SEV Connect - Sayı 13

18 CONNECT 13 Uzun yıllar ilaç sektöründe üst düzey yöneticilik yaptıktan sonra Maya kültürüne gönül veren, bu kültürle ilgili kitaplar çevirip yazan, geçirdiği inisiyasyonların ardından “kırmızı kemer” ile Maya Şamanı olan Nilgün Arıt, günümüz insanının bu kadim bilgeliğe her zamankinden daha fazla ihtiyacı olduğuna inanıyor. Nilgün Arıt (UAA’67) O, yitirilmiş veya unutulmuş bilgileri hatırlatıyor gönderdik, ertesi gün kendisinden aldığımız yanıt ise bizi hayli etkiledi. Nilgün Hanım e-postasında özetle, yangın bölgesine yardım götürmek üzere yola çıkacaklarını, oradaki koşulları bilemediği için sorularımıza belirttiğimiz zaman içerisinde yanıt veremeyebileceğini belirtiyordu. Yıllardır Maya kültürünü derinlemesine araştıran, hayatının bir bölümünü Guatemala’da bu kültürü yaşayarak ve yaşatarak geçiren Arıt’ın, büyük bir coğrafyanın içindeki tüm canlılarla birlikte yok olmasına seyirci kalmaması yadırganacak bir durum değil elbette. Söyleşimizin içinde de okuyacağınız üzere Nilgün Arıt, insanın doğayla iç içe olması gerektiğine inanıyor, tam da bu nedenle kendisine nerede ihtiyaç varsa orada olmaya gayret ediyor… UAA’dan sonraki eğitiminiz ve kariyeriniz hakkında kısaca bilgi verebilir misiniz? UAA’yı takiben İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesini bitirdim. Almanya’da Bonn Üniversitesinde Farmasötik Kimya yüksek lisansı yaptıktan sonra eğitimime Köln Üniversitesinde devam ederek, Tiyatro, Sinema ve Televizyon Bilimleri Fakültesinden mezun oldum. Yurda döndüğümde, 78’li yılların toplumsal ortamında, kültürel çalışmaları meslek olarak seçmek olanaksız hale gelmişti. İlaç sektöründen gelen bir teklifi kabul ettim ve hızlı terfiler alarak bu şirketin Genel Müdürlüğüne uygun görüldüm. Sonra yeni bir teklifle geçtiğim yine yabancı bir ilaç şirketinin önce Türkiye, sonra daha Nilgün Arıt, kendisine ışık tutan iki değerli fener bulunduğunu, bunlardan birinin annesi ve babası, diğerininse Üsküdar Amerikan Lisesinin kazandırdıkları olduğunu söylüyor. NILGÜN ARIT ile iletişime geçip kendisiyle söyleşi yapma talebimizi aktardığımız ve kendisinin de kabul ettiği günlerde, Türkiye’nin birçok yerinde birden çıkan, ormanlarımızı yok ederken bizi de büyük bir hüzne gark eden yangınlar henüz başlamamıştı. Son bir, bir buçuk yıldır pandemi nedeniyle mezunlarımızla yüz yüze söyleşiler yapmaya ara vermek zorunda kaldığımız için, sorularımızı ya e-posta aracılığıyla gönderiyor ya da dijital platformlar üzerinden çevrim içi buluşmalar yapıyoruz. Nilgün Arıt’a da sorularımızı e-posta aracılığıyla

RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=