SEV Connect - Sonbahar 2018
108 CONNECT SONBAHAR TAC MEZUNİYET KONUK KONUŞMASI MUHTAR KENT ( TAC ’ 7 1) Ülkemize ve dünyaya değer katacağınıza eminim KİMDİR? 1971 yılında TAC'den mezun olan Muhtar Kent, İngiltere’deki Hull Üniversitesi’nde ekonomi dalında lisans, City of University Cass Business School’da İdari Bilimler alanında yüksek lisans yaptı. 1978'de The Coca- Cola'nın bünyesine katılan Muhtar Kent, 2009 ila 2017 yılları arasında Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO olarak şirketin tepe yöneticiliği yaptı. 2017 yılının Nisan ayından günümüze Yönetim Kurulu Başkanlığı görevine devam ediyor. büyük plastik tuğlalar gibiydi ve çoğunlukla araştırmacılar tarafından kullanıyordu. İşte böyle bir zamanda, lisans eğitimi için İngiltere’ye gittim. Oraya gitmeme vesile olan da buradaki bir İngiliz hocamdı. Onun vasıtasıyla İngiltere hakkında bilgi edindim. Rahmetli babam, diplomat olduğu için daha önceki yıllarda bazı değişik ülkelerde yaşamak fırsatı bulmuştum. Şimdi 200’den fazla ülkede faaliyet gösteren, 270 bin çalışanı olan çok kültürlü bir şirketi yönetebilmemde de o yıllarda edindiğim tecrübelerin katkısı muhakkak olmuştur. Bu kampüs bana özgüven ve ilişki kurma yeteneği kazandırdı. Hep söylerim, marka bir sözdür; iyi bir marka tutulmuş, yerine getirilmiş bir sözdür. Burada, arkamdaki amblem de bir marka ve sizler, o sözün tutulduğuna dair en büyük örneksiniz. Buraya geldiğiniz ilk günleri, beş yıl önceyi hatırlayın. Bugün çok daha güçlü ve çok daha donanımlı bir şekilde buradan ayrılıyorsunuz. Sizler bugün ülkemizdeki ve dünyanın birçok yerindeki akranlarınıza göre yeni hayatınıza daha avantajlı başlıyorsunuz. Bir defa bunu unutmayın. Bu, heyecan verici ve harika olduğu kadar, aynı zamanda da hepinize ayrı ayrı sorumluluk yüklüyor. Sizlerin sahip olduğu avantajlara sahip olmayanları da unutmayın. Bu yüzden burada geçirdiğiniz yılların kıymetini bilin ve fırsatlardan da en iyi şekilde faydalanın. Hepiniz hayatınızda yeni bir sayfa açacaksınız. Açarken kendi marka ve itibarınızı hep düşünün. Hazır olun. Kararlı ve tutkulu olun. Azimle çalışın. Yeni mezunlar olarak, bu dünyada ayrı ayrı kendi izinizi bırakacaksınız. Her neyi seviyorsanız, her neye karşı tutkuluysanız, o konuda pozitif bir iz bırakabilirsiniz. Profesyonel olarak bırakabilirsiniz, iş insanı olarak bırakabilirsiniz, girişimci olarak bırakabilirsiniz. Öğretmen, sanatçı, yazar olarak bırakabilirsiniz. Doktor ya da mühendis olarak, anne ve baba olarak bırakabilirsiniz. Şimdi eğer müsaade ederseniz, hayatımdaki tecrübeleri birkaç madde halinde özetlemek istiyorum. Bunları sakın tavsiye olarak almayın. Son 40 yıldır dünyanın belirli şirketlerinden bir tanesinde çalışmış, dört ayrı kıtada, 11 ayrı ülkede görev almış birinin tavsiyeleri olarak almayın, sadece hayattaki edindiği tecrübeler olarak alın. Birincisi, aldığınız eğitimi sakın küçümsemeyin. Dışarda OKULUMA TEKRAR DÖNMEKTEN ve bugünü, bu mutlu günü sizlerle paylaşmaktan dolayı çok heyecanlıyım. Şu topluluğa baktığımda, Türkiye dışında yaşayan bir Türk olarak, çok heyecan duyuyorum. Pırıl pırıl bir topluluk var; pırıl pırıl mezunlar, veliler ve hocalar grubu var. Bence ülkemizin geleceği burada yatıyor. Konuşmama başlarken Mezunlar Derneği Başkanı dostum sevgili Ali Cerrahoğlu’na ve Mezunlar Cemiyeti’ne teşekkür ediyorum. Çünkü burada bir mezuniyet törenine katılmam için yıllardır konuşuyoruz, fırsat 130. yıldaymış. Ayrıca Mezunlar Derneği’ni kutluyorum. Tuğla Bursu’yla halen 19 öğrenci okuyor ve birçok öğrenci de mezun oldu. Gurur duyuyorum ki, burslu okuyan bu öğrenciler arasında, bir de Defne ve Muhtar Kent Tuğla Bursu’yla okuyan bir öğrencimiz var. Bu, 1971’den beri okuluma yaptığım ikinci ziyaret. 1998’de gelmiştim. Bir piyasa ziyareti sırasında Mersin, Adana, Tarsus’ta dükkânları ziyaret ediyordum. O sırada buraya da uğradım. Burada geçirdiğim yıllar ve aldığım eğitim, hayatımda derin izler bıraktı. Her zaman söylerim bunu. Burada edindiğim holistik, bütünsel eğitim, kurduğum dostluklar, edindiğim tecrübeler, benim için çok ama çok kıymetli oldu. Mezuniyet gününe baktığım vakit; burada bir sınıf arkadaşımı, kardeşim Turhan Ünlüdoğan’ı görüyorum. Bir anda geriye gidip o günleri hatırlıyorum. Bugün, siz parlak mezunlar için ileriye bakma günüdür. Her birinizin ayrı ayrı şekillendireceği bir geleceğe bakma günü. Turhan kardeşimle ben, 47 yıl önce bu yolculuğa başladık. Biliyorum size çok eski bir tarih gibi geliyor; 47 yıl. Esasında değil. Zaman, dünyadaki en önemli varlık, çünkü hiç durmuyor. Parayı durdurabilirsiniz, harcamazsınız. Ama sıhhat ve zaman… Bu iki unsura çok dikkat edin. 1971 yılında TAC’den mezun olduğumda, dünya bugün olduğundan çok farklıydı. İki kutuplu bir dünya vardı. Soğuk savaş zirve noktasındaydı o seneler. Medya ise sadece gazete, dergi, radyo ve televizyondan ibaretti ve siyah beyazdı. Bilgi bugünkü kadar erişilebilir değildi, internet ve sosyal medya yoktu. Ve düşünün ki, ilk video kayıt cihazı Japonya’da Sony tarafından yeni geliştiriliyordu. 1971’lerin sonlarında Kaliforniya’daysa Apple kurucuları Steve Jobs ve Steve Wozniak, yeni çalışmaya başlamışlardı. Bill Gates ve Paul Allen da Microsoft’u 1972 yılında yeni kurmuşlardı. Cep telefonları
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=