SEV Connect - Sayı 13
CONNECT 13 37 Bizlerin lisede okuduğu günlerde böyle şeyler yoktu; böyle örnek vakaları, hikâyeleri görme şansına sahip değildik. Şimdiki jenerasyonun çok somut örnekleri görme, internet ortamının gelişmesiyle beraber dünyaya açılma ve dünyadan bilgi alma konusunda çok büyük avantajları var. Bunu, bizim canlı örneklerimizle pekiştirdikleri zaman bence lise çok önemli. Tamam, o yaşta girişimci olmayabilirler, olabilirler de tabii, ama en verimli girişimci yaşı bence 30-35 yaşları... Üniversite ve sonrasında alanında 5-10 yıl kurumsal deneyimin ardından girişimciliğin en verimli dönemi oluyor. Yani lise çok erken ama bugünden belli verileri alarak hayatını yönlendirirlerse, gelecekte çok daha ileri gidebilirler. Hatta o zamana kadar belki birkaç başarısız girişim deneyimi bile olabilir ya da en azından birkaç başka projede yer alabilirler. Tabiri caizse batırması, dayak yemesi de güzel bir şey, bir deneyim. Ama insan ne kadar doğuştan girişimci olsa bile, üniversite eğitiminin sağlayacakları var, İTÜ Çekirdek gibi platformlara katılmak çok önemli... Buralardan öğrenecekleri çok şey olacaktır. Yani eğitimin sonu yok aslında... Siz açıkça sormadınız ama şunu çok net söyleyeyim, niye melek yatırımcılık yapıyorum? Hayatınıza o kadar güzel şeyler katılıyor ki, hiç bilmediğiniz konularda birinci elden pırlanta gibi beyinlerden çıkan fikirleri dinliyorsunuz. Ben teknoloji bilirim, biyogenetik derseniz hiç alakam yok. Ama ben 4 yılı aşkın bir süredir biyogenetikte bir teknoloji geliştirmeye çalışan bir ekipte lider yatırımcılık yapıyorum. Onlardan çok şey öğrendim, ama onlara da çok şey kattığıma inanıyorum. Hep beraber baba-oğul, baba-kız birlikte çalışıyoruz. Sadece para değil konu, bu işin duygusal sosyal tatmini var. Türkiye’den de değeri milyar dolarları aşan girişimleri görmeye başladık. Global başarı açısından potansiyelimiz nedir, size göre bu süreçte melek yatırımcılığın rolü nasıl olmalı? Çok güzel örnekler çıkmaya başladı. Potansiyelimiz kesinlikle bu kadar değil tabii. Şu ana kadar Türkiye’de başarılı girişimlere bakarsak, çoğu ticaretle ve eğlenceyle bağlantılı. Uluslararası çapta, yenilikçi ürün, teknolojik tasarım diye bakarsak önemli başarılarımız olmadı henüz. Bence yakında olacak. Türkiye’den giden beyinlerin yurt dışında yarattığı örnekler kanıtlıyor bunu çünkü. Örneğin Eren Bali’nin Udemy başarısı... Bizim çok daha ileriye gidebilecek potansiyelimiz var, çünkü çok iyi gençlerimiz var. Ayrıca Türkiye birçok Namık Kural, başta Üsküdar Amerikan, İzmir Amerikan, Tarsus Amerikan ve SEV Amerikan Kolejinde eğitim görenler olmak üzere, gençlerle sık sık bir araya gelip onlara zihin açıcı önerilerde bulunuyor. girişim için müthiş bir deneme/test ortamı, laboratuvar sağlayan çok iyi bir pazar. Yurt dışında başarılı olacak girişimleri test edebilme şansı sağlıyor. Türkiye bu nedenle globale ulaşmak için bence ideal bir ülke. Yani tarım var, hayvancılık var, madencilik var, endüstri var, nüfus var, sosyal bir yaşam var. Her şey var esasında, ama Türkiye’de bir tek şey eksik. Bu çok açık; kapital, sermaye yok. Türkiye’de para yok, ondan melek yatırımcılık çok çok önemli. Amerika’da bırakın ortada olan bir şirketi, bir fikre bile milyon dolarlar yatırabiliyorlar. Bizde bir girişimci kuruluş veya çalışan şirketini 1 milyon dolar fiyatladı mı, kızıyoruz... Yok çünkü böyle paralar. Ama girişimler başarılı oldukça, buralardan kazanılan paralar yeniden yeni girişimlere yatırım olarak dönerse, bence çarpan etkisiyle hızlanacaktır. Sistemin büyümesi açısından bizim gibi meleklik, mentorluk yapanların yanı sıra, bu sistemden çok büyük para kazananların yeniden girişimcilere dönmeleri çok faydalı olacaktır. Mezunlar arasında melek yatırımcı olmak, danışmanlık, mentorluk yapmak isteyenler nereden başlamalılar? Neler söylemek istersiniz? Yaş grubuna göre söyleyeyim, benden önceki mezunlar Nuri Abiye (Doğan) gitsinler, TAC 1968 mezunu. Aynı dönemden Mehmet Buldurgan var. Ben 1976 mezunuyum, yeni aramıza katılan Ercan Güleç var, TAC’78... İşin şakası tabii... Hepimiz bizimle kontak kuranlara yardımcı oluruz. Ama her şeyden önce şunu söylemeliyim; Türkiye’de çoğunluk ev-dükkân alıp, kiraya vereyim, paramı güvenceye alayım diyor. Bu enstrümanların artık bence çok bir anlamı yok. Hayatlarını belli bir seviyeye taşımış mezunlar biraz da gençlere, girişimcilere yatırım yapsınlar diyorum. Tabii ki risk var, ama ciddi olarak ilgilenirlerse sonunda kesin kazanırlar. Yani vadeli hesapta para tutacağınıza, iyi fikirlere ve hayallerinin peşinden koşan girişimcilere, gençlere destek olsunlar, çok iyi sonuçlar alacaklarına eminim...
RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=