SEV Connect - Kış 2021

60 CONNECT KIŞ YA Z I : F I T N AT TA N S U Ğ K I N R A N BERRIN YAZICI, benim çok sevdiğim, çok şey paylaştığım can dostum, yeri doldurulamaz arkadaşım, kardeşimdi. Kendisi, arkadaşımız Yıldız Ilgaz’ın da dediği gibi, “doğal sosyal” bir kişiliğe sahipti. Paylaşmayı çok sever; enteresan bir yeri gezse, ilginç bir kitap okusa, güzel bir konser dinlese, yeni açılan bir müze veya sergi duysa sevdiklerine de söyler, onların da bu güzelliklerinden faydalanmasını isterdi. Aynı zamanda mükemmel bir eş, mükemmel bir anne ve mükemmel bir ev hanımıydı. Güzel sofralarda misafir ağırlamak onun için bir zevkti. 30-35 senelik arkadaşlığımız sırasında, önceleri, haftanın üç günü birlikte aerobik daha sonraları da yine haftanın üç günüModa sahilinde yürüyüşler yaptık. Uzun yıllar UAAMezunlar Derneğinde çalıştık. Zarife arkadaşımız, Berrin ve ben, 20 yılı aşkın bir süre yurt içi ve yurt dışı geziler tertipleyip, elde ettiğimiz kârı derneğimizin burs fonuna bağışladık. Berrin, çok da iyi bir organizatördü. İlerleyen yıllarda bir arkadaşıyla kurduğu Kitap Kulübümüzde çok güzel kitaplar okuyup tartıştık. Pek çok sergi ve bienal gezdik. Bütün bunları yaparken, Berrin, 60 yaşından sonra İstanbul Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümüne devam edip, 4 yılda mezun oldu. Çeşitli vesilelerle bu güzel başarısını kutladık. Eğitimi sırasında, genç arkadaşlarıyla da çok şey paylaştığını ve bilgi birikimiyle onlara da yardımcı olduğunu konuşmalarından anlardık. Velhasıl, bu kadar erken bu dünyayı terk etmesi Berrin’e hiç mi hiç yakışmadı. Işıklar içinde uyu benim güzel arkadaşım. Seni hiç unutmayacağım, hiç unutmayacağız. YA Z I : Z A R I F E T Ü M AY DILE KOLAY… 64 yılı kapsayan bir beraberlikle unutulmaz anılar biriktirdiğimiz can arkadaşımBerrin’ciğimle neler paylaştık neler... Okul sıralarımızı paylaşmakla başlayan arkadaşlığımıza koca bir hayat sığdırdık. Çok iyi bir eş, çok iyi bir anne ve çok güvenilir bir arkadaş idi. UAA’da çok küçük yaşta tanıştık. Yıllarca aynı arabayı paylaşarak okula gidip geldik. Aynı yakınlıkla, UAA hayatımıza, Practice House’da geçirdiğimiz harika bir haftayla paydos ettik. Liseden sonra Berrin kısa bir dönem İstanbul Üniversitesi İngiliz Edebiyatı Bölümüne devam etti, fakat sonrasında sevgili eşi Hasan Yazıcı ile evlenerek Amerika’ya taşındı. Oğulları Yusuf ve Hakan Yazıcı, Amerika’da yaşadığı dönemde dünyaya geldi. Yıllar sonra Berrin’in Amerika’dan döndüğünü öğrendim. Bir gün şans eseri, koskoca İstanbul’da, Hilton Otelinin tuvaletinde karşılaştık! Birbirimize öyle bir hasretle sarılmıştık ki, etrafımızdakiler bizi şaşkınlıkla izledi. Ona hemen oracıkta, 15 günde bir aksatmadan devam ettirdiğimiz sınıf toplantılarımızı haber verdim. Böylece, beraberliğimiz bir daha hiç ayrılmamak üzere yeniden başlamış oldu. Bu arada, 1981’de üçüncü oğlu Emin dünyaya geldi. Çok uzun yıllar beraberce UAAMezunlar Derneğinde yan yana çalıştık ve böylece canımız gibi sevdiğimiz okulumuza geri dönmüş gibi olduk. Çok dolu ve başarılı bir dernek hayatımız oldu. Sadece çalışmakla kalmadık; Berrin, uzunca bir süre derneğimizin başkanlığını da yaptı. Dernek olarak, karma eğitime başlamadan bir yıl önce, okulumuzun ruhunu yansıtan bir film hazırlanmasına karar verdik. İki profesyonel televizyoncu ara ara okula gelerek, bir yıl boyunca çekimler yaptılar. Çekimler sonlandırılıp montaj aşamasına gelindiğinde, 18 kasetin tek bir kasete indirilmesi gerekiyordu. Berrin ve ben, Taksim’de bir stüdyoda geceler boyu çalıştık. Amatör bir çalışma olduğu için, stüdyo bizi sadece geceleri kabul ediyordu, fakat biz yılmadık ve bu zorlu süreci birlikte başarıyla tamamladık. Sonunda ortaya UAA ruhunu yansıtan harika bir belgesel çıktı. Bir diğer dernek faaliyetimiz olan burs fonu yararına düzenlediğimiz sayısız geziler, katılanlar tarafından hâlâ keyifle anılmakta. Anadolu’nun en güzel köşelerine ve birçok ülkeye seyahatler yaptık. Düzenlediğimiz son derece keyifli geziler sayesinde, okulumuzun burs fonuna hatırı sayılır katkılar sağladık. Dernekteki görevlerimizi devrettikten sonra bile dernek yararına çalışmayı hiç bırakmadık. Fitnat Kınran ’61, Berrin Yazıcı ’64 ve ben Zarife Tümay ’64 üçlüsü olarak, uzun yıllar bu gezileri düzenlemeye devam ettik. ‘64 sınıfı mezunları, her yardım projesinde en önlerde yer aldı. Bu özverili çalışmalarımızın ödülü olarak da her ikimizin de oğulları; Osman Tümay ve Emin Yazıcı, Üsküdar Amerikanlı oldular. Berrin’ciğimle bir başka ortak hobimiz, bizi patchwork faaliyetlerinde de birleştirdi. Dört yıl beraberce, Kuzguncuk’taki patchwork kursuna gittik. Coşkuyu, heyecanı paylaştık. Sevgimizi katarak kestik, biçtik, diktik, yapıştırdık, sergilere katıldık. Harika günlerdi. Berrin’in çalışma azmi hiç tükenmeden devam etti. Çıkan yeni bir af kanunundan faydalanıp, yarım bıraktığı yerden başlayarak, tekrar İstanbul Üniversitesi İngiliz Edebiyatı Bölümüne kaydoldu. Sınıftaki en büyük ve en azimli öğrenci olarak 2015’te başarıyla mezun oldu. Kaybıyla hepimizde büyük bir boşluk bırakan Berrin, işte böyle harika bir arkadaştı. Hepimiz, anılarımızla yaşamayı öğrenmeye gayret edeceğiz. CanımBerrin’ciğim, nurlarda uyu, mekânın cennet olsun, çok özleneceksin... “Doğal sosyal bir kişiliğe sahipti” “Kaybıyla hepimizde büyük bir boşluk bıraktı” B E R R İ N K A R A O Ğ U L YA Z I C I ( U A A ’ 6 4 )

RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=