SEV Connect - Sayı 13
24 CONNECT 13 Portreler Lisede fen ile edebiyat ayrımı olmasa da eğitim çok iyiydi. Geometri okumadığımızdan, üniversite sınavı için bir geometri öğretmeni bulmuştuk; okuldan sonra gelip, 8-10 kadar öğrenciye ders veriyordu. Üniversite giriş sınavlarında çok iyi sonuçlar aldık. Fen, tıp, mühendislik bölümlerini kazananlar çoktu. Ben lisede ilk 10’a girmiyordum, ama fen, matematik ve edebiyatta iyiydim. Üniversitelerde istediğim her bölümü kazanmıştım – o zamanlar her üniversite ayrı sınav yapardı. Sonucu şöyle yorumlamıştık: Üsküdar Amerikan her şeyi öğretmiyordu, ama öğrettiğini çok iyi öğretiyordu. Çok donanımlı mezun olmuştuk. Yatılı olmak ayrıca büyük avantajdı. Sosyal ve kültürel olarak bize çok şey kazandırdı; bittiğinde çok üzülmüştük. Öğretmenlerle de çok yakındık, onlara nazımız geçerdi. Onlar da bizi çok yönlü eğitmeye gayret ederlerdi. Akşamları yatakhanede yoğun ısrarımız üzerine gitar çalar, şarkı söylerlerdi. Çok gençtiler, yirmili yaşlarda, ve yatılı kalırlardı. Bir de sabah erken yürüyerek Kanlıca’ya yoğurt yemeye gidip otobüsle döner, derse yetişirdik. O zamanlar olağan olmayan etkinliklerimiz vardı. Öğretmen bizi yakındaki koruya götürür, hep birlikte koruyu temizlerdik. Hatırlıyorum, bir öğretmen yolda yere çöp atan bir adamın çöpünü kutuya atıp, ona kötü kötü bakmıştı. Öğretmenler hep örnek olurlardı. Sosyal yardım kulübü olarak, köylerde okul inşasına katılırdık. Uyku tulumlarını beton zemine serip, uyumaya çalışırdık. Kız okulu olmasının avantajları vardı mıydı? Mutlaka. Karma okullarda erkeklerin kızları baskıladığı bilinir. Öğretmenin ilgisini her zaman erkekler çeker, hep daha fazla konuşurlarmış, bilimsel araştırma sonuçlarına göre. Biz o sıkıntıyı yaşamadık; sonra da mesleğimizde ilerledik, başarılı olduk. Son 20 yılda moleküler biyoloji ve genetik alanında meslek tanıtımı için okula birçok kez gittim. Kızlar hep en ön sıralarda oturur, erkeklerden daha çok soru sorardı. “Ezik kız” havası görmemek çok hoşuma giderdi. Lisenin ardından üniversite ve genetik alanına yönelmeniz nasıl oldu? ÜAKL’nin ardından Robert Koleje girdim. Orada liseden 8 yatılı arkadaşımla yine birlikteydik. Önce kimya mühendisi olmak istedim, sonra fizikte karar kıldım. Ama aslında matematik en sevdiğim • • Üsküdar Amerikan’daki yatılı günlerimizden… Çarşaflara sarınıp bir Yunan klasiği sahneliyoruz. Erkek rollerini de biz oynuyorduk. Yandakinde ise 1964 yılında 19 Mayıs törenine hazırlanıyoruz. Mezuniyette Mayıs Kraliçesi seçilmiştim. • Robert Kolejden arkadaşlarım. Bazıları yine ÜAKL’li. Hâlâ görüşüyoruz, gezilere bile gidiyoruz. • Artvin’de ilkokul günleri... Ablam ve ağabeyim sayesinde okumayı erken öğrenip okula erken başlamıştım. • Doktora yaparken İsveç’te Uppsala Üniversitesinde arkadaşlarımla birlikte... • Tam bir cumhuriyet ailesi fotografı. Anne önde, çocuklar yanda, baba arkada. 1955 yılını çok iyi hatırlıyorum, çünkü o yıl biz İstanbul’dayken 6-7 Eylül olayları olmuştu.
RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=