SEV Connect - Sonbahar 2018

CONNECT SONBAHAR 113 Türkiye’nin gelişmesi ve endüstrileşmesi için gerekli olan ticaret, zanaat ve dil konularına ağırlık verecekti. İşletme izninin alınmasını takip etmenin yanı sıra Nilson 1927 yılını, Talas ve Kayseri’deki Bord emlakına ilişkin hukuki konuları çözümlemeye çalışarak geçirdi. Nihayet 1928 yılının Ekim ayında, uzun zamandan beri beklenen izin, Eğitim Bakanlığı'ndan geldi. İzin, okulun laik ve milli eğitimin yeni standartlarını sağlaması ve Nilson’ın yanında bir de Türk müdür yardımcısı olması şartıyla verilmişti. 15 Kasım 1928 tarihinde okul, Talas Amerikan Mektebi adıyla açıldı. Kaydolan yirmi sekiz öğrencinin yirmi altısı erkek, ikisi kız olup, öğrencilerden dört tanesi de yatılıydı. Tüm öğrenciler Türk olup, ortaokul birinci sınıf seviyesindeydiler. Nilson kendini, erkek çocuklar için meslek eğitiminin geliştirilmesine adadı. Bunu, ülkeye bir hizmet olarak görmekteydi. Osmanlı İmparatorluğu’nun son günlerine tanık olan Nilson, yeni Türk Devleti’nden de çok etkilenmişti. Yeni devletin liderlerini Missionary Herald’ın sayfalarında sık sık övmekte, halkı modernleştirme çabalarını anlatmaktaydı. Nilson’ın 1929 yılında yazdığı gibi, Talas Amerikan Okulu bu çabalarda hayati bir rol oynayacaktı; kendisi de bunun bir parçası olmaktan gurur duymaktaydı: “Yavaş yavaş makine parçaları temin ediliyor, makineler kuruluyor, ancak büyük fabrikaların sayısı az ve bunlarda çalışan teknik bilgiye sahip işçiler büyük ölçüde yabancı, buranın yerlisi olan Türkler değil. Bu durum Türk önderlerin gururunu incitmekte ve Amerika’dan zanaat ve ticaret öğreten mektepler şeklinde yardım almak hususunda her zamankinden daha hevesliler. Talas’taki okulun açılması için müsaadenin verilmesinin başlıca nedeni, zanaat bölümünün planlanmış olmasıdır.” Nilson 1952 yılında, Talas’ta yirmi beş yıllık hizmet süresinin sonunda emekli oldu. Olağanüstü zor şartlar karşısında göstermiş olduğu güç ve adanmışlık sadece okulu ayakta tutmakla kalmadı, onu, birinci derece bir eğitim kurumu düzeyine de getirdi. Mezunlarının pek çoğunun Tarsus Amerikan Koleji, İstanbul’da Robert Kolej ve Ankara’da Fen Lisesi gibi Türkiye’nin en itibarlı liselerine girebildiği bir akademik kurum yarattı. Öyle ki; 1952 yılında, Talas Amerikan’a girmek için Türkiye’nin tümünden 300’ün üzerinde başvuru yapıldı. Bunlar, orta ve üst gelir düzeyindeki ailelerin çocuklarıydı ve sadece otuz beş öğrenci kabul edilecekti. Bu durum, okula olan yaygın talebin bir kanıtıydı. Mr. Nilson, 1951 yılında, Beloit Üniversitesi’nden hukuk doktorası derecesi aldı ve Türkiye’ye geri dönerek önce Mardin ve sonrasında Diyarbakır’da görevlendirildi. 1957 yılında emekli olup Wheaton, Illinois’e yerleşti. İki kere daha Türkiye’ye dönerek çeşitli faaliyetlerde bulundu ve Hatay Atatürk Koleji’nde öğretmenlik yaptı. 1911 yılından 1957 yılana kadar 46 yıl Amerikan Bord çatısı altında Tarsus, Talas, Mardin ve Diyarbakır’da çalışan Nilson, 78 yaşındayken 9 Nisan 1968 tarihinde Wheaton, Illinois’te hayata veda etti. Vefatının, tekrar açılmasında ve büyümesinde büyük katkı sağladığı Talas Amerikan Okulu’nun Eylül 1967 yılında resmen kapanmasından 7 ay sonraya denk gelmesi de, ilginç bir rastlantı olarak SEV ve Amerikan Bord tarihinde yerini aldı. Aramızdan ayrılışının 50. yılında Paul Emanuel Nilson’ı saygı ve şükranla anıyoruz. Kaynaklar: *Digital Library for International Research, American Board Memorial Book, Paul E. Nilson, http://www.dlir.org/archive/orc- exhibit/items/show/collection/12/ id/17306 *When Men and Mountains Meet, Talas Amerikan Okulu Kısa Tarihçesi, Brain Johnson, 2018 4H MOTTOSU Paul Nilson, öğrencilerin “eğitimleri için çalışmaları konusundaki istekliliklerini” takdir ediyor ve bunun, “bilek gücüyle çalışmanın ‘bir beyefendinin ve okumuş kişinin’ onurunu kıracak bir şey olarak algılandığı savaş öncesi yıllara göre bir değişimin işareti” olduğunu ifade ediyordu. Öğrencilerin bilgi sahibi olma ve mesleki alanda ilerleme yolundaki kararlılık ve özverileri, okulun, genç erkekleri üretken, sorumluluk alan bir hayata hazırlama hedefinin örneği olmakta, bu da okulun yeni oluşturulan düsturunda özetlenmekteydi: “[keskin bir zeka için] kafayı (Head), [maharetli çalışma için] eli (Hand), [iyi bir karakter için] kalbi (Heart) ve [sağlam bir beden için] vücudu (Health) eğitmek”. • CONNECT SONBAHAR

RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=