SEV Connect - Kış 2021

CONNECT KIŞ 27 Ertuğrul Firkateyni'nden başka, yeni ve heyecan veren bir projeniz var mı? Evet, var; hem de bana büyük heyecan veren, harika bir proje. Bu da yine bir TAC’linin önerisi ve desteğiyle başlayan bir etkinlik: Geçtiğimiz yıl TAC’den arkadaşımMuhtar Kent (TAC’71) aradı. Kendisi emekliliğinden beri zamanının önemli bir kısmını doğduğu Ayvalık’ta geçiriyor, bu yöreye çok yönlü katkılarda bulunuyor. Muhtar bana Ayvalık’ta bir su altı müzesi kurulması hayalinden, daha doğrusu arzusundan bahsetti. Muhtar şanslı, bu etkinliği hayata geçirmeyi düşündüğü Ayvalık’ın Gömeç Belediye Başkanı İrem Himam, ileri görüşlü, ufku açık, Almanya’da fizik yüksek eğitimi görmüş dinamik bir başkan. Bu proje, su altı eserlerinin sergilendiği tipik bir müze olmayacak; denizin altında eser sergilemenin yanında, değişik aktif eğitim programlarının da olacağı geniş kapsamlı bir su altı parkı olacak. Ne yazık ki Ertuğrul Firkateyni etkinlikleri gibi Ayvalık Sualtı Müzesi/Parkı projesi de şimdilik askıda. Belki de planlama aşamasında demek daha doğru olacak. Sizi biraz daha gerilere, okul yıllarınıza götürmek istesek, TAC’nin ve TAC’de edindiğiniz dostlukların hayatınızı nasıl etkilediğini; başta TAC olmak üzere Amerikan Kolejleri (ACI ve UAA) için gerçekleştirmeyi planladığınız projelerin olup olmadığını öğrenebilir miyiz? Ertuğrul Firkateyni ve Ayvalık Sualtı Parkı projelerinde iki TAC’linin önemli katkıları olduğunu belirttim. Bu iki önemli etkinlikten çok daha önce, su altı araştırma dünyasına ilk girişimde, belki de yukarıdaki önemli etkinlikleri hazırlayan “Denizlermizdeki Tarih” projesine destek veren bir TAC’li abime, Burhan Karaçam’a da (TAC’64-Ortaokul) teşekkür etmek istiyorum; denizlerimizdeki tarihi kalıntıların tespiti, araştırılmasını ve yayınını kapsayan bu projeyle bana su altı dünyasının kapılarını açtı diyebilirim. Beni ben yapan, kimliğimi şekillendiren ortam kesinlikle TAC’de geçirdiğim yedi yıldır. TAC’yi takiben eğitim gördüğüm Robert Kolej, Boğaziçi Üniversitesi ve eğitim ve araştırma görevlisi olarak görev aldığım Texas A&MÜniversitesi, Rhode Island Üniversitesi birer eğitim kuruluşu olarak elbette yaşamıma katkıda bulundular ama bunlardan hiçbiri TAC’nin düşüncelerime yaptığı etki ve hayatımda bıraktığı izler kadar güçlü olamadılar. Bugün, en yakınımda diyeceğim insanların çoğunluğu TAC’den dostlarım ve SEV bağlantılı arkadaşlarım. Yukarıda belirttiğim ve burada anlatma fırsatı bulamadığım her etkinliğimde mutlaka bir SEV izi, katkısı, paylaşımı vardır. Duygularımı tek bir cümleyle anlatmam gerekirse: “Eğer hayata tekrar gelecek olsam, en büyük temennim yine TAC’de eğitim görmek, TAC ruhuna ulaşabilmektir.” geliştirdik; taşınabilir bir etkinlik hâlinde, Japonya’nın değişik noktalarındaki okullara gidip bilgilendirme ve eğitim programı geliştirdik. Bu etkinlik Japonya’da büyük ilgi gördü. Geçtiğimiz yıl saygın bir Japon vakfından önemli bir destek aldık. Pandemi sonunda tüm gücümüzle bu etkinliği hayata geçireceğiz ve Japon gençlerine Ertuğrul Firkateyni aracılığıyla su altı arkeolojisi, deniz tarihi ve en önemlisi uzun yıllara dayanan Türk- Japon dostluğu üzerine bilgilendirme ve eğitim gerçekleştireceğiz. Kazı çalışmalarınızda ekibiniz kimlerden oluşuyor? Kazı ve araştırmalar tam bir Japon- Türk dostluk ruhu içinde sürüyor. Dalgıçlarım, araştırmacılarım, Kushimoto’daki Ertuğrul Araştırma Merkezinde görev alanların çoğunluğu Japon ve Türklerden oluşuyor. Bu tür çalışmalarda eserlerin su altından çıkarılması ön plandaysa da aslında bu işin kolay kısmı. Asıl yorucu, masraflı ve zaman alıcı olan bölüm, eserler su yüzüne çıktıktan sonra başlar. Eserlerin konservasyonu, restorasyonu, incelenme ve yayın için araştırılması, işin en zor kısmıdır. Yıllarca gerçekleştirdiğimiz su altı kazılarında edindiğimiz sonuçlara göre, suyun altında geçirdiğimiz her bir saat için su üstünde yirmi saat harcıyoruz. Bu konuda çok şanslıyım: Ben ve dalgıç arkadaşlarım su altı kazılarını gerçekleştirirken, laboratuvar ekibi, Ertuğrul Firkateyni üzerine yapılan tek doktora tezini hazırlamış olan yetenekli eşim Dr. Berta Turanlı yönetiminde âdeta mucizeler yaratıyorlar. Açıkçası onların değerli çalışmaları olmadan ben ve ekibimin su altı çalışmalarının hiçbir değeri yoktur. “EĞER HAYATA TEKRAR GELECEK OLSAM, EN BÜYÜK TEMENNIM YINE TAC’DE EĞITIM GÖRMEK, TAC RUHUNA ULAŞABILMEKTIR.”