SEV Connect - Sayı 13

M E L E K YA T I R I M C I bilmesi; sırf kendi ürününün veya hizmetinin kaliteli olması değil, diğer sosyal niteliklerinin de iyi olması lazım. O yüzden, beni ve benim gibileri bulması lazım. Namık’ı bulamıyorsa, TRAngels’ı bulması lazım, sektördeki diğer kuruluşları bulması gerekiyor. Çünkü sadece finansman desteğini değil, arkasında yeni bağlantılar, deneyimler ve mentorluk olan, işte bu “smart money”i nerede bulacağını bilmek, girişimcinin en önemli ödevi. Bugüne kadarki yatırımlarınızdan elde ettiğiniz sonuçlara baktığınızda, doğru bir yolda olduğunuzu söyleyebilir misiniz? Bu yaklaşımı, kendi melek yatırımlarımda hep uyguladım. Gerçekten girişimcileri birazcık görmek, heyecanını hissetmek fark yaratıyor. Benim ayrıca şöyle bir avantajım oldu. İTÜ Çekirdek diye girişimcilere destek veren bir merkez var. Pandemi araya girse de orada uzun süredir girişimcilere gönüllü mentorluk yapıyorum. Oraya zaman ayırdım, hâlâ da ayırıyorum. Böylece birçok farklı projeyle ve yeni girişimciyle bir araya gelme şansı buluyorsunuz. Siz belli diyalogları yakaladıktan sonra, herkes bu sefer size gelmeye başlıyor. Etrafımızdakiler de geliyor. Açıkçası kendi yaptığım yatırımlarda, biri dışında hiç sorun yaşamadım. O da ilk melek yatırımımızdı. Bugün olsa o yatırımı yapmazdım diyorum. Ama bunlar işin doğasında var. Bireysel olarak şu ana kadar 30’un üzerinde yatırıma doğrudan veya dolaylı yatırımlarım oldu. Bunların bir kısmı Türkiye’de, bir kısmı Amerika’da. Amerika’daki yatırımlarım da yine bir TAC’li olan Türker Oğuz (TAC’91) kanalıyla oldu. TAC demişken, mezunların melek yatırımcılığa ilgisi nasıl? Melek yatırımcı olmak isteyen mezunlardan size ulaşanlar oluyor mu? Tabii hem girişimci hem melek yatırım yapmak isteyenler ulaşıyorlar. TAC’den birçok arkadaşımı melek yatırımcı yaptım. Yani işin ciddi olarak içinde olduğunuzda, bir döngü başlıyor aslında. Söylediğim gibi, benim melek yatırımcılıkla tanışmam da Mehmet Abi (Buldurgan) sayesinde oldu. Amerika’daki yatırımlarımız da Türker Oğuz’un benimle bağlantıya geçmesiyle başladı. Buluştuk, konuştuk ve Amerika tarafı öyle başladı. TRAngels’ta yine ben ve Nuri Doğan (TAC’68) iki TAC’li başladık. Son olarak Ercan Güleç (TAC’78) ortaklar arasına katıldı. ŞirketOrtağım ağında da TAC’liler yer alıyor. Ayrıca kardeş okullarımızın mezunlarıyla da bağlarım var. TRAngels’ta ortaklardan Gülfem Serra Ulusoy (ACI’84) var mesela. Halen Üsküdar Mezunlar Derneği Başkanı olan Mine Dedekoca (UAA’99) ile sık sık haberleşiriz; kendisi girişimcilik deneyimi olan, girişimcilik dünyasıyla bağları güçlü bir kardeşimiz. Sürekli yeni girişimciler hakkında haberler paylaşırız. Ayrıca ben okullarımıza gidip, gençlere de girişimcilik kültürünü anlatmaya çalışıyorum. Çok büyük bir potansiyel ve ilgi var öğrencilerden. Çok iyi bir noktaya değindiniz, sizce lise yılları girişimcilik kültürü için nasıl bir dönem? Gençlerle buluşmalarınızdan edindiğiniz izlenimleri öğrenebilir miyiz? Açıkçası lisede böyle yetenekler fark edilip, onlara eğitimler, fırsatlar sağlanabilir. Bu konuda bizlerin yapabilecekleri var. Ben ACI’a da gittim, SAC’ye de. Öğrencilerle beraber etkinlikler düzenledik. UAA’da birlikte projeler yapmaya çalıştık. Tabii pandemi oldukça engelledi çalışmaları. Okulda gençlerle hem yazılım tarafında hem girişimcilik tarafında etkinlikler yaptık. Bizim gibi insanların gençlere en azından kavramları anlatıp, yapmak istedikleri şeyler hakkında fikirler vermesi lazım. Son kariyer günlerinde hem Tarsus’a hem Üsküdar’a gittim mesela. Üsküdar’dakiler özellikle oyun, yapay zekâ, tasarım, bilimsel projelerde çok aktiftiler. Bizler okullarımızda gençlerimize neler yaşadığımızı anlatsak, sadece üç genci bile etkilesek, geleceğin girişimcilik dünyasına bence çok ciddi katkılar sağlamış oluruz. Türkiye’de çoğunluk, ev-dükkân alıp kiraya vereyim, paramı güvenceye alayım diyor. Bu enstrümanların artık bence çok bir anlamı yok. Hayatlarını belli bir seviyeye taşımış mezunlar biraz da gençlere, girişimcilere yatırım yapsınlar diyorum.” 36 CONNECT 13

RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=