SEV Connect - Kış 2021

54 CONNECT KIŞ duymamıştım. O yıllarda annem araştırmış ve TAC’ye girmemi çok istemişti. Zaten başarılı bir öğrenciydim, TAC’ye de derece yaparak girdim. Bizim zamanımızda gerçekten de erkek ağırlıklı bir okuldu. Prep’ten giriş yapan ilk kız grubu liseye henüz geçmişti. Biz prep sınıfımızda 18-20 erkek içinde 5 kızdık mesela. Toplam 72 kişilik dönemimizde 15 kız öğrenci vardı. Tesadüf bu ya, ben üniversiteyi de erkek yoğunluğu yüksek olan bir bölümde okudum. Tabii liseden tecrübeli olduğumdan, bu durumu çok yadırgamadım. TAC mezunları arasında sıkı bir bağ olduğunu biliyoruz… Siz bu bağı yaşamınızda, kariyer hayatınızda nasıl hissettiniz? TAC’li kadın bir mezun olmak bugün sizce ne anlama geliyor? Biz TAC’de kız-erkek ayrımı olmaksızın DUYGU MİNE ÖZÜLKÜ ( TAC ’90) AYNI ÇATI ALTINDA YETIŞEN NESILLER Çocuklarının da kendisi gibi Tarsus Amerikan Koleji kültürünü alarak büyümelerini amaçlayan ve bu nedenle İstanbul’dan Adana’ya taşınan Duygu Mine Özülkü, TAC’li kadın denildiğinde, gözünün önüne çağdaş, güçlü, vicdanlı ve vizyoner kadın modeli geldiğini belirtiyor. Kızı Ela Naz Özkut ise annesinin mezuniyet tarihinin üzerinden çok fazla zaman geçmemesine rağmen okulun gelişimine dikkat çekiyor. TAC’nin ardından aldığınız eğitim ve kariyeriniz hakkında bilgi verir misiniz? TAC sonrasında Boğaziçi Üniversitesi İnşaat Mühendisliğinden mezun oldum. Ancak mesleğimi yapmadım. O yıllar popüler olan bankacılık sektörü bana da cazip geldi ve Yapı Kredi Bankasında Proje Analisti olarak çalışmaya başladım. Üç farklı bankada edinilen 11 senelik tecrübe sonrasında farklı sektörlerde yöneticilik yaptım. Halihazırda gıda sektöründe faaliyet gösteren bir firmada yöneticilik yapmaya devam ediyorum. TAC’ye giriş öykünüzü anlatabilir misiniz; uzun yıllar erkek okulu olduğunu biliyor muydunuz? Eskiden erkek okulu olmasıyla bağlantılı ilginç bir anekdotunuz varsa paylaşabilir misiniz? Ben TAC’ye girmeden önce okulun adını pek eşit şartlarda okuduk. Kafamıza yatmayan konuları sorgulamayı, birbirimizi gerektiğinde koruyup kollamayı, haksızlığa karşı çıkabilmeyi, prensiplerimiz doğrultusunda dik duruş sergileyebilmeyi öğrendik. Bunlar, ideal iş hayatında sizi bir adım ileriye taşıyan edinimler. TAC mezunlarının, dışarıdan bakanların gıpta ettiği bir bağı var ve bunun bir parçası olmaktan gurur duyuyorum. Biz ‘90 dönemi olarak İstanbul gibi bir metropolde, yılda en az iki-üç defa, yüksek katılımlı organizasyonlarda bir araya gelen bir dönemiz. Bu aralar malum sebeplerle aksamış olsa da yıllardan beri bu buluşmalar devam ediyor. Birbirimizi uzun zamandır görmemiş olsak bile, iki mezun bir araya gelince kaldığımız yerden devam edebiliyoruz. Bunun nedeni, küçücük yaşlarda kurulan birlik,

RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=