü yapıp, avaz avaz şarkı söylememiz sonucu, rahmetli efsane Türk Müdürümüz İbrahim Bey’e şikâyet edilmemizdi. Tüm Karşıyakalıları sıraya dizdiler. İbrahim Bey ve Amerikalı Müdire Mrs. Blake, genç kızların okul içinde olduğu gibi dışarıda da okulu iyi temsil etmeleri gerektiğini bize hatırlattılar. Ayrıca ceza almadık, ancak o gün hepimiz çok utandık. Semra Küçükerman Berker ile daha çok anılarımız var, bir gün torunlarımız okur, nemelazım! arkadaşlarımsınız, iyi ki hâlâ beraberiz. Umarım, hayatımızın sonuna kadar bu böyle devam eder. Ne mutlu ki ACI ve UAA’dan yetişen insanlarız. Zehra Erkiner Erentürk: “ACI ve UAA Ruhu Güzeldir…” ACI’da 1957 ila 1961 yılları arasında okudum. Babamın işleri nedeniyle orta üçüncü sınıfın ikinci döneminde Üsküdar Amerikan Lisesi’ne geldim. Ailece görüştüğümüz dostlarımızın kızı, can arkadaşım Suzan Dölay’ın evinde kalıp, o eğitim yılını tamamladım. Önceleri okula alışmam çok zor oldu. Onlar sadece okul değil, şehir ve kültür de değiştirdiler. Ama İzmir'den aldıkları kültürel değerleri İstanbul'un kültürüyle çok iyi harmanladılar. Gündemdekiler Olcay Karafakıoğlu, ACI'da okuduğu yıllarda Fındıkkıran Balesi'nde küçük peri olarak rol aldı.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=