SEV Connect - Sayı 13

CONNECT 13 33 kurduğu ve bugüne kadar 120 milyon doların üzeri yatırım alan Firefly ya da bir üst dönemimden Kerem Kuyucu’nun kurduğu Justmop güzel örnekler. Ben de yatırım tarafında sesimi yükseltmeye çalışıyorum. Şaka bir yana, aynı kültürden ve ortak geçmişten insanlarla beraber çalışmak ve ortak olmak iş yapışı bir hayli rahatlatıyor. Bugün Türkiye girişimcilik ekosistemini nasıl değerlendiriyorsunuz? Arın: İkimiz de Türkiye’de 5-6 senedir bu alanda çalışıyoruz, sadece bu süre zarfında ciddi bir değişim yaşandı. Bundan sadece birkaç sene önce bir girişimin 100 milyon dolara satın alınabileceğine inanan insan sayısı azdı, şimdi Getir ve Trendyol gibi “decacorn”ları görebiliyoruz. Sadece bu girişimler değil, birkaç senedir aralarında Zynga, PayU, Alibaba, Microsoft ve Sovos gibi global şirketlerin olduğu alıcılar, Türkiye’de toplam 4 milyar dolarlık satın alma yaptılar. Enis: Türkiye’de yatırımcılar, girişimcileri takip ediyor. Ancak girişimciler her sene üzerine koyarak, o kadar büyük başarılar elde ediyor ki, yatırımcılık ekosisteminin bunu yakalama imkân ve ihtimali yok. Bunun ana sebebinin ise Türkiye’nin ürettiği mühendislik potansiyeli ve yurt dışı yatırımcıların artan ilgisi olduğunu söyleyebilirim. Her şey çok hızlı gelişiyor. Türkiye artık her sene en az bir unicorn doğuracak ve önümüzdeki 10 yılda da 30’un üzerinde unicorn ortaya çıkacaktır. Yatırımcılık tarafında ise Türkiye’nin yıllık yatırım hacminin 1 milyar doların üzerine tutunacağını ve tohum yatırım alan şirket sayısının da yıllık 1000’in üzerinde olacağını düşünüyorum. 500 Startups, Türkiye pazarına ne zaman girdi, nasıl bir fark getirdi? Enis: 500 Startups; 2010 yılında kurulmuş, Amerika bazlı bir girişim sermayesi yatırım fonu. Şu anda aktif 20’den fazla fonuyla, dünyanın 75 ülkesinde 2 bin 500 yatırımı bulunuyor. Bu portföy şirketlerinin yaklaşık 40 tanesi ise milyar dolar üzeri değerlemeye sahip. 500 Istanbul da, 500 Startups ile ortak olarak ayağa kaldıran ve bu bölgeyi hedefleyen bir yatırım fonu. 500 Istanbul’un ilk fonunu 2016 yılında ayağa kaldırdık ve çoğunluğu yurt dışı pazarları hedefleyen 40 girişime yatırım yaptık. Bu portföyün yıllık cirosu 400 milyon dolar ve bu cironun yalnızca yüzde 3’ü yerel pazardan. Teknoloji ihracatı misyonumuza ulaştık diyebilirim. Bu şirketler şu anda 3 binin üzerinde kişi istihdam ediyor ve girişimler yabancı yatırımcılardan 850 milyon dolar üzerinde yatırım aldı. Son yatırımlarınızdan bahsedebilir misiniz? Planlarınız nelerdir? Enis ve Arın: İkinci fonumuzu ocak ayında toplamaya başladık, hedefimiz olan 30 milyon Euro büyüklüğü geçtik, fonu 50 milyon Euro’ya büyütmek istiyoruz. Bugüne kadar 5 yatırım yaptık, henüz iki yatırımı açıkladık, bunlar Arf.one ve Ango.ai. Bu sene içerisinde tahminen 3 yatırım daha yaparız ve toplam 8 yatırıma geliriz. Önümüzdeki 3 sene içerisinde toplam 25 yatırım yapmayı planlıyoruz. 500 Istanbul’un ilk fonu, dolar bazında yıllık yüzde 46 net geri dönüşle, henüz 5’inci yılında 5 çarpan hedefine ulaştı. 500 Istanbul II’nin de paralel hedeflere sahip olduğunu söyleyebiliriz. Türkiye’de milyar dolarlık girişimleri görmeye başladık. Bugün hangi alanlardaki girişimler öne çıkıyor? Pandemi sonrası bizleri nasıl bir gelecek bekliyor? Arın: Oyun sektörü ilk günden itibaren global pazarları hedeflediği için ve Türkiye’de bu alandaki yetenek ve bilginin gelişmişliği nedeniyle ilgi çekmeye devam edecektir. Bunun yanında perakende, finansal teknolojiler, pazaryerleri gibi Türkiye’de büyük pazar payına sahip olabilecek dikeylerde yeni girişimlerin çıkacağını düşünüyorum. Diğer yandan, Türkiye’de sadece yerel pazarı hedeflemeyen, kurulduğu andan itibaren global pazarlara ulaşmaya çalışan bir girişimci profilini giderek daha sık göreceğimizi düşünüyorum. İyi mühendislerin ve girişimcilerin çıktığı bir ülkeyiz ve girişimciler giderek globale daha hızlı açılmanın önemini görüyorlar. Biz de özellikle bu girişimci profiline odaklanmaya devam edeceğiz. Girişimciliğin bir yaşı ve zamanı var mıdır? Lisenin girişimcilikteki rolü sizce nasıl olmalı? Gençlere neler tavsiye edersiniz? Arın: Farklı yaşlarda farklı girişimci profilleri olabiliyor, girişimci-girişim uyumu önemli. Mesela benim artık modern bir sosyal medya uygulaması yapmam genç birine göre daha zorken, bir üniversite öğrencisinin de siber güvenlik alanında, uzun kurumsal satış ve entegrasyon süreçleri gerektiren bir girişimde başarılı olması kolay değil. Ama genel olarak benim inancım, girişimciliğe ve girişim tecrübesine ne kadar erken başlanırsa o kadar hızlı öğreniliyor. Enis: Yaştan bağımsız ama ilintili olarak, gireceği alanda dikey bilgi birikimi olan girişimcilere yatırım yapmayı tercih ediyoruz. Farklı sektör ve alanlarda gereken bilgi birikimi, daha uzun yıllarda da gelişebiliyor. Girişimci olmayı bir yana bırakacak olursak, girişimcilik dünyasında aktif olmaya ne kadar erken başlanırsa o kadar iyi olduğunu düşünüyorum. Girişimciliğin doğru zamanı lise yılları olmayabilir, ama lise yılları girişimcilik dünyası içerisinde olmaya başlamak için kesinlikle doğru zaman. Rolü ne olursa olsun, girişimcilik dünyasına girmek için doğru zaman dündü, yarın çok geç. Enis Hulli Arın Özkula

RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=