SEV Connect - Kış 2021

CONNECT KIŞ 31 başladım. Bir seneyi aşkın süre daha SOM’da çalıştıktan sonra, farklı tasarım ofislerinde tecrübe edinmeye karar verdim. O noktada, Londra’da tanıştığım bir mimar ve aynı zamanda hemşerim olan Ceyhun Baskın bana önayak oldu. Kendisi Zaha Hadid Architects’te (ZHA) çalışıyordu; benim tecrübeme uygun bir pozisyon için, başvurumu ofisin direktörü Patrik Schumacher’a iletti. Kendisiyle mülakatım bittiğinde Schumacher, çalışmaya ne zaman başlayabileceğimi sordu. ZHA’da beni en çok etkileyen unsur, projenin her aşamasında tasarımın en ön planda tutulması oldu. Burada iki sene boyunca, üç farklı aşamadan geçen Beethoven Konser Salonu mimari yarışmasında çalıştım. Bu proje gerçekleşmemesine rağmen, hâlâ üzerinde çalışma fırsatı bulduğum en değerli tasarımlardan biridir benim için. Yüksek lisansımın ardından bu iki ofiste de tekrardan çalıştım; başka birçok yarışma projelerinde ve son olarak Bu alanda dünyanın önde gelen şirketleri arasında yer alan Zaha Hadid Architects ve Skidmore Owings & Merrill’e girişiniz nasıl oldu, hangi projeler sizi en çok etkiledi? Mimarlık eğitimimNew York’ta, Parsons School of Design’da başladı. İlk sene herkes zorunlu tasarım dersleri alıyordu, bu süreçte profesörlerim çalışmalarımı “mimari” bulduklarını söylediler. O zamanlar mimari hakkındaki bilgim epey sınırlıydı, bu yorumlar çok çarpıcı gelmişti. Mimariye ilgim bu şekilde başladı ve ikinci sene ana dal beyan etme zamanı geldiğinde, endüstriyel tasarımdan vazgeçip mimariyi seçtim. Parsons’da geçirdiğim dört senenin ardından, profesyonel hayatım Skidmore Owigs &Merrill (SOM) in New York ofisinde başladı. Burada bir sene boyunca öğrenci vizemin sunduğu çalışma hakkımla, inşaatı başlamak üzere olan bir spor merkezinin teknik tasarımında görev aldım. Bu sayede, akademiden pratiğe hızlı bir geçiş yaptım. Sene sonunda SOM benim için çalışma vizesine başvurdu, fakat o sene ABD’de çalışma vizesi kotası ilk gününde doldu ve hükûmet, vizeleri piyango yöntemiyle dağıtma kararı aldı. Bu vizenin kazananlarından biri olmadığımı öğrendikten sonra, durumumu konuşmak ve kendisinden tavsiye almak için SOM’un tasarım partnerlerinden Mustafa Abadan ile görüştüm. Kendisi, benim SOMLondra ofisine transferimi uygun gördü. 2007 senesinde Londra ofisinde çalışmaya SOM’da inşaat aşamasına gelen bir kule tasarımında başrol alma fırsatım oldu. MIM Studios’tan bahsedebilir misiniz? Eşiniz Gerhild Ayas ilebirlikte çalıştığınızı da biliyoruz… Kendi ofisinizi kurmaya nasıl karar verdiniz? Türkiye ile ilgili çalışmalarınız var mı? MIM Studios, eşim Gerhild ile başka firmalarda tam mesai çalışırken, boş zamanımızı değerlendirebilmek amacıyla ortaya çıktı. Bu tasarımlar, ilk etapta ikimizin de uğraşmaktan zevk aldığı, üç boyutlu baskıyla üretilen takı tasarımlarıydı. Ardından bir arkadaşımız için tasarladığımız masa derken, eşimin tanıdığı bir bakım salonunun sahibi, yeni mekânlarının tasarımında bizden yardım istedi. Tasarladığımız bu iç mekânın ardından, komşu kafenin sahibi bize başvurdu ve ilk hakiki projemiz bu şekilde başladı. İlk zamanlarda ardı ardına gerçekleştirdiğimiz ticari iç mekân projelerinden sonra, MIM Studios, yakın zamanda ilk konut yenileme projesini tamamladı. Şu sıralar, Londra’da geçerliliğini koruyan konut pazarında yeni projeler kovalamaktayız. Türkiye’de ilk yarışma projemizi de tamamlamak üzereyiz. İstanbul merkezli Fields Studio ile ortak çalışmamız olan tasarımdan beklentilerimiz yüksek. Sitenizdeki projelere baktığımızda, Stamford Urban Park dışında temel geometrik formların öne çıktığı bir proje yok gibi… Daha organik, hatta sizi bıraksalar Gaudi kadar hatları olmayan yapılara uzanacaksınız gibi... Sizi en çok yansıtan projelerinizden bahsederek, kişisel olarak mimari yaklaşımınızı okurlarımıza kısaca anlatabilir misiniz? Kişisel internet sitemdeki projeler, ağırlıklı olarak Yale Üniversitesinde geçirdiğim üç sene boyunca uğraştığım akademik projeler. Lisansüstü eğitimime, “TAC’nin meslek seçimi açısından bana en büyük katkısı, bünyesinde bulundurduğu yabancı öğretmenler ve bu öğretmenlerin tasarım üzerine yapacağım eğitimi yurt dışında sürdürme konusundaki teşvikleriyle oldu.” Gerhild ve Teoman Ayas