SEV Connect - Kış 2021
CONNECT KIŞ 69 Miss Martin, lise yıllarında Miss Morgan müdürümüzdü. Kendilerini eğitime adamış kişilerdi. Miss Martin tam bir “rol model” olmuştu bize. Hazırlık sınıfında onun bahçede yürürken eğilip yerden bir kâğıt parçasını almasını görmüştük. O gün bu gündür çevre duyarlılığımızı sınıf olarak bu ufak gözleme bağlarız. Türk Müdürümüz Semiha Malatyalıoğlu, hem öğrenciyken hem öğretmenken yakından tanıdığım cefakâr müdürümüzdü. Her yasak, Milli Eğitim’den gelen her uyarı Türk Müdürü tarafından duyurulduğu için, öğrencinin çekindiği, kendini uzak tuttuğu kişiydi. Semiha Hanım’ı yakından tanıma şansım oldu; adil, destekleyici, yeniliğe açık biriydi. Okulda öğretmenlerle yaptığım çalışmalarda ve öğrenci danışmanlığını başlatmakta en büyük desteği Semiha Hanım vermiştir. Henüz gençlerin gittiği “diskolar” başlamamıştı veya yeni başlıyordu. Bizim sosyalleşmemiz okulda yapılan etkinliklerdi. En popüler olanı da tiyatro ve edebiyat günleriydi. “Miras” isimli oyunda arkadaşım Gönül ve ben başrolü paylaşmıştık. Şehir tiyatrolarından bir rejisör bir ay boyunca bizi hazırlamaya gelmişti. Tabii sırf kız okulu olduğumuz için tok sesli bir arkadaşımız da erkek rolündeydi. Daha sonraki yıllarda komşu erkek okullarından misafir öğrenciler geldi ve bu sorun da çözülmüş oldu. Edebiyat günleri ise hemen hemen her ay olmaya başlamıştı. Komşu okulların her biri, bir hafta sonuna ev sahipliği yapıyordu. Bu etkinliklere tanınmış edebiyatçıları davet ediyorduk. Özlem duyulan veya kapalı yaşanan “aşklar” şiir yoluyla ifade ediliyordu. Bu süreçte birkaç şiirim Varlık dergisinde çıkmıştı. Bir gün, edebiyat hocamız Melahat Hanım bana, “Fatma, liseler arası şiir yarışması olacak, güzel bir şiir yazmanı istiyorum. Dikkat et, kolej züppesi demesinler!” dedi. Bunun üzerine ben de Torosların Bürücek Yaylasında askerdeki yavuklusunu bekleyen bir köylü kızın duygularını kaleme aldım. Çamlıca Kız Lisesinde yapılan müsabakada şiirimi okuyup sahneden indiğimde, o zamanın edebiyat haberlerini veren gazeteci, köy kökenli Mahmut Makal yanıma geldi ve hiç unutmayacağım bir içtenlikle, “Bacım, hep isterdim ki, bir gün eli kalem tutan bir köylü kızı gelsin, böyle bir şiir yazsın. Dileğim bugün oldu.” dedi. Bu şiirle, senenin genç şairi seçilmiştim. 1958 yılında Üsküdar’dan mezun olup eğitiminize yurt dışında psikoloji alanında devam etmeye nasıl karar verdiniz? ABD’de nasıl bir eğitim aldınız? Psikolog olmayı, dokuzuncu sınıfta kendime gösterdiğim üç seçenek arasından seçmiştim. Diğer ikisi gazetecilik ve tiyatro idi. Lisede Mrs. Horton adında, yurtdışından Fulbright programıyla iki yıl için İstanbul’a gelmiş bir hocamız vardı. Kendisi onuncu sınıfta bize “iş idaresi” dersini veriyordu. Bir gün bana üniversiteyi Amerika’da okumak ister miyim diye sordu. Buna benzer bir soruyu daha önce de duymuştum. Ortaokulda AFS için seçilmiş ama yaşım tutmadığı için gidememiştim, fakat bu sayede annem babam, özellikle de babam, bu fikre küçük bir giriş yapmışlardı. Ayrıca High School’da okuyan bir arkadaşım da (Nevzer Gülistan) benimle gidecekti. Mrs. Horton, Kuzey Carolina’da Wingate College’in Business departmanının başıydı ve okuluna çeşitli milletlerden öğrencinin gelmesine vesile olmuştu. İki yıl Wingate’de okuduktan sonra eyaletin en güçlü üniversitesi University of North Carolina’ya transfer şansımız olacaktı. Wingate yılları çok öğreticiydi. Yurt dışına para çıkarmak yasaktı; burslu öğrenci kategorisinde olduğumuz için ailelerimizin her ay sadece 30 dolar gönderme izni vardı. Rahat ailelerden geliyorduk, ilk kez kendimizi zorlamayı öğrendik. Wingate’de içki yasaktı, ama kız-erkek ilişkileri rahattı. Bu farklılığı hayretle not ettik ama daha sonra uluslararası kongrelerde Afrika’dan, Asya’dan, Avrupa’dan yaş gruplarıyla tanıştıkça, farklılıklarımızdan çok, ortak değerlerimiz olduğunu gördük. İlk iki yıl içinde Türkiye ile ilgili 40’tan fazla konuşma yaptık. Herhalde Türkiye’yi tanıtma programıyla yurt “1966 YILINDA UZMANLIK EĞITIMIMI BITIRIP YURDA DÖNDÜĞÜMDE, BAŞLATMAK ISTEDIĞIM ÖĞRENCI REHBERLIĞI FIKRININ KABULÜ ZAMAN ALDI. GERIYE DÖNÜP BAKTIĞIMDA, OKULUN MEZUNU OLMASAYDIM BELKI DE BU HIZMET, DIĞER OKULLARDA OLDUĞU GIBI, ON-ON BEŞ SENE SONRA BAŞLARDI.”
RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=