SEV Connect - Kış 2021
16 CONNECT KIŞ sosyal ve duygusal gelişimini sürdürdüğü yapılar olarak çok önemli. Çok şanslıyım ki, farkında olmadan beni dönüştüren, bakış açımı zenginleştiren mekânlarda eğitim aldım. Ofis olarak da en büyük motivasyonumuz, bu farkındalığı artırmak, eğitimcilere, tasarımcılara ve genel kamuoyuna nitelikli eğitim mekânlarının, nitelikli eğitimin önemli bir aracı olduğunu aktarmak. Öğrenci-öğretmen-okul, eğitim sisteminin sacayağını oluşturur. Tam da bu noktada mimarinin eğitimdeki rolü ve önemi nedir sizce? Eğitimmodellerinin dönüştüğünü ve artık daha yenilikçi yaklaşımların ağır bastığını görüyoruz. Öğrenciyi merkeze alan, onu merak etmeye, keşfetmeye, katılımcılığı teşvik eden bir eğitim yaklaşımında, mekânın da bu perspektifte tasarlanması gerekir. Öğrenciyi edilgen pozisyondan etkin pozisyona çeken bir sınıf yerleşimi, karşılaşmaları ve birbirinden öğrenmeyi teşvik edecek ortak alanlar, keşfetmeye ve merak uyandırmaya dönük kütüphane ve laboratuvarlar, gündelik hayatın bir parçası olacak resim ve müzik atölyeleri gibi âdeta bir mikrokozmos örmek gerekiyor öğrencinin çevresine; ona her daim ilham verecek, heyecanlandıracak, aidiyet hissi oluşturacak... Üniversitelerin yanı sıra liselerin de neredeyse apartmanlara hapsedildiği; köşeleri, öğrenciye kendi alanını oluşturma imkânı tanırdı. Okulun her koridorunda, her merdiveninde, bahçenin her köşesinde ayrı ayrı anılarım var ve bu anılar beni bugüne taşıyan parçalar… Son olarak, uzun süredir UAA Mezunlar Derneğinde aktif rol alan mezunlar arasındasınız. Okulunuza katkı sağlamanın sizde yarattığı hissiyatı öğrenebilir miyiz? Mezuniyetimin ardından üniversite yılları sırasında bir süre okulumdan uzak kalsam da benim için “alma mater”ın daima UAA olduğunu, farklı bir aidiyet hissiyle bu okula ve bu topluluğa bağlı olduğumu hep biliyordum. Mezunlar Derneğinde görev almaya başladığımda, özlediğim aileme tekrar kavuşmuş gibi oldum. Mezunlar Derneği olarak, okul ruhunun sonradan edinilemeyecek, ancak okul yılları sırasında oluşacak bir kazanım olduğunun bilincindeyiz. Bu bilinçle hemmezunlar arası iletişimi artırmaya hem onları okulla daha yakın ilişki içine girmeye hem de şimdiki öğrencileri geleceğin mezunları olarak aramıza alacak projeler geliştirmeye gayret ediyoruz. Gençlerin dinamizminden, bizden üst sınıflardaki ablalarımızın tecrübelerinden ilham almaya, birbirimizden öğrenmeye ve birlikte üretmeye devam etmekten; UAA ruhunu kampüsün sınırlarının ötesine taşıyan bir topluluğun içinde olmaktan mutluluk duyuyorum. öğrencilerin sosyalleşeceği, deyim yerindeyse nefes alabileceği alanların son derece kısıtlı olduğu günümüz koşullarında, Amerikan Kolejleri kampüsleriyle de dikkat çekiyor. Kampüsü olan bir okuldan mezun olmanın, yenilikçi eğitim alanları yaratma projelerinize etkisinin olduğunu düşünüyor musunuz? Her şeyden önce Üsküdar Amerikan, her zaman öğrenciyi merkeze alan, onu katılımcılığa, keşfetmeye, birbirinden öğrenmeye ve çok yönlü olmaya teşvik eden bir eğitimmodeline sahipti. Her öğrenciyi “birey” kabul eden bu eğitimmodelini UAA’da deneyimlemiş olmamın, şu anki motivasyonumun temelini oluşturduğunu düşünüyorum. Hayalim, bu bakış açısını olabildiği kadar genele yayabilmek… UAA’nın kampüsü de kuşkusuz bu eğitimmodelini zenginleştiren ve derinleştiren mekânsal bir katkı sunuyordu. Örneğin, okul kütüphanemiz kampüsün merkezinde ve çok davetkârdı. Her öğrencinin kendi ilgi alanına göre çok zengin bir koleksiyona ulaşabildiği, serbestçe zaman geçireceği köşeleriyle, öğrenciyi kendi dünyasına alan bir mekândı. Okulun bahçesi ise en özlemle hatırladığım, okula aidiyet hissimizi pekiştiren, bankları, spor sahası, hazırlık yılında salıncakları, kestane ağaçlarıyla eşi benzeri bulunmayan bir alandı. Bahçenin hem sosyalleşebileceğiniz hem daha yalnız kalabileceğiniz farklı “Mekân, içindeki hayatı şekillendiren, yönlendiren, hatta dönüştüren bir kabuk aslında ve bu kabuğu tasarlamak, bir yaşam senaryosu kurgulamak, bir mimar olarak benim için çok heyecan verici. ”
RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=